Skinner Sweet ile ilk ciltte tanımıştık. Çizgi roman dünyasına daha şimdiden adını altın harflerle yazdırmış olan Scott Snyder‘ın özel bir vampiriydi o. Avrupalı türdeşlerinin o klasik vampir davranış ve eğilimlerinden çok farklı bir kanun kaçağıydı. Üstelik Amerikalıydı. Eh, elbette bir farkı olacaktı. Biz de kendimizi tutamayıp şöyle doyurucu, detaylı bir inceleme kaleme almıştık hatta.
İlk ciltte bir önsöz yazması rica edilen Stephen King‘in, Amerikan Vampiri‘ni çok sevip Skinner‘a bir arka plan hikayesi yazmasıyla ilk cildi Scott Snyder ve Stephen King‘in kaleminden okumuştuk. Şimdiyse Snyder ile kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Vampirler lanetli ölümsüzlükleriyle yollarına devam ediyor. Bu sırada Amerika’da zaman da geçiyor, çağlar değişiyor. Bir yanda yepyeni bir vampir türü, diğer yanda Amerikan tarihi… E o zaman tanıtım metni gelsin:
Nevada’da, 1936 yılının Las Vegas’ındayız. Geleceğin şatafatlı ve ışıltılı günleri hâlâ daha çok uzakta. Kumarın, fuhuşun ve başlıca ekonomik faaliyetlere damgasını vuran azılı suçluların kol gezdiği itiş-kakış dolu bu kent, şimdiden “Günahlar Şehri” unvanını kazanmış durumda. Ve Las Vegas’ın güçlü komiseri Cash McCogan bütün pislikleri temizlemek üzere kendini ortaya atıyor– bunun için birkaç kilometre ötedeki devasa Hoover Barajı’nı inşa eden zengin konsorsiyumun kirli işlerini ortaya çıkarması gerekse de. Fakat ortada bir sorun var: Vegas’ın yakınındaki tek “lanetli” şey Colorado Nehri değil. Türünün ilk örneği ve en tehlikelisi olan Amerikan vampiri Skinner Sweet, Günahlar Şehri’ne yerleşmiş durumda. Burası tam ona göre bir şehir; her türlü susuzluk, bedeli karşılığında giderilebiliyor. Fakat Vegas’ın kanını emmek isteyen tek vampir Sweet değil. Dünyanın en eski ve ölümcül vampir türleri arasında amansız bir savaş patlak vermek üzere. Vampirleri yeryüzünden temelli silmeyi hedefleyen şaibeli bir örgüt de işin içinde. Bakalım ortalık yatışınca kimler hakkını aramak üzere hayatta kalacak (ya da zombi olacak)? Yazar Scott Snyder ve çizerler Rafael Albuquerque ile Mateus Santolouco geniş kitleler tarafından beğenilen ve büyük ses getiren liste başı AMERİKAN VAMPİRİ serisine devam etmektedir.
Rafael Albuquerque ve Mateus Santolouco‘nun çizimleriyle devam eden serinin bu 2. cildi, Güneş Becerik Demirel tarafından çevrildi. Ne de güzel oldu, çünkü kendisi çevirisine güvendiğimiz çevirmenlerden biri. Editörlüğüyse bir o kadar güvendiğimiz ve sevdiğimiz başka bir isme, Yaprak Onur‘a ait.
Uzun süre bekledik bu cildi, ama nihayet kavuştuk. 1930’lu yıllar Amerika’sı yolcusu kalmasın!