RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) yeni düzenleme sonrası Netflix, BluTv gibi yerli ve dijital yayın platformları üzerindeki denetimini sıklaştırmıştı. Yeni kanunla birlikte tüm dijital yayın servislerinin lisans alması gerekmiş ve ardından da bazı kısıtlamalara uymaları gerekmişti.
Şimdilerde Netflix, üçüncü yerli dizisi Aşk 101 (Love 101) için tanıtım faaliyetlerini sıklaştırdı. Geçen günlerde ise sahte bir hesabın yaptığı paylaşım sonrası, Twitter’da kimi kesimler diziye tepki gösterdi. İddialara göre yapımda Osman adlı eşcinsel bir karakter yer alıyordu. Netflix Türkiye ise izleyicileri resmi hesaplar dışında herhangi bir paylaşımı ciddiye almamaya davet etti.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Netflix’in yeni Türk dizisi Aşk 101 için Akit’e açıklamalarda bulundu.
“Uyardık, gözümüz üzerlerinde. Çocuk ve gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine göz yummamız mümkün değildir. Kırmızı çizgilerimiz bellidir. RTÜK yönetimi olarak toplumumuzu rahatsız edecek her türlü yayın içeriğine geçit vermemekte kararlıyız.”
Şahin, sözlerine şu şekilde devam etti:
RTÜK Başkanı Şahin: “Gerekli Uyarıları Yaptık, İddialar Asılsız”
“İnternet üzerinden isteğe bağlı yayıncılığın düzenleme ve denetleme görevi Üst Kurulumuza verildikten sonra hızlıca yönetmelik çalışmalarını tamamladık ve lisanslama süreçleri ilerliyor. Bu kapsamda yerli ve yabancı seç-izle platformlarıyla zaman zaman bir araya gelerek talep ve beklentilerimizle kırmızı çizgilerimizi kendilerine aktardık. Uluslararası ve yerli markalarla iletişim noktasında sorun yaşamıyoruz. Denetim mekanizmalarımızı da oluşturduk. İzleme ve Değerlendirme Dairemizin uzmanları diğer yayınları olduğu gibi isteğe bağlı yayıncılık alanını da sıkı bir şekilde takip ediyorlar. Görevimiz gereği gözümüz üzerlerinde. Gerekli hallerde kendilerini önce sözlü uyarıyoruz. Şifahi yaptığımız ikazları dikkate aldıklarını da gördük. Bu alanda başta sosyal medyada olmak üzere kamuoyunda son yapılan tartışmaları titizlikle izliyoruz. Bu noktada ilgili platform yöneticileriyle de gerekli temasları sağladık, uyarılarımızı yaptık. Kendileri sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamada dizi karakterlerine ilişkin dolaşan iddiaların asılsız olduğunu belirttiler. Aksi bir durumda tavrımız bellidir ve nettir.”
Kırmızı Çizgiler
“RTÜK olarak toplumumuzun milli ve manevi değerlerine aykırı olası yayınlara karşı müsamaha göstermeyeceğimizi özellikle vurguladık. Çocuk ve gençlerin fiziksel ve ruhsal gelişimlerine olumsuz etki edebilecek yayın içeriklerine göz yummamız mümkün değildir. Kırmızı çizgilerimiz bellidir, millet iradesiyle ortaya konulan ilgili yasamızdan aldığımız yetkiyle hareket ediyoruz. RTÜK yönetimi olarak toplumumuzu rahatsız edecek her türlü yayın içeriğine geçit vermemekte kararlıyız.”
Aşk 101 dizisi 24 Nisan 2020 tarihinden itibaren Netflix’teki yerini alacak. Platformun dünya genelinde 160 milyondan fazla abonesi var. Kanalın 2020 yılı orijinal ve lisanslı içerikler için ayırdığı bütçe ise 17 milyar dolar.
RTÜK Başkanı’nın açıklamalarına dair sizin düşünceleriniz ne oldu? Ücreti karşılığında, yalnızca isteyen bireylerin erişebildiği bir platform için bu tip sınırlamaların söz konusu olmasına nasıl yaklaşıyorsunuz?
Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
* The Platform İncelemesi: Toplumsal Eşitsizliğe Dair Acı Manifesto
Kaynak: T24
Bu cümleleri kurabilecek kadar dar görüşlü biri mi benim değerlerimin, “fiziksel” ve “ruhsal” gelişimimin nasıl olması gerektiğine karar veriyor yani?
Laik bir ülkenin sansür organının başındaki adamın yaptığı bir açıklama bu :d
Midem bulandı durduk yere. Akit’ten sonrasını okumadım. Yazıp yazıp siliyorum, küfür etmem gerekiyor yoruma devam edebilmem için.
Kırmızı çizgileri belli bir kurum evet. Kadına, çocuğa ve diğer canlılara uygulanan şiddet türlerinden en az birini içermeli RTÜK onayı alabilmesi için. İçinde aşk geçiyor nasıl onaylasınlar ki? Toplumun ahlak bütünlüğünün bir diziye bağlı olması çok trajikomik. Üstelik bu rahatsızlığa sahip olan insanların izlememek gibi bir seçenekleri de var. Çok garip ve sinir bozucu bir durum umarım yalan haberdir dedim ilk karşıma çıktığında.
“Fiziksel” ve “Ruhsal” gelişime her bölümünde onlarca insanın vurularak öldürüldüğü diziler, kadına şiddet olan diziler olumsuz etkilemiyor mu? Üstelik bunlar Türk Tvlerinde yayınlanıyor ve ücretsiz izleniyor.
Neredeyse her mafya dizisinde metresler, karısını aldatan çeteciler var.
Eşcinselliğin “E” sine tahammülü olmayan kesim nedense bunlardan rahatsız olmuyor çünkü ikiyüzlüler. Eşcinsellikten rahatsız olmalarının sebebi de fiziksel ve ruhsal gelişim falan değil kimse kimseyi kandırmasın. Dini görüşlerine uymadığı için rahatsız oluyorlar eğip bükmenin alemi yok.
Gerçekten yapılan ikiyüzlülükler karşısında donup kalıyorum bazen. Bu seçenek böyle türeyip gidebilir öyleyse değil mi? Bugün bu konuyla gündeme gelen bu medya, yarın ya da bir başka gün gotik takılanlar çocukları korkutuyor diyerek bu tarzı ve alt türlerini de yasaklayabilir.
Bu zamana kadar çıkan @Edward’ın da belirttiği gibi her türlü olumsuz davranışın sergilendiği kaç tane dizi yayınlanırken bu ülkede o zaman neredeydi Rtük acaba? Bende aynı şekilde bu konunun tamamen din odaklı olduğunu düşünüyorum. İnanan bir birey olarak bu konunun böyle yanlış lanse edilmesi de beni gerçekten çok rahatsız ediyor. Ne desek boş işte bazen…