Bilimi kurgulamak, yeni dünyalar yaratmak, uzay ve gelecek üzerine keşfe çıkmak… Bilimkurgu dediğimiz zaman aklımıza her zaman “hayal kurmak” geliyor. Bilimkurgu da bilinmeyeni keşfe çıkanların en önemli yakıtı. İyi ya da kötü, bu türdeki eserlerin ilk durağı düşünmek ve tasarlamak.
Ancak ne yazık ki bazı yazarlar, hayal kurmak ve yeni yollar aramak yerine daha kolay (ve satması daha garanti) yollara sapabiliyor. Örneğin, 1963 yılında başlayan ve hâlâ devam eden, bilimkurgunun başarılı kalelerinden Doctor Who’nun konusunu kopyalamak gibi.
Cinius Yayınları’ndan çıkan Armağan Ünlü’nün “Son Zaman Ajanı” romanı, tanıtım yazısının Doctor Who evreniyle aşırı benzerlik taşıması nedeniyle sosyal medyada eleştiri oklarının hedefi oldu.
Evrene bekçilik yapan ve türünün son örneği Zaman Ajanı’nın, bekçi kulübesiyle zamanda yolculuk ederken yaşadığı maceraları size tanıdık gelebilir(!)
Kitabın arka kapak yazısına hep birlikte göz atalım. Bakalım bir yerlerden anımsayacak mısınız?
Günümüzden milyonlarca yıl sonra yaşayan gelişmiş bir tür, kurdukları ileri teknolojik uygarlık ile zamanda seyahat edebilen makineler üretmiş, yetiştirdikleri zaman ajanları evrenin herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda oluşmuş hataları düzeltmeyi ilke edinmiştir.
Barışçıl ve düşmanı olmayan bu tür; teknolojisini çalmak isteyen türler tarafından saldırıya uğrar ve yok edilir.
Hayatta kalan son zaman ajanı, kendisine Zaman Meclisi tarafından verilen “Bekçi” kod adı ile tanınan, gittiği bütün gezegenlerde iyi izler bırakmış, kendi türünün anısını bütün evrene bekçilik ederek yaşatmayı kendine ilke edinmiştir.
İlgi çekmemesi açısından bekçi kulübesi şeklini alan uzay – zaman manipülatörü ile seyahat etmeye ve gittiği her yerde yardıma ihtiyacı olanlara yardım etmeye devam eder…
Anlaşılan Zaman Lordu ihtiyacı olanlara yardım eli uzatmaya devam ediyor. Ancak bu sefer kendini fazla kaptırmış gibi görünüyor.
Bu tatsız olay hakkında siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!
Kaynak: Bilimkurgu Sohbet Grubu’nda ortaya çıkaran Elif Çavuş.
Keşke biri çıksa da şu kitabın konusunu İngilizce’ye çevirip BBC’ye atsa. BBC’nun bu konuya müdahale etmesini çok istiyorum.
Madem orjinal bir fikrin yok, YAZMA!
Doctor Who hayranı mısın? İlla yazmak istiyorsan Fan Fiction adı altında yaz!
Yahu utanmadan 60 senelik Kült bir eseri nasıl birebir çalıp kendi fikrinmiş gibi yayınlıyorsun ya ?! Ulan bizi mi salak zannediyorsun, yoksa bunu basıp yayınlayanında sana kadar hepiniz ayrı salaklar mısınız anlayamadım!
Bari Tardis’i çalmayaydın.
Burada, fikri mülkiyete gösterilmesi gereken hassasiyet, yazar kadar, yayıncı tarafından da gösterilememiş. Yayınevinde türe aşina editör bulunsaydı, böyle bir şey yaşanmazdı.
Yazık belki de haberi yoktu böyle bir diziden
Şaka bir yana bu iş ciddi bir iş ve yaptırımları olması gerekir. Hem yazara hem de yayıncıya. Bu arada kitabı alan olmuş mu…
Pekii, editörün görevi bunları engellemek ve reddetmek değil midir zaten?