Oğuzhan Açıkalın
Zoomtown sözcüğü son günlerde giderek daha sık kullanılıyor. Koronavirüs pandemisinin ardından uzaktan çalışanların taşındığı küçük kasabalara artık yeni bir isim veriliyor.
2019 yılında başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs pandemisinin sonuçlarından birisi, artık kalıcı hâle gelmiş görünüyor. Uzaktan çalışan insanların yerleştiği kasabalar artık Zoomtown olarak adlandırılıyor.
Koronavirüs salgını her alanda bazı kısıtlamalar ve yaşam tarzı değişiklikleri ile gelmişti. Bunlar arasında çalışan kesimi en çok etkileyen uzaktan çalışma alternatifleri olmuştu. Hem işveren hem de çalışan için getirdiği avantajlar sonrası çoğu çalışan uzaktan çalışma sistemini benimseyerek kullanmaya devam etti. Araştırmalara göre iş yerinde çalışıp pandemi sırasında uzaktan çalışmaya geçen kişilerin %60’ı pandemi sonrası uzaktan çalışmaya devam ediyor.
Bu tür bir çalışma tarzı kendi yaşam biçimiyle de geliyor. İş yerine gitme zorunluluğunun olmaması birçok çalışanı büyük şehirlerden uzaklaştırıp farklı aktivitelerin yapılabildiği küçük kasabalara ve şehirlere doğru itiyor. Bir araştırma Amerikalıların %5’lik bir kısmının pandemi sebebiyle kalıcı olarak yer değiştirdiğini doğruluyor.
Uzaktan çalışan kişilerin tercih ettiği yerler ise daha öncesinde tatil bölgeleri olarak görülen küçük kasabalar. Özellikle küçük şehirlerde daha uygun fiyatlı konaklama tercihlerinin olması da birçok uzaktan çalışan için avantaj olarak görülüyor. Böylelikle Zoomtown yeni sakinlerini karşılıyor.
Zoomtown, daha önceleri Amerika’nın çeşitli yerlerinde altın ya da petrol gibi çeşitli yer altı kaynakları ile bir anda kalabalıklaşan ve Boomtown ismi verilen yerleşimlere bir gönderme. Pandemi ile birlikte kullanımı yaygınlaşan internet konferans uygulaması Zoom böylelikle kelimede kaçınılmaz bir yer buluyor.
Zoomtown Küçük Şehirlerde Yaşayanların Hayat Şartlarını Zorlaştırıyor
Öte yandan uzmanlar bu durumun küçük şehirlerdeki gelir dengesizliğinin bir göstergesi olarak kullanılabileceğini söylüyor. Şehirden gelen kişilerin sayılarının artması ile birlikte küçük şehirlerdeki kira ve normal yaşantıdaki fiyatların yükseleceği gerçeğine dikkat çekiliyor. Özel bir emlak firmasının yöneticisi ve kurucusu Anthony Martin duruma dair şu yorumu yapıyor:
“Bu durum sadece bölge insanının ev sahibi olmasının önüne geçmiyor. Aynı zamanda kişilerin evlerinden çıkarılmasını da hızlandırıyor. Bu da evlerinden tahmin edilenin öncesinde ayrılmalarının yanı sıra tamamen evsiz kalmalarına sebep oluyor.”
Amerika’da evsizlere hizmet veren bir sosyal yardım kuruluşunun verdiği rapora göre 2020 yılının yaz ayından bu yana yardım edilen evsiz sayısı %238’lik bir artış göstermiş durumda. Uzmanlar bu durumun şaşırtıcı olmadığını söylüyor. Daha zengin sosyal kesimin küçük yerleşimlere gelmesi ve bu demografik değişiklik sonucunda sonucunda mülk sahibi kişilerin ürünlerine zam yapması zaten düşük kazançla geçinmeye çalışan alt kesimi büyük bir yükün altına itiyor. Dolayısıyla Zoomtown bölge halkının yapısını olumsuz bir şekilde değiştiriyor.
Yapılan araştırmalara göre Amerika’da ortalama bir evin fiyat değişimi 2016 yılında 2020 yılına kadar ortalama %8’lik bir artışa sahne olmuş. Ancak 2020 yılından 2022 yılına kadar yaşanan değişiklik ise %55 gibi oldukça yüksek bir oran.
Büyük şehirler küçük kasabaları yeniden şekillendirirken sadece bilgisayarlarını ve internetlerini değil aynı zamanda büyük bir gelir eşitsizliğini de getirmiş oluyor.
Siz Zoomtown hakkında ne düşünüyorsunuz? Salgının Türkiye’de de benzer sonuçlar yarattığına inanıyor musunuz? Fikirlerinizi Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Insider
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.