Gökbilimciler neredeyse tüm bilinen galaksileri birbirine bağlayan “kozmik ağ”da devasa galaksi ölçeğinde şok dalgaları tespit ettiler. Bu kozmik dalgalar, evrenin en büyük nesnelerinin nasıl şekillendirildiği hakkında ipuçları verebilir.
Keşif, binlerce radyo teleskop görüntüsünü birleştirerek ve yığarak yapılan bir işlem sonucunda elde edildi. Bu işlem, evrenimizdeki en büyük yapıların çarpışan maddeden kaynaklanan yumuşak “radyo parıltısını” ortaya çıkardı.
Kozmik ağ, hidrojen gazı ve karanlık madde ile kaplanmış devasa bir çaprazlama ile giden göksel otoyollardan oluşan devasa bir ağdır. Galaksiler, genellikle yüz binleri bulan kümeler halinde, ağın birden çok şeridinin kesiştiği yerlerde oluşma eğilimindedir. Şimdi de 15 Şubat’ta Science dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, bu dalların yanındaki gizemli manyetik alanların doğasına dair hayati ipuçları sağlayabilir.
Avustralya, Crawley’deki Uluslararası Radyo Astronomi Araştırmaları Merkezi’nden bir gökbilimci olan çalışmanın başyazarı Tessa Vernstrom, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Manyetik alanlar gezegenlerden, yıldızlardan ve galaksiler arasındaki en büyük uzaylara yapılarına kadar evrende yaygın olarak bulunur. Ancak, kozmik manyetizmanın birçok yönü, özellikle kozmik ağdaki ölçeklerde tam olarak anlaşılmamaktadır.”
Büyük Patlama’nın kaotik yapısı sonrasında şekillenen kozmik ağın dalları, genç evrenin kaynayan parçacık-antiparçacık çorbasından gelen madde kütlelerinin filamentlerin dışarı doğru itilmesiyle oluştu ve ardından bağlantılı bir sabun köpüğü yapısını oluşturarak sayısız, çoğunlukla boş boşlukları çevreledi.
Galaksileri Birbirine Bağlayan Şok Dalgaları Kozmik Ağın Kendisinde Hiç Gözlemlenememişti
Kozmik ağın maddesi tamamen donmuş bir yerde olmaktan çok uzak ve bazen şiddetli bir şekilde çarpışabilir. Ağdaki madde birleştiğinde, muazzam şok dalgaları yüklü parçacıkları ağın manyetik alanlarından sekerek göndererek parçacıkların zayıf bir radyo dalgası parlaması yaymasına neden olur. Bu şok dalgaları, evrenin en büyük galaksi kümelerinden bazılarının çevresinde tespit edildi. Fakat bugüne kadar ağın kendisinde hiç gözlemlenmedi.
Vernstrom sözlerine şu şekilde devam ediyor:
“Bu şok dalgaları, kozmik ağın radyo spektrumunda ’parlaması’ ile sonuçlanması gereken radyo emisyonları yayar, ancak sinyallerin ne kadar zayıf olması nedeniyle hiçbir zaman kesin olarak tespit edilmemiştir.”
Araştırmacılar, zayıf sinyalleri aramak için Global Magneto-Ionic Medium Survey, Planck Legacy Archive, Owens Valley Long Wavelength Array ve Murchison Widefield Array’dan verileri kullandı. Doğrudan kozmik ağ dallarıyla bağlantılı olanlar bir araya getirilerek gruplandırılan 612 bin 25 galaksi küme çiftinin radyo görüntüleri birleştirildi. Bu istifleme, şok dalgalarından gelen zayıf radyo emisyonlarını gürültülü arka plan etkilerinin ötesine taşımaya yardımcı oldu.
Büyük Ölçekli Yapıların Büyümesine Yönelik Modeller Bu Gözlem Sayesinde Kanıtlandı
Ardından yalnızca ışınları birbirleriyle aynı açıda titreşen ve simülasyonlarda şok dalgaları tarafından yayılacağı tahmin edilen polarize radyo dalgalarına bakarak sinyali buldular. Tessa Vernstrom son olarak şunları söyledi:
“Polarize radyo ışığı yayan çok az kaynak olduğundan, araştırmamız kontaminasyona daha az eğilimliydi ve evrendeki en büyük yapılarda şok dalgalarından emisyonlar gördüğümüze dair çok daha güçlü kanıtlar sunabildik. Bu da büyük ölçekli yapıların büyümesine yönelik modellerimizi doğrulamaya yardımcı oldu.”
Şok dalgalarının varlığı onaylandığına göre, evreni şekillendirmede bilinmeyen bir rol oynayan ağa yayılan devasa manyetik alanların doğasını araştırmak için kullanılabilir.
Yeni keşif hakkındaki görüşlerinizi sizler de Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilir, ayrıca tüm içeriklerimizden anında haberdar olmak adına bizi Google Haberler üzerinden takip edebilirsiniz.
Kaynak: Live Science
Bu dalgaların verdiği mesaj şu işte ya. Ara tara tırın tırıs yok.
Uzay hakkında çoooookkkkkk az şey bildiğimiz o kadar belli ki, bu ihtişamlı - inanılmaz - akılalmaz büyüklük ve çeşitlilik karşısında Bu yapı hakkında hiçbir şey duymamıştım - bilgim yoktu, YouTube 'da Faruk Yılmaz adlı kanalda yaklaşık bir yıl önce “2 Milyar Işık Yılı Büyüklüğünde Olan Devasa Boşluk” videosunu izleyene kadar. Bu bilgilendirici haber için sağ olun sayın editör