Netflix, son birkaç yılda karşısına birçok rakip çıksa da hâlen dijital yayıncılık anlamında lider konumunda. Yayın servisi muadillerine göre daha fazla içeriğe sahip olmasının yanı sıra ülkemiz dahil birçok yerde kullanılmakta. Dijital yayın devi yeni yaptığı bir test ile ayrı hesap açmak yerine tek şifreyi kullanan hesapların önüne geçmeye hazırlanıyor.
Netflix, uzun süredir hayatımızda olan bir dijital yayın servisi. 1997 yılında kurulan hizmet, başta abonelerine kargo aracılığıyla DVD kiralama servisi sunsa da, 2007 itibarıyla kısıtlı bölgelerde video akış hizmetine başlamıştı. Her yıl yayın yaptığı bölgeleri ve abone sayısını da artıran kuruluş şu anda neredeyse dünyanın her yerinde yayıncılık yapan dev bir şirket haline dönüştü.
Her ülkeye özel orijinal işlerin yanı sıra birçok ünlü ve ödüllü yönetmenle de çalışan servis, son dönemlerde Oscar ve Emmy gibi dünyaca bilinen ödülleri de kucaklayan yapımlara ev sahipliği yaptı. Özellikle geçen yıl hayatımıza giren Koronavirüs ile birlikte yayın servisinin kullanımı daha da çoğaldı.
Pek tabii bu başarı diğer büyük stüdyoların da ilgisini çekti. HBO Max, Disney+, Amazon Prime Video ve Apple TV+ dahil olmak üzere birçok muadili çıktı. Şu an 300 milyondan fazla abonesi bulunan Netflix’e en yakın platform Disney+ olarak gözüküyor. Geçen ay 4 yıllık hedeflerine 14 ayda ulaşan Disney+ bu ay itibarıyla da 100 milyon aboneyi geçmiş durumda. Ancak Netflix yaptığı yeni denemelerle bu farklı artırmak istiyor gibi görünüyor.
Netflix Paylaşımlı Hesapları Sadece Aynı Hanede Yaşayanların Kullanmasına İzin Verecek
Streamble’ın verdiği bilgiye göre dijital yayın devi, an hesap sahibi ile aynı evde olmadığını tespit ettiği kişilere kendi özel abonelik hesaplarını açmalarını isteyen bildirim göndermeye başladı. Bildirimde şu ifadeler yer alıyor:
“Bu hesabın sahibiyle yaşamıyorsanız, izlemeye devam etmek için kendi hesabınıza ihtiyacınız var.”
Şimdilik bu kişilerin hesapları kullanmaya devam etmesine, ana kullanıcıya gönderilen bir kodu diğerleriyle paylaşması neticesinde izin veriliyor. Ancak yakın zamanda sadece asıl kullanıcı ile aynı evde yaşayanların bu hesapları kullanabileceği ifade ediliyor. Yani diğer bir deyişle, IP bazlı bir takip sistemi ile asıl kullanıcıyla farklılık gösteren hesaplarda uyarı sonrası engelleme yapacak.
Netflix’in yakın zamanda ülkemiz için yaptığı ve bazı paketlerde %50’yi aşan zamlar eleştiri konusu olmuştu. Şimdilik ne zaman hayata geçeceği bilinmeyen bu yeni uygulama ile kullanıcıların nasıl bir tepki vereceği merak konusu.
Peki sizce Netflix’in bu yeni test ettiği özellik kendilerine yarar mı sağlayacak yoksa zarar mı verecek? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden paylaşabilirsiniz.
Kapitalizm yine en iyi bildiği şeyi yapıyor, bizi bireysel müşteri haline getirip kârını maksimuma çıkarıyor.
Paylaşım üzerine kurulu organizasyonlar kapitalizm ile mücadele etmenin en etkili yöntemidir, onlar da bunu çok iyi bildikleri için bizi devamlı olarak bireyselleştirmeye ve yalnızlaştırmaya çalışıyorlar.
CepteTeb, Enpara, likecart, ininal, papara ve tosla kartlarının kampanyalarından faydalanmanızı tavsiye ederim. En fazla indirimi aylık 25 TL ile Tosla yapıyor sanırım şimdilik. Bu platformanlar genelde bankalara ait, güven duyamayanlar için Enpara Finansbank’ın, likecart Vakıfbank’ın, Tosla ise Akbank’ın.
Tosla kart ile 50 liralık Netflix paketini 25 TL’ye almak mümkün.
https://www.likecard.com.tr/CampaignDetail.aspx?id=1376
https://www.papara.com
Bu da olursa galiba gerçekten Netflix üyeliğimden vazgeçeceğim.
4 arkadaş ne güzel paylaşıyoruz işte, aynı evde ya da değil, güzel güzel de ödüyoruz. Dertleri ne acaba…
Dünyada nasıl bilmiyorum ama bizde bu 4 arkadaş paylaşım olayı ( spotfy - yutube aile hesapları vs) pazara dönmüş durumda. İkinci el satış yapılan yerlerde, forumlarda büyük bir pazar var.
Saçmalık, hiçbir şey vazgeçilmez değildir. Zaten daha yeni gereksiz zam yapıldı, bu kadar saçma sapan şey üzerine direkt üyeliğimi iptal ederim. İnsanları kukla sanıyorlar herhalde, nasıl hizmet verirlerse onu kabul edeceklerini düşünerek.
‘‘Kapitalist sisteme küfrediyoruz ama biz konfor ve lüks seviyoruz.’’
Anıl Piyancı’nın bir şarkısında geçiyordu bu söz