Star Trek: Strange New Worlds Hakkında Bildiğimiz Her Şey

- Reklam -

Uzay Yolu evreni genişlemeye devam ediyor. CBS ekranlarına gelecek olan Star Trek: Strange New Worlds dizisi hakkında yeni detaylar ortaya çıktı. Kaptan Pike, Spock ve Number One’ın maceralarını konu alacak seriye dair yapımcı Alex Kurtzman’ın son açıklamaları, diziye dair merakımızı bir nebze olsun giderdi.

Star Trek dünyasından gelen haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Serinin sinema kanadından gelen haberler henüz somut projelere dönüşememiş olabilir. Ancak serinin asıl kökeni, yani dizi tarafında durum tam tersi. Birbirinden bağımsız kısa hikâyelerden oluşan Short Treks ve efsanevi kaptan Jean-Luc Picard’ın nostalji kokan yeni macerası Star Trek: Picard ilk sezonlarını tamamladı. Alt rütbeli subayların Yıldız Filosu’nda sıradan sayılabilecek(!) maceralarını komedi perspektifinden anlatan animasyon dizisi Star Trek: Lower Decks bölüm bölüm yayınlanmaya başlandı. Lower Decks’in ilk sezonunu tamamlamasından kısa bir süre sonra Star Trek: Discovery 3. sezonu ile geri dönecek.

Serinin tekrar canlanması, hem de bu serilikte, gerçekten çok hoş. Ancak yeni kuşak üyeler herkesi tam anlamıyla memnun edebilmiş değil. Bu, Star Trek tarihçesi açısından şaşırtıcı değil. Star Trek, her yeni projesinde sancılı üretim süreçlerinden geçen, yayın hayatına devam ederken “yolda düzeltilerek” kimliğine kavuşan serilere ev sahipliği yaptı. Yeni seriler de hem eski hem de yeni izleyicilere ulaşabilmek, bu doğrultuda kendini güncelleyebilmek için bir tür yeniden doğuş sancısı çekiyor, denebilir.

- Reklam -

Yeni Stark Trek Dizileri

Serinin köklü geçmişinin vermiş olduğu güvenle yapılan denemeler ve izleyicilerden gelen geri bildirimler ışığında yeni yeni projeler doğuruyor. Short Treks bunlar biriydi. Duyurulduğu andan itibaren dikkatleri üzerine çeken projelerse, Strange New Worlds ve resmi adı belirlenmemiş Section 31.

Bu iki proje de Star Trek: Discovery’nin 2. sezon vesilesiyle hayat bulacak. İzleyici iki zıt şeyden bir hayli etkilendi, denebilir. Kaptan Pike, idealistliği ve takım çalışmasıyla harika bir lider profili çizerken dikkatleri çekti. Section 31, dudak uçuklatan teknolojilerle Dünya dışı medeniyetlerde yürütülen gizli operasyonlar temasıyla eğlenceli bulundu.

Star Trek Evreni’nin başına geçen Alex Kurtzman verdiği son röportajda pek çok konu hakkında konuştu. Covid-19’un üretim sürecine etkisine, evrenin gidişatına, devam eden ve gelecek projelere kısa kısa değindi.

Kurtzman, sürecin başlarında olunduğu için, Nickelodeon’da yayınlanacak yeni animasyon dizi Star Trek: Prodigy ve Michelle Yeoh’lu Section 31 dizisi hakkında fazla bir şey paylaşamadı.

Sıra Strange New Worlds’e gelince ise hayranların ve yeni takipçilerin ilgisini çekecek minik ama kulağa hoş gelen bilgiler paylaştı.

Strange New Worlds ile Klasik Star Trek Formülüne Geri Dönülecek

Beklendiği üzere klasik Star Trek formülüne geri dönülüyor. Aynı ekiple haftanın yabancı ırkı, gezegeni, gemisi, gizemi tarzı epizodik yapı geri dönülüyor. Discovery’de sezonun ana hikâyesine bağlanan haftalık yan hikâyeler yapısına geçilmişti. Picard dizisindeyse tek sezonda tek hikâye vardı.

Kariyerlerinin başlangıcında sayılabilecek üç ana karakter (Pike, Number One, Spock) iyimserliklerini koruyarak görevlerin üstesinden gelecek. Eh, yani, ne de olsa Yıldız Filosu subayları.

Kaptan Pike, Discovery’deki serüveninde gelecekte başına gelecek felaketi öğrenmişti. Buna rağmen, her iyi bir Yıldız Filosu subayının yapacağını yapıp görevini aynı ciddiyette sürdürmüştü. S.N.W.’da geleceğinden haberdar olmasına rağmen, iyimserliğinden ve ideallerinden vazgeçmeyen bir Kaptan Pike olacak.

Kurtzman durumu ve diziye etkisini şu ifadelerle açıkladı:
“Ana fikir, nasıl öleceğini bilen bir karakter o noktadan sonra iyimserliğini nasıl sürdürebilir, gemiyi nasıl yönetir? Bunlar üzerinde durulması gerekilen harika birer soru. Şimdiye kadar herhangi bir şovda [tv yapımında] böyle bir farkındalığa sahip karakterle karşılaşmadım. ‘Her sabah, sonumun ne olacağını bilerek yataktan kalkıyorum’ diyebilmek ve yaşama devam edebilmek için iyimserliğin hayat görüşünüzün doğal bir parçası olması gerek. Kendi duruma rağmen etrafındakileri olabilecekleri en iyi kişiye dönüşebilmeleri adına yönlendiriyor.”
Dizinin ilk sezonunun en az 10 bölümden olması bekleniyor.

Star Trek: Strange New Worlds Aranan Kan Olabilecek mi?

Kurtzman ve ekibi, Discovery’deki Burnham’la denedikleri ama tam başaramadıkları şeyi Strange New World’deki Kaptan Pike’la farklı bir yoldan anlatacak gibi.

- Reklam -

Discovery’deki Burnham, korkuları sebebiyle iyimserliği zedelenmiş, bu yüzden de ilişkilerinde ve görevlerinde sorunlar yaşamış biriydi. Dizi, karakterin iyimserliğini geri kazanması ve ideallerini özümsemesi üzerine ilerliyordu. Karakter böyle olgunlaşıyordu. Karakterin gelişim süreci Yıldız Federasyonu ve Yıldız Filosu’nun prensiplerini ve arkasında yatan temelleri anlatmak için bir araçtı, denebilir. İlk sezon, korkunun -özellikle kaybetme korkusunun- nelere sebep olduğı ve Federasyon ilkelerinin neden terk edilmemesi gerektiği üzerineydi. İkinci sezonda yine korku üstünden -bu sefer gelecekteki olasılıkların yarattığı korkudan- gidilerek ilkelerine sahip çıkanların gerektiğinde nelere göğüs gerebileceği işlendi. Önümüzdeki üçüncü sezon da muhtemelen korktuklarımız başımıza gelirse ya da ilkelerimizi savunan yapılanmalar kalmasa da düsturumuz bellidir, çizgisinde ilerleyebilir.

Kâğıt üstünde fena durmayan bu tasarı, uygulamada biraz sıkıntı çıkardı, denebilir. Star Trek’e aşina izleyiciler için değerini bildikleri ilkelerin anlam ve önemini keşfetme hikâyesi biraz yavan gelebiliyordu. Star Trek’e aşina olmayanlar içinse ne işe yaradığı bilinmeyen ilkelere sadık kalmanın veya kalamamanın yarattığı dramı anlamak çaba gerektiriyordu. Discovery, seriyi bilenler için değilse de bilmeyenler için büyük bir savaşla başlayıp alakasız(!) meselelere eğilen bir uzay dizisi gibiydi.

Picard ve Discovery’den Alınan Dersler

Evet, dizinin başka sorunları da vardı. Ancak çekirdekteki en temel sorunu buydu. Günümüzde kusurlu kahramanlar, hatta kahraman bile denemeyecek karakterlerin revaçta olması, yeni seyirciye açılmak isteyen Star Trek yapımcılarını yanılgıya düşürmüş olabilir. Alışıla gelmiş Star Trek idealizeliğinde, kusurlarının farkında olan ve o sayede ideale yaklaşabilen karakterler vardı. Yeni Star Trek dizi ve filmlerin sıkıntılarından biri, ve belki de en önemlisi, iyimser geleceği temsil eden karakterlerin sunumundaki bu bocalama. İlk başta, sorunlarının farkında olan karakterler yerine sorunlarına rağmen günü kurtarabilen karakterler sunuldu. O karakterle, her şeye rağmen iyimserliğini koruyup ilerleyen insanlık tablosu çizmek ve bunu inandırıcı kılmak daha da zorlaşıyor. O yüzden hikâye de uzaya çıkıp uzaylılarla dalaşan insanlar düzeyinde kalıyor. Picard, nostaljiye kapılırken Discovery’de düşülen hatalar farklı biçimde tekrarlandı. Star Trek Lower Decks de kusurlara/hatalara rağmen günü kurtarmak üzerine yapılan esprilerle ilerliyor.

Ancak ya kaderin ya da eski formüllerin hikmeti midir, bilinmez, 2. sezonda kendinden emin, neyi neden yaptığını bilen, takım oyuncusu ve etrafına güven veren Kaptan Pike çıka geldi. Pike’ın gelişi Discovery ekibine yansıdı ve 2. sezon ilk sezondan miras sorunlara rağmen daha bir izlenesi oldu. Bu arada izleyicinin ilgisi de Kaptan Pike’a yöneldi.

Anlaşılan, Kurtzman ve ekibi de bu ilgiyi fark ederek durumu fırsata çevirmek için kolları sıvadılar. Yıldız Federasyonu’nun ilkeleri ve düsturu neden önemlidir ve hayatı nasıl etkiler, hikâyesini, “Yıldız Federasyonu demek Kaptan Pike ve ekibi demektir”le anlatmayı deneyecek gibiler.

Buna, her bölüm yepyeni bir gizem, yepyeni uzaylı ırklar, yepyeni serüvenler sloganı eklenince, her şeye rağmen iflah olmaz iyimserlikler sergileyen ekibi izlemek ayrı bir keyif olacak.

Yavaş da olsa kendini toparlayan Discovery’nin 3. sezonu ve Strange New Worlds, yeni kuşak Star Trek’te aranan kan olabilir. Bunu hep birlikte öğreneceğiz.

Peki sizin bu yeni yapımlardan beklentileriniz neler? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşmayı unutmayın.