Devrim Beyaz
Netflix Türkiye’nin Hakan: Muhafız (The Protector) sonrası ilk yerli yapım projesi Atiye (The Gift) tarafında, sessizlik sonunda bozuldu! Diziden ilk fragman yayınlandı, ilk sezonun yayın tarihi de bu tanıtımla birlikte belli oldu.
Başrolünde Beren Saat’in yer aldığı Atiye dizisi, İstanbul’dan Göbeklitepe’ye uzanan fantastik bir macerayı konu alacak. Göbeklitepe yılı olarak da ilan edilen 2019 tamamlanmadan, ilk sezonun geleceği bilgisi hayranlarla paylaşıldı.
Genç bir ressam olan Atiye’nin mistik hikâyesinin anlatılacağı dizide Atiye’nin kaderi, dünyanın en eski tapınağı olan Göbeklitepe’de yapılan bir keşifle sonuna kadar değişir.
Atiye (The Gift) İlk Tanıtım Fragmanı
Yalnızca Beren Saat’i görebildiğimiz fragman, dizinin logosuyla birlikte yayın tarihini de açığa kavuşturuyor. Aralık ayında yayınlanması beklenen dizide yer alacak diğer oyuncular şu şekilde: Mehmet Günsür, Metin Akdülger, Melisa Şenolsun, Başak Köklükaya, Civan Canova, Tim Seyfi, Meral Çetinkaya, Hazal Türesan ve Cezmi Baskın.
Dizinin senaryosu Nuran Evren Şit tarafından yazılıyor. Dizinin yönetmen koltuğunu ise Ozan Açıktan, Gönenç Uyanık ve Ali Taner Baltacı paylaşıyor.
İkinci Netflix Türkiye Dizisi de Bir Roman Uyarlaması
Atiye, tıpkı Karakalem kitap serisinden uyarlanan Hakan: Muhafız gibi, esinini bir kitaptan alıyor. Şengül Boybaş tarafından yazılan ve Küsurat Yayınları’nca basılan Dünyanın Uyanışı adlı roman, diziye ilham oluyor.
2018 yılında yayımlanan eser bir rüyayla başlıyor. Okuru UNESCO Dünya Mirası listesinde yerini alan Göbeklitepe’nin gizemli hikâyesine davet eden roman, tanıtımındaki, “Sıradan biri olman sıra dışı bir kadere sahip olamayacağın anlamına gelmiyor., cümlesiyle de dikkatleri çekiyor.
Atiye Dizisinin Tanıtım Bülteni
Şengül Boybaş tarafından kaleme alınan “Dünyanın Uyanışı” adlı kitaptan esinlenerek hazırlanan dizi, genç ressam Atiye’nin sürükleyici ve mistik hikâyesini konu alıyor. Atiye, ailesi ve sevgilisi Ozan ile İstanbul’da sade ve mutlu bir hayat sürmektedir, ta ki dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe’de yapılan bir keşifle hayatı değişene kadar. Bölgedeki kazı çalışmalarını yürüten arkeolog Erhan, Atiye ile Göbeklitepe arasındaki mistik ilişkiyi gözler önüne seren bir sembol keşfeder. Atiye ona bambaşka bir kapı açan bu gizemli olayın peşine düşerek antik tapınakta geçmişini aramaya karar verir. Bu gizem perdesi aralandıkça Atiye’nin karşısına çıkan olaylar ona geçmişle geleceği, gerçek ile ruhani arasındaki her şeyi sorgulatacaktır.
Netflix’in Türkiye’deki yatırımları artarak devam etmeyi sürdürüyor. Atiye dizisi, 27 Aralık 2019 tarihinde Netflix kütüphanesindeki yerini almış olacak.
İlk tanıtımı siz nasıl buldunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Yavaş yavaş fantastik evrene adım atmak güzel bir şey de şu oyuncudan başkasını bulamadılar mı? Şahsen izlemekten zevk almadığım biri. Şöyle geçmiş dizilerini kafamda canlandırıyorum da hep aynı yüz ifadesi, mimik… Sürekli kendini tekrar eden biriymiş gibi. Konu harika olsa bile oyuncu seçimine ciddi dikkat edilmesi gerekiyor. İzler miyim bilmiyorum.
Bu kadını fantastikte bir yere koyamıyorum… Fantastik dünyaya düşsek bir tek bu kadın düz kalırdı herhalde. Bir de ressammış. Bir koşu intihar edip geleceğim. Konusunu da okudum. Bundan seneler evvel Altın Kitaplardan çıkan Kate Mosse’nin Labirent kitabı vardı. Tarihi fantastik kurgu diye geçiyor. Tabii şimdi baskı filan bulamazsınız ama size konuyu yazayım.
Alice adlı kadın Arkeolojik kazı yapılan bir alanda tesadüf eseri bulunuyor. Bu tesadüf sonucunda içgüdüleri onu bir tepeye yönlendiriyor. Bu süreçte de arkeologlar çok mühim bir tapınak arıyorlar. Alice’in bu içgüdüsü onu tepeye sürüklediğinde orada bir yüzük buluyor. Velhasıl, bu kadın geçmiş zamanda yaşamış başka bir kadınla ruhsal bir bağ kuruyor. Bunun en büyük sebebi de o kazı alanındaki tapınak. Olaylar bilmemneler…
Şimdi dizinin tek iyi yanı yurtdışında da yayınlanacaksa ülkeyi tanıtmasıdır. Yabancıların da bu kadını sevdiğini biliyorum. Fatmagül’ün suçu ne olsun neydi o bir dizi daha vardı, her neyse yurtdışında çok izlenmişti. Muhtemelen oyuncu seçimi bu yüzden.
Düşüncelerimi söyledim, rahatladım…
Yine iliklerimize kadar cringe yaşayacağız sanırım.
Bence de daha farklı biri seçilebilirdi. Benzer oyunculuklar sergilediği için herhangi bir dizide görmek istemediğim birkaç kişi daha var. Eda Ece, Cansu Dere, Ceyda Ateş. Nedense bu kişileri görünce rollerine odaklanamıyorum, bir şeyler eksik, hatalı geliyor.
Kendilerini oynuyorlar gibime geliyor. Beren’in de yüzüne bakınca hiç fantastik evrende gezinecek biri gibi durmuyor. Bizim yapımcılar da artık sırf ünlü diye baş role uygunsuz kişileri getirmekten vazgeçsinler. Sırf bu iş bilmez hallerinden dolayı Türk dizi- sineması olması gerektiği gibi gelişmiyor. İşini adam akıllı yapan birkaç kişi var, onlar da tüm treni çekip götüremez ki!