Bir kara delik nasıl bir sese sahiptir dersiniz? Artık bunu bilmenin olası bir yolu var. NASA, uzay teleskopları aracılığıyla topladığı verileri, duyulabilecek bir frekansa taşıdı. Ortaya çıkan sonuç kimi zaman ilahi bazen de kederli bir etki uyandırıyor.
Bilim insanları kara deliklerin derin uzaydaki seslerini dönüştürmeyi başardı. Smithsonian Astrofizik Gözlemevi’nin Chandra X-ışını Merkezi’nin çalışmaları, merak edilen bir soruya yanıt vermek için yola çıktı.
Bilindiği üzere uzay boşluğunda ses dalgalarının iletimi mümkün değil. Ancak ses, dalga türlerinden sadece birisi. NASA ve Chandra X-ışını Merkezi, gök cisimlerinin görünür ışıkta, X-ışını altında ve elektromanyetik spektrumun diğer bölümlerinde kaydedilen salınımlarını alıp, göksel “sonifikasyonlardan” (verilerin sese çevrilmesi) oluşan bir katalog hazırladı. Ortaya çıkartılan kalıplar da duyulabilecek frekanslara dönüştürüldü.
Bugüne dek gerçekleştirilen ses canlandırmaları arasında Samanyolu Galaksisi’nin çekirdeğinden, süpernovaların ve nebulaların sesleri yer alıyor.
Bu sene 2-6 Mayıs arasında kutlanan Kara Delik Haftası adına NASA , kara deliklere ait iki yeni ses canlandırmasını paylaşıma sundu.
NASA’dan Kara Delik Sesleri
Bu kara deliklerden birincisi 53 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan Messier 87 galaksisinin merkezinde konumlanıyor. Kara delik ilk olarak 2019 yılında Olay Ufku Teleskobu tarafından görüntülenmişti. Görüntü kayıtlarında ışık ve radyo dalgaları uyumlu ve ruhani ses dalgalarına dönüştürülüyor.
Diğer kara delik ise başka bir hikâyenin anlatıcılığını üstleniyor.
Perseus galaksi kümesinin merkezindeki bu kara delik sonifikasyon için diğer adaylardan farklı. Çünkü kümeyi doğrudan etkileyen bir gaz bulutunun ortasında yer alıyor. Söz konusu gaz, ses olarak tanımlandırılmaya daha uygun dalgalanmalara neden oluyor.
NASA ve Chandra X-ışını Merkezi için işin püf noktası, Perseus kara deliğinin seslerini insanların duyabileceği aralığa kaydırmayı çözmekti. Kara deliğin sesi doğal olarak piyanoda orta Do’nun 57 oktav altında titreşiyor, bu nedenle 57 ila 58 oktav kadar ölçeklendirilmesi gerekiyordu: Bu da orijinal aralıklarından şaşırtıcı şekilde 288 katrilyon kat daha yüksek.
Netice, Messier 84’ün canlandırmasından bir hayli farklı. Perseus’taki kara delik bazen uyumsuz, karanlık ve kirli bir ses sahip. Messier 84’ün ahenkli tınıları yerine her şeyi yutan bir uçurumun siyah ağzından çıkması olası bir ses söz konusu.
Siz bu ses kayıtları hakkında ne düşünüyorsunuz? Hayalinizdeki sese yakın mı dersiniz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: The Independent
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!