Bilimkurgunun sevilen ustalarından Philip K. Dick‘in 1970 yılında kaleme aldığı ve içerdiği cinai öğelerden ötürü yazarın en karanlık kitaplarından biri olarak gösterilen Ölüm Labirenti (A Maze of Death), Alfa Yayınları aracılığıyla dilimize kazandırıldı. Roman, yazarın çoğu ilk dönem eserinde olduğu gibi, uzayda koloni kuran bir grup insanın yaşadığı zorlukları ve gerçekle algı arasındaki farklılıklar konu alıyor. Ama bu sefer işler hiç de mantıklı ya da barışçıl yollarla hallolmuyor…
Kitabın arka kapak metni ise şu şekilde:
Delmark-O adındaki ıssız gezegene bir koloni kurmak üzere gelen on dört kişi çok geçmeden bu tuhaf dünyanın düşündüklerinden çok daha tehlikeli ve tuhaf olduğunu anlar. Birbirini hiç tanımayan, neden bu dünyaya getirildiklerini bilmeyen koloniciler, kaçmanın olanaksız olduğu bu dünyada teker teker öldürülmeye başlanır.
Gökteki Göz ve Ubik’in kardeşi sayılabilecek Ölüm Labirenti de
kendilerini kafa karıştırıcı bir gerçeklik bulmacasının içinde bulan, birbirlerinin algılarını kullanarak olanları anlamaya çalışan bir grup insanı anlatıyor. PKD’den ölüm, bilinç üzerine metafizik bir sayıklama, bir uzay operası ve perili ev hikayesi.
Makinenin kapatma düğmesini kıskananlar için…
Çevirisini Yelda Rasenfos‘un üstlendiği 248 sayfalık roman Alfa Yayınları aracılığıyla satışa sunuldu. Yazarın müdavimlerine ve bilimkurgu tutkunlarına duyurulur.
Algılanan ve görünenlerin hiç de algılandığı gibi olmayabileceği gerçeğinden hareket eden bir kurgu.
Özellikle kitabın ilk yarısında yer yer ilk anda kim tarafından söylendiği anlaşılmayan diyaloglar olsa da akıcı anlatımı, meraklandıran olay örgüsü ve finali ile okuru şaşırtan klasik bir PKD hikayesi.