Burak İpek
SpaceX‘in son gösterisi insanları şaşırtırken belli kesimler için soru işaretleri oluşturmaya başladı. Güzel bir amaç için oluşturulan bu teknolojiler astronominin sonunu getirmek gibi bir tehlike doğuruyor olabilir. Sorumuz açık ve net: Astronomi ölüyor mu?
Bilmeyenler için bir ön bilgi geçelim: SpaceX geçtiğimiz günlerde 60 adet alçak yörünge uydusu fırlattı. Binlercesinin daha gelmesi beklenen bu uyduları fırlatmanın amacı gezegenimizin her noktasında internetin ulaşılabilir hâle gelmesini sağlamak. Günümüzde hâlâ geniş bant internete ulaşımı olmayan 3,8 milyar insan bulunuyor. Ancak gökbilimciler bu uydular konusunda oldukça endişeli çünkü gözlem teknikleri tehlike altında.
SpaceX elbette bu teknolojinin bir ilkini yapmıyor. Ancak bu konudaki en büyük adımı atacak şirket olduğu da bir gerçek. Dünyanın yörüngesine 12,000 uydu fırlatmayı planlayan SpaceX’i 3,000 uydu ile Amazon takip ediyor. 650 uydu ile göklerde yerini almak isteyen OneWeb gibi irili ufaklı platformlar da sırasını bekleyenler arasında.
Gökbilimcilerin endişesini yavaş yavaş tahmin etmeye başlamışsınızdır. Ancak durum görüşü kapayan koca bir uzay kütlesinden çok daha fazlasını oluşturuyor. Vantablack ile boyanmamış herhangi bir uydu ışığı direkt olarak yeryüzüne yansıtabilir. Gecenin başlangıç ve sonlarında yüzlerce kilometre ötedeki uyduların bir kısmı hâlâ gün ışığını görebiliyor olabilir. Ufuktan derin uzay fotoğrafları çekmek isteyen veya kozmik olayların spektrumlarını belirlemeye çalışan astoronomların verileri birer çöpe dönüşebilir.
LSST gibi projeler gece gökyüzünü her gün bütün olarak görüntüleyerek kozmos hakkında zamansal bir harita çıkarmaya çalışıyor. Bu görüntülerde sürekli hareket eden ve ışıldayan uyduların yaratacağı kaos korkutucu. Radyo astronomi ile uğraşanlar içinse durum daha da kötü. Zira Teknosfer zaten yeteri kadar gürültülüyken uydular arası ve dünya arası iletişimin yaratacağı gürültü bu araştırmanın da sonunu getirebilir.
Gökbilimciler kendi önlemlerini almaya başladılar bile. Bu işin üstesinden ne kadar iyi gelebilecekler zamanla göreceğiz. Starlink’in göğümüzde bir tren gibi geçişini eğlenerek izlemiş olabilirsiniz ancak proje tamamlandığında bir daha gökyüzünü eskisi gibi saf haliyle göremeyeceğiz. Gece gökyüzümüz bir daha eskisi gibi olmayacak.
Bu gelişmeler hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bizlerle paylaşmayı unutmayın.
Kaynak: Scientific American
Belki amatör gözlemciler için iyi bir gelişme değil ama ama özellikle iletişim ve dünyanın küçülmesi için iyi bir gelişme.
Örnegin daha farklı düşüncelerde var. Çin’in gece tüm Çin cografyasını sokak lambaları vb ihtiyaç olmadan aydınlatma (yapay ay) gibi düşünceleri de var.
Bu gidişle teknoloji çok daha gelişip herkesin uzaya gidebileceği seviyeye geldiğimizde de bir bakacağız ki uzayı bile mafetmişiz, hiçbir şey yok. Tabi bir açıdan amaç “gezegenimizin her noktasında internetin ulaşılabilir hâle gelmesini sağlamak.” Kötü bir şey değil belki ama öyle bile olsa düşündürücü
Günümüzde parası olan amatörler kendi uydularını yollayabiliyorlar zaten
. http://www.tamsat.org.tr/tr/ ülkemizde de bu konu ile ilgili çalıÅan temelini amatör radyocuların oluÅturduÄu bir dernek var.
Teknoloji geliÅtikçe, derin uzay araÅtırmaları için uzaya bir Åeyleri göndermek ucuzlaÅtıkça bu iÅe amatörler dahil olacaktır. Nasa uzaya gönderdiÄi roketlere ücreti karÅılıÄında tabi sırasıyla belli sayıda amatör uydu yolluyor. Bu uydular ISS aracılıÄı ile istenilen nokta için uzaya bırakılıyor.
Bunun dıÅında uzay balonları ile belli seviyelerde amatör uydu yollamak mümkün.
Uzay kaşiflerinin ilk örnekleri kendi uydularını gönderenler oluyor o zaman.
@serotonin uzayın bize ihtiyacı yok, uzay mahvetme işini her an layıkıyla yerine getiriyor. Bakmayın siz evren bir düzen içinde vb diyenler, Evren sürekli bir kaos halinde. Ama hem zaman hem mesafeler çok büyük olduğu için biz miniminiminnacık varlıklar çok farkında olamıyoruz.
Uzayın bize ihtiyacı var demek istemedim,
Kendi içinde bir kaos halinde evet, bizim müdahalelerimiz de o kaosun içinde midir acaba? Gerçi doğru dediniz bizler miniminnacık kalıyoruz uzay evreninde, neyiz ki?..