in

Argos’taki Kanopus Arşivleri Döndüncü Kez Açılıyor

Doris Lessing’in ünlü bilimkurgu serisi Argos’taki Kanopus Arşivleri’nin dördüncü kitabı “Gezegen 8” okurlarla buluştu.

gezegen 8 ust
- Reklam -
- Reklam -

Doris Lessing‘in dünya ve insanlık tarihini öznel bakış açısıyla değerlendirdiği değerlendirdiği Argos’taki Kanopus Arşivleri serisinin dördüncü kitabı Gezegen 8, Niran Elçi çevirisi ve Delidolu etiketiyle okurlarla buluştu.

1979-83 yılları arasında yayınlanan, felsefe ve tarihin iç içe geçtiği politik bilimkurgu serinin ilk dört kitabı, daha önce Chiviyazıları Yayınevi etiketiyle yayınlanmıştı. Geçtiğimiz sene Delidolu aracılığıyla tekrar basılmaya başlanılan seri, hızlı bir şekilde tamamlanma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

Seri, Ursula K. Le Guin’in Hainli Döngüsü‘ndeki gibi, her biri farklı farklı meselelerin üzerine eğilen ve bu vesileyle birbirlerinden bağımsızca okunabilecek romanlardan oluşuyor. Seriyi ve önceki kitapları hatırlatmak ve tanıtmak babında, romanları kısaca özetlersek:

- Reklam -

Şikeste, Dünya’daki organik yaşamı ve insanlığın gelişimini takip ve müdahale etmekle görevli Kanopusluların, Puttiora imparatorluğunun Şammatlı koluna karşı verdikleri mücadeleleriyle iyi ile kötü arasındaki savaş sahnelenmişti.

Evlilikler, Tedarikçiler adı verilen üst aklın zoruyla anaerkil uygarlıktan Al-lth ile ataerkil uygarlıktan Ben Ata’nın evlilikleri ve sonuçları konu edilerek, kadın ile erkeğin, doğu ile batının çatışmasının ve kavuşmasının hikâyesiydi.

Sirius Deneyleri, evrendeki yerimiz ve işlevimiz sorusu temelinde şekillenen, zaman içerisinde farklı uygarlıklar ve antik şehirler arasında dolanırken gerçek ile mitin birbirine karıştığı epik bir hikâye anlatıyordu.

Gezegen 8 | Arka Kapak Yazısı

gezegen 8Doris Lessing’den Buz Devri’ni konu edinen bir bilimkurgu romanı!

Gezegen 8, 2007 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Doris Lessing’in, fantazi ve felsefeyi harmanlayan politik bilimkurgu başyapıtı “Argos’taki Kanopus Arşivleri” dizisinin dördüncü cildi.

- Reklam -

Lessing’in, Antarktika’nın keşfine duyduğu hayranlığın bir yansıması olan Gezegen 8, buzul çağını deneyimleyen bir halkın yaşadıklarını, destansı bir hayatta kalma mücadelesine dönüştürüyor.

Minimalist müziğin öncülerinden Philip Glass tarafından aynı adla operaya da uyarlanan Gezegen 8, kutsal kitaplardaki hikayeleri anımsatan öyküsü ve iddialı savlarıyla bilimkurgu türünün kilometre taşları arasında gösteriliyor.

Engin Kanopus İmparatorluğu’nun küçük kolonilerinden Gezegen 8, evrendeki beklenmedik dizilimler yüzünden iklimini tamamen değiştirecek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Gezegende ansızın bir buzul çağı hüküm sürmeye başlar. Zora düşen Gezegen 8’in yardımına koşması muhtemel bir başka gezegen ise elbette Rohanda, yani Dünya’dan başkası değildir. Gezegenler arasında kurulacak olası bir bağ, iki kültürü derinden etkileyecek olaylara da gebedir. Tabii birleşim gerçekleşebilirse…

Şikeste ile başlattığı “öznel dünya tarihini” Gezegen 8 ile Buz Devri’ne taşıyan Doris Lessing, ümit vadeden toprakların bile, beklenmedik olaylar yüzünden nasıl bir anda altüst olabileceğini gözler önüne seren, epik bir hikaye anlatıyor.

Lessing’in şiirsel, ağıtvari üslubunun ön plana çıktığı romanın son bölümünde yer alan yaklaşık 30 sayfalık sonsöz, “Argos’taki Kanapos Arşivleri” dizisinin üçüncü ve dördüncü halkalarında bahsi geçen bazı üzeri örtülü konulara da açıklık getirerek okurların merakını gideriyor.

“Yaşamları tehdit altına giren nüfuslar, mutlu günlerinde hiç yaşamadıkları, anlamadıkları türden sessizlikler yaşarlar…”

“Gezegen 8’in, güneş ışığıyla yıkanan mutlu bir dünyadan, buz devrinin kapladığı ölü bir gezegene dönüşümü, kutsal kitaplardan çıkmış bir hikaye gibi. Devasa siyah duvarın inşası ve buzullar yayılırken ortaya çıkan suç olayları ve savaşlar, kapsamı ve ayrıntılarıyla bir araya gelerek unutulmaz bir tablo çiziyor…”
– Daily Telegraph
Serinin takipçilerine ve tanıtımla birlikte romana karşı ilgisi uyanan okurlara şimdiden keyifli okumalar dileriz. Eh, dördüncü kitap çıktığına göre beşinci arşivin, yani serinin son kitabı The Sentimental Agents in the Volyen Empire‘ın yolunu şimdiden beklemeye koyulabiliriz.

Cemalettin Sipahioğlu

1986 İstanbul doğumlu. Bilimkurgu, korku ve fantastiği uzun süre televizyondan takip edebilmiştir. Ailesinden habersiz aldığı ucuz VCD oynatıcıyı saklayıp, onlar yokken kullanarak, bu konularda film açıklarını kapatmaya çalışmıştır. Edebiyata sonradan bulaşması; bilgisizliği; bilgisizlik de, "Raftaydı ve ben onu alıp okumadım zamanında." pişmanlıkları getirmiştir. Lem ile Küvette Bulunan Günce'yle tanışması; okumaya yeni başlayan biri için hem talih, hem de talihsizlik olmuştur. Film, kitap, animasyon, çizgi roman olsun; kendi sınırlı bilgisiyle, eserleri iç dinamikleri içinde değerlendirmeye çalışır.

3 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for erdo erdo dedi ki:

    Kitaplarının yayın hakları farklı farklı bir çok yayınevinde bulunan nadir yazarlardan birisi. Çoğu yayınevine dağılmış durumda kitaplar. Keşke Saramago gibi tek bir yayınevinde külliyatı toplanabilse.

  2. Avatar for Bay_Karamsar Bay_Karamsar dedi ki:

    Beğendiğimiz yayınevi olunca sorun olmayabilir de, bazen aksi durumlar veya başka etmenler söz konusu olunca, yazarların işlerinin tek bir yayıncıdan çıkmaması duruma göre avantajlı olabiliyor.

  3. Avatar for Chinga Chinga dedi ki:

    Bir örnek: Thomas Harris - Nemesis kitap.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

ters ninja ege gorgun

Ege Görgün’ün Kitabı “Ters Ninja” Bizlerle

maniac ust

Maniac: Televizyon Tarihinden Bir Karışık Kaset