in

Biz Diğerleri: Yevgeni Zamyatin’in Kült Distopyası 100. Yılında Yeni Çevirisine Kavuşuyor

Yevgeni Zamyatin’in distopya edebiyatının ilk modern örneklerinden olan eseri, yazılışının 100. yılında Biz Diğerleri adı ile yeniden Türkçeye kazandırılıyor.

Biz Diğerleri - Yevgeni Zamyatin
- Reklam -
- Reklam -

Distopya edebiyatının en meşhur eserlerinden birisi olan “Biz Diğerleri” yeni bir çeviri ile okurun karşısına çıkıyor. Rus yazar Yevgeni Zamyatin’in kült romanı yazılışının 100. yılında bir kez daha Türkçede.

İlk olarak 1921 yılında raflara çıkan “Мы“, (Türkçede görmeye alışık olduğumuz baskısı ile “Biz“) kara gelecek tasarıları arasında günümüzde hâlâ öne çıkmayı başaran bir eser.

Ray Bradbury’nin Fahrenheit 451’i, George Orwell’ın Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’ü ve Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’sı ile birlikte “Kara Dörtleme” olarak anılan Biz; Türkçede pek çok çeviriye sahip. Ancak eserin kimi çevirileri ana dilinden yapılmamışken kimileri de okuru tatmin etmekten uzak bir seviyede.

- Reklam -

İşte NotaBene Yayınları, İhya Kahraman imzasıyla Biz’i yeniden ve Rusça aslından tercüme ediyor. Eser bu baskıda “Biz Diğerleri” ismini alıyor.

Bireylerin isimlerini kaybettiği, herkesin harf ve sayılarla ifade edildiği bir toplumu işleyen eser modern olarak kaleme alınmış ilk distopya eseri olarak kabul ediliyor.

Biz Diğerleri – Yevgeni Zamyatin | Arka Kapak Tanıtımı

Yevgeni Zamyatin’in Biz Diğerleri romanının kaleme alınışının 100. yılı… Zamyatin, bir ütopyanın parodisini yapmak yani uyarmak için eleştirmek, dolayısıyla bir distopya kurmak ve ütopyayı yeniden çağırmak ister. Ursula K. Le Guin de benzer bir cümle kurar: “…gizli ya da ima edilen bir Ütopya içeren distopya” diye tanımlar romanı.

Biz Diğerleri’nde kişilerin isimleri yok. Herkes bir harf ve yanındaki sayıyla ifade edilir. Çünkü her şey kendini doğrulayan basit bir matematikten oluşur. Kadınlar sesli, erkekler sessiz harflerle çağırılır. Roman, D-503 kodlu başkarakterin günlüğü üzerinden aktarılır. D-503 “ENTEGRAL” adı verilen uzay aracının inşasından sorumlu bir matematikçi… Romanın ilk bölümlerinde bu karakterin ağzından “Tek Devlet” geçmişteki “vahşi” dönemle karşılaştırılır ve övgüyle betimlenir. “Tek Devlet” dönemin iktidar biçimini, “Halkın Hamisi” ise iktidardaki kişiyi temsil eder.Eşitlik tek tipleşme şeklinde betimlenir. Ayrıca bulutsuz çini mavisi gökyüzüyle homojenlik, herkesin aynı saatte kalkması ve yemek yemesiyle düzen, gök mavisi ünifleriyle yürüyen dörtlü sırayla hiza, insanın zaaf olarak nitelendirilen tüm duygularından arındırıldığı, rüyaların hastalık olarak nitelendirildiği, sanatın makinelerle yapıldığını açıklayan vurgularla da mantık savunması yapılır. Düzenin asıl sloganıysa “özgürlük mutluluğu yok eder”dir. Özgür olmak değişime açık bir hayat sunduğundan bedeli vardır. Seçim yapmak ve sorgulamak istemeyen birey “mutlu” olabilir ancak…

- Reklam -

Biz Diğerleri - Yevgeni Zamyatin

İlkin 1924 yılında İngiltere’de yayımlanır roman. Modern ilk distopya/bilimkurgu diye kabul edilen Biz Diğerleri tüm dünyada peşi sıra yazılacak pek çok esere esin kaynağı olur. Klasikler arasındaki yerini alır. Orwell’ın yaptığı okumaya göre, roman Sovyetleri eleştirmez yalnızca, İngiltere öznelinde sanayileşmiş toplumun yarattığı vahşi yaşamı da içerir. 1988 yılında Rusya’da yayımlanırken de benzer sözler edilir romanla ilgili. Biz Diğerleri’nin zamanında yanlış anlaşıldığı, Zamyatin’in komünizme karşı olmadığı vurgulanır.

Bütün bu bilgiler distopya türü hakkında da yeniden düşünmeyi sağlıyor. Karanlık anlatı sayılmış, kötümserlikle suçlanmış ve kötülüğü normalleştirme tehlikesi diye de görülmüş distopyaların niyetinin aslında ütopyaya ışık yakmak olduğunu söylemeliyiz. Zamyatin’in başına gelen “yanlış anlama”lara sebebiyet vermemek için, ütopyaların içinde uyuyan totaliter canavara razı gelmek yerine distopyanın içinde yatan ütopyayı sezmek gerektiğini de…

100 yaşındaki romanı şimdi yayımlamamızın bir başka nedeni de, romanın şiirsel/edebi gücünü yansıtan bir çeviriyle karşılaşmamız. Referans alınan Fransızca baskı Nous Autres adıyla 1971’de Rusçadan çevrilip yayımlanmış, 1979 yılında yeniden basılmış. Kitabın asıl adının metinle birlikte düşünüldüğünde Biz Diğerleri olduğunu söyleyen çevirmen İhya Kahraman, bu ada sadık kalınmasını doğru buldu. Gerçekten de “biz” ile “öteki olarak biz” arasında büyük bir anlam farkı var.

Zamyatin’in klasikleşmiş romanını iyi bir çeviriden okuyacak olmanızın sevinciyle, biz de, bronzdan yapılmış eserin 100. yaşını kutluyoruz.
İhya Kahraman tarafından Türkçeye kazandırılan roman, toplamda 224 sayfadan oluşuyor. Kapak tasarımının Erkal Tülek’e ait olduğu eser Eylül 2020 tarihinden itibaren raflardaki yerini alıyor.

Peki siz daha önce Biz’i okumuş muydunuz? Bu yeni çeviriyi nasıl karşıladınız? Romana, distopyaya, yazara ve çevirilerine dair düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşmayı unutmayın.


* Tenet 2: John David Washington Devam Filmini İstiyor

Devrim Beyaz

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 2016'dan beri serbest editörlük yapıyor, çeşitli internet siteleri ve dergiler için haber ve incelemeler kaleme alıyorum.

3 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for noronikkirbac noronikkirbac dedi ki:

    İthaki baskısını geçen sene okumuştum.Kitaptan aklımda neredeyse hiçbir şey kalmamıș.Çevirisini bence bayağı kötüydü okuduğumu anlamamıştım. Yeniden çevrilmesi lazımdı iyi olmuş.

  2. Avatar for Ozgur Ozgur dedi ki:

    Yayınevini ilk defa duyuyorum. Okuyan olursa yorumlarını merak ediyorum. Hem çeviri hem de baskı durumunu merak ettim. 2 yıldır listemde olup hala başlayamadığım 5-6 kitap var. Biri de bu.

  3. Avatar for alper alper dedi ki:

    Yazarın kendine ait bir başlığı olmadığı için buradan paylaşıyorum.

    Yevgeni Zamyatin Biz kitabı çevirileri.

    Benim kitaplığımda bu üç çeviri var. (galiba :slight_smile: )

    İŞ KÜLTÜR
    Rusça aslında çeviren: Barış Zeren
    Editör: Gamze Varım

    KAYIT 1.

    Plan: Duyuru. Çizgilerin En Bilgesi. Şiir.

    Devlet Gazetesi’nde bugün çıkmış bir duyuruyu sadece buraya -sözcüğü sözcüğüne-aktarıyorum:

    "İNTEGRALin yapımı yüz yirmi gün içinde tamamlanacaktır. İlk İNTEGRAL’in uzaya havalanacağı o büyük, tarihsel an yakındır. Bundan bin yıl önce kahraman atalarımız bütün bir yerküreyi Tek Devlet’in egemenliği altına sokmuştu. Bugünse önünüzde daha şanlı bir kahramanlık sizleri bekliyor: Camdan, elektrikli, alev soluyan INTEGRAL sayesinde Kâinat’ın sonsuz denklemini entegre etmek. Önümüzde duran görev, başka gezegenlerdeki meçhul-belki de özgürlük denen o yabani durumda yaşayan-varlıkları aklın esirgeyici boyunduruğuna sokmaktır. Onlara matematik kesinlikte, şaşmaz bir mutluluk getireceğimizi anlamayacak olurlarsa, görevimiz onları mutluluğa zorlamak olacaktır. Ama silahtan önce sözü deneyeceğiz.

    Velinimet adına Tek Devlet’in bütün numaralarına duyurulur.

    Yapabileceğini hisseden herkes Tek Devlet’in güzelliği, yüceliği üzerine incelemeler, şiirler, bildiriler, methiyeler ya da başka yapıtlar kaleme almalıdır.

    INTEGRAL’in götüreceği ilk yük bu olacaktır.
    Yaşasın Tek Devlet, yaşasın numaralar, yaşasın Velinimet!"

    Bunları yazarken hissediyorum: Yanaklarım alev alev Evet: Kâinatın o heybetli denklemini entegre etmek. Evet: Vahşi eğriyi alıp bir teget-asimptot-doğru haline getirmek. Ne de olsa doğru, Tek Devlet’in çizgisidir. Yüce, kutsal, kesin ve bilgedir doğru-çizgilerin en bilgesidir…

    Ben, D-503, İntegral’in mühendisiyim. Tek Devlet’in matematikçilerinden biriyim yalnızca. Rakamlara aşına olan kalemim, asonanslı, uyaklı bir müzik yaratmaya yatkın değil. Yalnızca gördüklerimi, düşündüklerimi buraya kaydetmeye çalışacağım daha doğrusu, bizim ne düşündüğümüzü (evet, tam olarak, biz. Öyleyse, bu BİZ de kayıtlarımın başlığı olsun). Öte yandan, bu kayıtlar da bizim yaşamımızın, Tek Devlet’in matematiksel kusursuzluktaki yaşamının türevi olduğuna göre, benim iradem dışında, sırf bu nedenle bunlar da şiir olmaz mı? Olur - inanıyorum ve biliyorum.

    Bunları yazarken hissediyorum: Yanaklarım yanıyor. Sanırım bu, içinde taze, henüz ufacık, henüz gözleri açılmamış bir insanın yürek atışını ilk kez duyan kadınların duygularına benziyor. O, aynı anda hem ben hem de ben değil. Nitekim daha uzun aylar boyunca onu özsuyumla, kendi kanım la beslemek zorunda kalacak, sonra da ağrılar, sancılar içinde kendimden koparacak ve Tek Devlet’in ayaklarının dibine bırakacağım.

    Ama hepimiz gibi, ya da hemen hemen hepimiz gibi, ben de hazırım. Hazırım.



    KORİDOR:
    Rusça aslında çeviren: Furkan Özkan
    Editör: Nilüfer Denissova

    Kayıt 1

    Öz: Duyuru. Doğru’ların en bilgesi. Poema.
    Devlet Gazetesi’nin bugünkü sayısında yazılanları sözcüğÜ sözcüğüne buraya kopyalayacağım:

    "İNTEGRALin inşasının bitmesine 120 gün kaldı İlk İNTEGRAL’in uzaya yükseleceği o ulu, tarihi saat artık yakın. Bundan bin yıl önce kahraman atalarımız, bütün yeryüzünü Tek Devlet’in iktidarına boyun eğdirdi. Ancak sizi bekleyen zafer daha da şanlı: Cam kaplı, elektrikli, alev soluyan INTEGRAL aracılığıyla evrenin uçsuz bucaksız, sonsuz denkleminin integralini alacaksınız. Başka gezegenlerde belki de vahşi özgürlük hâlinde yaşayan görülmemiş varlıkları aklın hayırlı boyunduruğunun altına sokacaksınız. Şayet matematiksel açıdan hatasız mutluluğu getirdiğimizi anlamazlarsa ödevimiz onları mutlu olmaya zorlamak olacaktır. Ancak ilk deneyeceğimiz silah, sözdür.

    Velinimet adına, Tek Devlet 'in her Numarasına duyurulur:
    Yeteneği olan herkesin bilimsel tezler, poemalar, manifestolar, kasideler yazması veya Tek Devlet’in güzelliği ve yüceliği hakkında başka türde eserler ortaya koyması mecburi hâle getirilmiştir.

    Eserleriniz İNTEGRAL’in taşıyacağı ilk yük olacaktır. Yaşasın Tek Devlet, yaşasın Numaralar, yaşasın Velinimet!"

    Bunları yazarken yanaklarımın alev alev yandığın hissediyorum. Evet: Evrenin muazzam denkleminin integralini almak. Evet: Vahşi eğriyi düzleştirmek, onu teget eğrisine-sonuşmaza- doğru düzleştirmek. Çünkü Tek Devlet’in doğru’su, düz bir hattır. Yüce, tanrısal, kesin, bilge bir doğru’dur. Hem de doğru’ların en bilgesidir.

    Ben D-503. İntegralin başmühendisi. Tek Devlet’in matematikçilerinden biriyim sadece. Rakamlara alışkın kalemim, asonansla ve kafiyeyle müzik eseri besteleyemez. Ben de bu sebeple gördüklerimi ve düşündüklerimi yazıya aktarmayı deneyeceğim - deneyeceğiz demek daha doğru olur. (Aynen öyle: Biz. Madem öyle, bu kayıtlarımın başlığı da “BİZ” olsun.) Notlarım yaşantımızın, Tek Devlet’in matematiksel açıdan KAYIT 1.

    Plan: Duyuru. Çizgilerin En Bilgesi. Şiir.

    Devlet Gazetesi’nde bugün çıkmış bir duyuruyu sadece buraya -sözcüğü sözcüğüne-aktarıyorum:

    "INTEGRAL’in yapımı yüz yirmi gün içinde tamamla nacaktır. İlk INTEGRAL’in uzaya havalanacağı o büyük, tarihsel an yakındır. Bundan bin yıl önce kahraman ataları nız bütün bir yerküreyi Tek Devlet’in egemenliği altına sok muştu. Bugünse önünüzde daha şanlı bir kahramanlık sizleri bekliyor: Camdan, elektrikli, alev soluyan INTEGRAL sa yesinde Kâinat’ın sonsuz denklemini entegre etmek. Önü nüzde duran görev, başka gezegenlerdeki meçhul -belki de durumda yaşayan-varlıkları aklınmükemmeliyete ermiş yaşantısının bir türevi olacak. Böylece ortaya kendiliğinden bir poema çıkmış olmayacak mı aslında, benim iradem dışında? Çıkacak. Hem inanıyorum hem biliyorum.

    Bunları yazarken yanaklarımın alev alev yandığını hissediyorum. Henüz ufacık, kör, yeni bir insancığın nabzını ilk defa içinde duyan bir kadının hissettiğine benziyor galiba hislerim. Bu, hem ben’im hem değilim. Uzun aylar boyunca öz suyunla, kanınla beslemek gerekecek bu insancığı, sonra da onu sancıyla içinden koparacak, Tek Devlet’in ayaklarının ucuna koyacaksın.

    Ama hazırım, tıpkı her birimizin, hemen hemen her birimizin hazır olduğu gibi. Hazırım.




    İTHAKİ:
    Çevirenler: Fatma Arıkan & Serdar Arıkan (İthaki künyede Rusça aslı diye belirtmemiş ama gördüğüm kadarıyla çevirmenler Rusça çeviri yapıyorlar.)
    Yayına Hazırlayan: Mustafa Güdük
    Düzelti: Selçuk Aylar - Alican Saygı Ortanca

    özet:

    Devlet Gazetesi’nde bugün yayımlanan duyuruyu -kelimesi kelimesine-aktarıyorum:

    120 gün içinde İNTEGRAL’in yapımı tamamlanacak. İNTEGRALin dış uzaya yükseleceği o büyük, tarihi an yakındır. Kahraman atalarımız bin yıl önce tüm yeryüzünü Tek Devlet’in egemenliği altına aldılar. Şimdi ise sizin önünüzde daha yüce bir kahramanlık duruyor: Camla, elektrikle ve ateş soluyan İNTEGRAL’le kâinatın bilinmeyen denklemini çözeceksiniz. Diğer gezegenlerde yaşayan, belki de hâlâ özgürlük denen ilkel koşullarda yaşayan meçhul varlıkları aklın lütufkâr boyunduruğu altına almanız gerekiyor. Eğer bizim kendilerine matematiksel, hatasız mutluluğu getireceğimizi anlamazlarsa, onları mutlu olmak zorunda bırakmak bizim görevimizdir. Ama silahtan önce sözü deneyeceğiz.

    Tek Devlet’in tüm Numaralarına Velinimet adına duyurulur: Yeteneği olan herkes Tek Devlet’in güzelliği ve büyüklüğü konusunda tezler, şiirler, manifestolar, methiyeler veya başka yazılar yazmakla yükümlüdür.

    İNTEGRALin taşıyacağı ilk yük bu olacak.
    Yaşasın Tek Devlet, Yaşasın Numaralar, Yaşasın Velinimet!

    Bunu yazarken hissediyorum: Yanaklarım alev alev yanıyor. Evet, kâinatın muazzam denkleminin integralini almak Evet, başıboş eğriyi düzeltmeli, onu bir tanjanta -bir asimptota- düz bir çizgiye doğrultmalıyız. Çünkü Tek Devlet’in çizgisi düz çizgidir. Yüce, ilahi, şaşmaz, bilge bir düz çizgidir, çizgilerin en bilgesidir…

    Ben, İntegral’in başmühendisi D-503, Tek Devlet matematikçilerinden sadece biriyim. Benim sayılara alışık kalemim uyumlu seslerin ve kafiyelerin şarkısını yazmaya muktedir değildir. Ben yalnızca gördüklerimi, düşündüklerimi, daha doğrusu bizim düşündüklerimizi (tam da öyle: Biz, madem öyle kayıtlarımın başlığı da “BİZ” olsun) yazmayı deneyeceğim. Yine de bu kayıtlar bizim yaşamımızın, Tek Devlet’in matematik olarak mükemmel yaşamının türevi olacağından, benim arzu ya da yeteneklerimden bağımsız olarak, kendi başlarına da bir şiir olmazlar mı? Elbette olurlar. Buna inanıyorum, bunu biliyorum.

    Bunu yazarken hissediyorum: Yanaklarım alev alev yanıyor. Galiba bu bir kadının yeni, henüz minnacık olan, kör bir insanın kalp atışlarını içinde ilk kez hissetmesine benziyor. Bu hem benim hem de ben değilim. Aylarca onu kendi suyumla, kanımla beslemem, sonra da acıyla kendimden koparıp Tek Devlet’in ayaklarına sermem gerekiyor.

    Ama ben de hepimiz gibi, hemen hemen hepimiz gibi hazırım. Hazırım.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

The Passion of The Christ 2: Resurrection

The Passion of the Christ 2 Geliyor: Mel Gibson’ın Çok Konuşulan Filmi Devam Edecek

Çocukluğun Soğuk Geceleri - Tezer Özlü alıntıları

Çocukluğun Soğuk Geceleri: Tezer Özlü’nün İlk Romanından Etkileyici Alıntılar