Güneş’e en yakın ikinci gezegen olan Venüs, göklere bakmaya başladığımız andan beri astronomların hayallerini süsleyen gezegenlerden. 1600’lerde ilk gözlendiğinde kalın bulutları ve sıcak havasıyla bütün gezegenin kıyı şeridine benzeyen, sıcak bir cennet olduğuna inanıldı. Yüzyıllar geçtikçe söz konusu kalın bulutların zehirli karbondioksit ve sülfürik asitler taşıdığı, havanın kıyı şeridi gibi değil de 420 santigrat derece olduğu öğrenildi. Dünyanın ikiz kız kardeşi olarak gördüğümüz gezegen aslında cehennemdi.
Bütün bunlar doğru olsa da, milyar yıl önce okyanuslara ev sahipliği yapan Venüs’ün hâlâ yaşama ev sahipliği yapıyor olma ihtimali var. Atmosferin belli tabakalarında bulunan fosfin gazı hayatın varlığının imzası olarak görülüyor.
Fosfin elde etmenin çok kısıtlı yolları var. İlki kırmızı fosforu suya karıştırmak. İkincisi yıldızların patlaması sırasında elde etmek. Üçüncüsü de bir mikrobun üretmesi. Yıldızların patlaması sırasında oluşan fosfin bütün evrende belli miktarda bulunuyor ve Venüs’te denk gelindiğinde ilk akla gelen de bu olmuştu. Bulunan fosfinin miktarı ise herhangi bir gezegenin oluşumu sırasında sıkışıp orada kalabilecek miktardan çok daha fazla. Kırmızı fosforla suyu karıştırıp elde etmek için de bunu yapacak bir laboratuvar ortamı ve yapabilecek bir kimyager olması lazım.
Venüs Atmosferi 0 ve 90 Santigrat Derece Sıcaklıklar Arasında
Bilim insanları diğer bütün şıkları eleyince elde kalan tek sonucun gerçek olduğunu düşünüyor. Venüs’ün atmosferinde bulunan fosfin orada yaşayan mikro organizmalar tarafından üretildi ve cehennemi Venüs, göklerinde yaşama ev sahipliği yapıyor.
Fosfinin bulunması kadar bulunduğu yer de önemli. Venüs atmosferinin dış taraflarında, sıcaklığın 0-90 santigrat derece arasında değiştiği bir katmanda bulunan fosfin gerçekten de hayatın tutunabileceği bir sıcaklık ve hava basıncı olan bir noktada bulundu. MIT’den Sara Seager’in buralarda hayatın var olabilmesi için bir teorisi de var: Küçük su damlacıklarıyla çevrilen mikroplar bulundukları su damlacığı büyüyüp buharlaşana kadar ürüyor ve buharlaşmadan sonra başka su damlacıklarına taşınıyor.
NASA yakın zamanda Venüs’e bir sondaj gönderip bulutları incelemeyi planlıyor.
Bilim dünyasını heyecanlandıran bu haberin resmi açıklamasının Türkiye saatiyle 15.00’te yapılması bekleniyor.
Sizce güneş sistemimiz başka hayatlara ev sahipliği yapıyor olabilir mi? Bugünkü açıklamadan neler bekliyorsunuz? Kayıp Rıhtım Forum’dan yorumlarınızı bekliyoruz.
* Yapay Zekâ Makale Yazdı: “Korkmayın, Sizi Öldürmeyeceğim”
Kaynak: Republic World
Suyun konuyla ilgisi yok ama benim merak ettiğim bir şey var. Neden yaşam olması için suya gerek var? Yani Dünya yaşamı için su gerekli evet ama başka bir gezegendeki yaşam için su zehir etkisinde olamaz mı?
Olabilir. Ancak evrende bildiÄimiz anlamda tek yaÅam dünyamızda var.
Evren çok büyük ve evrende bir Åey ararken doÄru yere bakmayınca bulmanın imkanı yok, bu nedenle yaÅam ararken dünya ile benzer özellik taÅıyan gezegenlere bakıyorlar. Yıldızının yaÅam alanında bulunan ve sıvı halde su bulunma ihtimali olan gezegenlerde yaÅam olabilir diye düÅünülüyor.
2020 bitmeden bi Venüslüler ile de selamlaşsak fena olmaz.