in

Ahmet Ümit’in “Elveda Güzel Vatanım” İsimli Eseri Çizgi Romana Uyarlandı

Eski İttihatçı fedaisi olan Şehsuvar Sami, “Elveda Güzel Vatanım-İttihatçıların Yükselişi” isimli ilk bölümüyle çizgilerin büyülü dünyasına katılıyor.

Elveda Güzel Vatanım (Çizgi Roman) - Ahmet Ümit
- Reklam -
- Reklam -

“En karanlık an, şafak sökmeden önceki andır.”

Bu söz, duyduğum günden beri aklımdan hiç çıkmadı. Hani güneşle geceden ziyade insan doğasıyla hayatın kısmi olarak tanımı olduğunu düşünüyorum. Yani kendi hayatımdaki gelişmeleri ya da tarihin seyrindeki ilerlemeleri bu sözün bakış açısıyla değerlendirmek bana mantıklı geliyor. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu’nun son yıllarını kısaca ele alalım. İhanetler, entrikalar, ardı arkası kesilmeyen savaşlar, işgal edilen topraklar, ordunun dağıtılması, silahlara el konulması…

İmparatorluğun zifiri karanlığa doğru yıkılması…

- Reklam -

Cumhuriyet şafağının sökün etmesi…

İşte bu zifiri karanlık ve aydınlığın çetrefilli yıllarını “Elveda Güzel Vatanım” isimli son romanına taşımıştı Ahmet Ümit. Aynı zamanda eski İttihatçı fedaisi olan Şehsuvar Sami ve çevresinde gerçekleşen entrikaları konu alan kurgusuyla da polisiyeseverlerin dikkatini çekmişti. Şimdiyse bu kitap dönemiyle ve kurgusuyla çizgiler dünyasına uyarlanıyor. Uyarlamanın “Elveda Güzel Vatanım-İttihatçıların Yükselişi” isimli ilk bölümü Everest Yayınları aracılığıyla polisiye ve çizgi roman hayranlarıyla buluşuyor.

Elveda Güzel Vatanım (Çizgi Roman) – Ahmet Ümit | Arka Kapak Tanıtımı

elveda guzel vatanim1926 yılının o hüzünlü sonbaharı. Osmanlı İmparatorluğu yıkılmış, genç cumhuriyet ayaklarının üzerinde durmaya çalışıyor. O büyük altüst oluşun içinde bir adam:

Şehsuvar Sami… Bir zamanların İttihat ve Terakki fedaisi, şimdilerin yorgun komitacısı. Şehsuvar Sami’nin etrafında dönen amansız bir entrika. Bir yanda kaybettiği ama hiçbir zaman yüreğinden çıkartamadığı sevgilisi Ester, öte yanda yaşanılan tarihsel bozgun…

- Reklam -

Kaybedilen bir ülke, kaybedilen bir şehir, kaybedilen bir hayat. Ve aklında hep aynı soru: Devlet mi kutsaldır, yoksa insan mı?

“Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar.”
Kim söylemişti bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru…
Doğru, lakin eksik.
Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar,
vatanımızı kaybetmekle neticelenir.

Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar, yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi? Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan. Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin mezarlarıdır vatan…

Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi bilmiyorum…

Eserin çizerliğini Bartu Bölükbaşı, grafik tasarımını ise Muzaffer Aysu üstleniyor. Çizgi romanı kitapçılardan ve internet adreslerinden temin edebilirsiniz. Yazımızı da ön kapakta bulunan cümleyle bitirelim:

“Devlettin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha karanlıktır.”

Mustafa İzmirli

1986 Kırcaali doğumluyum. Kırcaali, İzmir, Ankara ve Bolu gibi bir yol haritam oldu. Bu yolculukta Veteriner Hekim oldum ve çalışmaya başladım. Evlendim ve şeker mi şeker kızım dünyaya geldi. Aynı zamanda bilimkurgu ve fantastik eserler arasında bitmek tükenmek bilmeyen bir yolculuğum var. Çok sevdiğim eşim ve biricik kızım Asu ile günümü gün ederken edebiyatın gel-git etkisiyle kendimi Kayıp Rıhtım'da buldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Oğulların Diyarı İnceleme

Oğulların Diyarı: Özgün Çizimlerle Post-Apokaliptik Issızlık

knygnesiai ust

Kaçakçılıktan Bağımsızlığa Uzanan Yol: Kitap