Hakan Tunç
Vakıf dizisi 2. sezon onayı aldı. Apple TV+, henüz 1. sezonu devam eden Foundation dizisinin yeni sezonuna kısa süre içerisinde yeşil ışık yaktı. Kült bilimkurgu serisinin ekran yolculuğunun bir süre daha devam edeceği böylece kesinleşmiş oldu.
David S. Goyer ve Josh Friedman tarafından diziye uyarlanan ünlü ve yazar (ve biyokimya profesörü) Isaac Asimov’un aynı adlı klasik bilimkurgu roman serisinden uyarlanan Vakıf dizisi, 1. sezonuna 24 Eylül’de başladı.
Seri, Samanyolu’nun Galaktik İmparatorluğun yönetimi altında birleştiği uzak bir gelecekte geçiyor. Bir matematikçi olan Hari Seldon (Jared Harris), psikotarih adı verilen ve olasılıksal bir algoritmanın yeterince büyük popülasyonların geleceğini tahmin edebildiği bir disiplin üzerine çalışıyor. Seldon bu sırada uzun süredir hüküm süren İmparatorluğun kaçınılmaz bir çöküşe yaklaştığını ve galaksinin düzenin yeniden kurulmasından 30 bin yıl kadar uzun bir Karanlık Çağ’a dayanmaya mahkum olduğunu endişe verici bir şekilde keşfediyor. Ancak Seldon, doğru hareket tarzının bu çatışma ve kaos dönemini yalnızca bin yıla kadar kısaltabileceğine inanıyor. Tabii eğer doğru insanları kendisine güvenmeye ikna edebilirse.
Dizi henüz iki hafta önce yayınlanmaya başlamasına rağmen oldukça popüler hale geldi. Her ne kadar romanlardan bazı konularda sapmasını eleştiren izleyiciler olsa da, benimseyenler de çoğunluktaydı. Bu geri dönüş ile Apple TV+, daha fazla vakit kaybetmeden 2. sezon onayını verdi.
Vakıf 2. Sezon Onayı ile Çalışmalar Kısa Sürede Başlayacak
Dijital yayın servisinin programlama başkanı Matt Cherniss, kendisinin ve yaratıcıların diziyi “dünya çapında tüm izleyicilere ulaştırmak adına çok heyecanlı olduklarını” ve “zengin katmanlı dünyanın daha da fazlasını sergilemek ve çarpıcı bir dünya kurmak için sabırsızlandıklarını” söyledi. Yazarın kızı ve dizinin yapımcılarından biri olan Robyn Asimov, babasının bu uyarlamadan “gurur duyacağını” belirtti ve diziyi “bir güç gösterisi” olarak adlandırdı.
Ayrıca dizinin yaratılarından olan Goyer, hayranlara doğrudan bir mesaj paylaşarak heyecanını dile getirdi:
“Yepyeni bir neslin Asimov’un muhteşem şaheserini okumasından heyecan duyuyorum. Vakıf ile uzun bir oyun oynuyoruz ve bana bu destanı emanet ettikleri için Apple ve Skydance’teki ortaklarıma minnettarım. Kemerlerinizi bağlayın. Uzayın derinliklerine doğru daha keskin bir yol almak üzereyiz.”
Vakıf dizisinin şimdiye kadar yayınlanan bölümlerini izlediniz mi? Sizler nasıl buldunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum üzerinden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Screen Rant
İlk üç bölümü izledim, fena halde hayal kırıklığına uğradım. Hele Gaal Dornick’in kadın olarak canlandırılması beni benden aldı. (Aslında ikinci kitaba kadar bir tane bile kadın yok.) Hollywood işte, bir yerlede saçma değişiklikler yapmasa olmaz. Korkarım yüce Seldon ile bu Dornick arkadaş arasında bir aşk bile filizlenebilir. İşte o zaman tadından(!) yenmez.
Uyarlamalardaki cinsiyet değiştirmelere artık takılmayalım. Hangi zamanda yaşıyoruz. Eski eserlerde farklılıkların temsil orani zaten gerekenden az, yeni yorumlarda bu dengeleniyor artık. Ben bu tip değişimlere hep olumlu bakıyorum.
Bin kere anlatıyoruz ama olmuyor. Adamın kurduğu evreni, hikayeleri ve karakterleri beğenmiyorlarsa uyarlamasınlar? Yani bu yaptıkları tüm olayı ve eserlerin dokusunu mahvediyor. Yoksa kimsenin ırkla, cinsiyetle bir derdi yok. Cidden bu olay sıktı artık. Pff neyse.
Hayal gücü, kurgu yeteneği ve kafası çalışmayan insanlar ölmüş kişilerin eserlerini alıp kafasına göre değiştiriyorlar ve asıl esere sevgi duyan kişilerde buna sessiz kalmalı öyle mi? Neden? Yani Asimov’un yarattığı Vakıf ismini kullanıp kendilerine hazır bir izleyici kitlesi oluşturuyorlar. Fakat bu izleyiciler yapımın asıl esere sadık olmasını bekleyince sorun oluyor galiba. Bu adamlar diziyi Vakıf değil de başka bir isimle çıkartsalardı bu popülerliğe bile ulaşmayacaktı. Ama resmen isme kanıp gelenleri kandırıyorlar. Çünkü çektikleri dizinin Vakıf ile çok az bir benzerliği var. Hem karakterler, hem kurgu hem de eserin verdiği mesajlar değişmiş. Ve bu değişiklik hiç iyi olmamış. Mesela kadın yaptıkları karakterler ne gibi bir katkı yaptı bu diziye? Hiç. Yani ben bu insanların yaptığı her işi bazı politik veya sosyal konulardan dolayı beğenmek zorunda değilim. Bu çağda kadın ve kadın hakları konusu popüler diye niye Asimov’un romanı değişsin? Adam o çağa göre bir kurgu yazmış. Beğen veya beğenme. Ama sırf yeni bir evren ve iyi bir kurgu oluştaracak kişiler yok diye ölmüş kişilerin eserlerini para ve popülerlik için, çağın popüler konularına alet ediyorsan bende o yaptığın işi beğenmem ve seni iki yüzlü ve becereksiz diye itham ederim ki bu diziyi çeken kişilere de tam olarak bunu diyorum.
İnsanlarımızın genelinde edebi eser ile ekranda izlenen eserin farklı dinamiklerinin farkına varabilecek bir kapasite yok ne yazık ki. Ülkemizdeki yabancı dil eğitimin yetersiz olması, global farklı kültürlere temasa sahip olmayan yerel kalmış bir toplum olduğumuz için tepkiselliğin ötesine geçip farkındalık sahibi olmamız pek mümkün olmuyor çoğunluğumuzun.
Sinema ve TV’nin merkezi olan ABD’de yükselen yeni sol kültürden bir haber insanlar. Almanya’da sosyalist parti ve yeşiller seçimi kazandı, muhafazakarlar 20 yılın ardından yönetimi kaybetti. Dünyada olan biten, değişimin yönü ve sebebi umurumuzda olmadığı için tepkisellik ile hayatımızı devam ettiriyoruz. Umurumuzda değil demek yanlış olur sanırım, aslında böyle bir şeyin varlığından bir haberiz demek daha doğru olur. Kültürel değişimin her alanda(TV, Sinema, Edebiyat, Yemek) değişim getirdiğin bilincinde değiliz.
Höt! Zöt! Erkek karakteri kadın mı yapmışlar? Dizi benim için bitmiştir! Höt! Zöt!
ABD’de de bize benzer insanlar az değil ama ekonomiyi, kültürü ve toplumun yönünü belirleyenler bunlar değil. Onun için eserler de bunlara yönelik yapılmıyor…
Buraya kadar toplumsaldı bundan sonrası psikoloji…
Birey olarak karşılaştığımız durumlar karşısında nasıl reaksiyon vereceğimiz tamamen rasyonel değildir. Büyük oranda içinde bulunduğumuz ruh hali olayları pozitif mi yoksa negatif mi ele alacağımızı belirler. Bizim çok pozitif bulduğumuz bir gelişmede bile bir negatif yön bulan insanlar mutlaka görmüşüzdür. İşte bu insanın bilinçaltıyla alakalı bir durum.
Karamsarlık ve negatiflik insanı esir alarak her olayda öznel olumsuzluklara odaklanmasını sağlar. İnsan bir süre sonra kendi içerisinde olan mutsuzluğu, karamsarlığı dışarıya yansıtmaya başlar. Tüm değerlendirmelerini, bakış açılarını ele geçirir bu karamsarlık.
Aynı şekilde iyimser veya umutlu benliği olanlar da nötr olaylarda hatta negatif olaylarda bile pozitif yönlere odaklanırlar ve bunu ön plana çıkarırlar. Olay biraz bu çünkü hiç bir şey salt pozitif veya salt negatif değildir, sen hangisini ön plana çıkarmak istiyorsun? Bu tercihin belirlenmesinde de bizim ruh halimiz ve kültürümüz rol oynuyor.
Ben bu şekilde görüyorum mutsuz ve global kültürden kopuk olduğumuz için tepkisel insanlarız.