Kiltablet Fanzin yazarlarının Heybeliada’yı konu alan öykülerinden oluşan ve Evler, Aşklar, Göçler kitabı raflardaki yerini aldı.
Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Derneği’nin 2018 yılı için hazırladığı ve Akillas Milas’ın “Heybeliada’nın Yitip Giden Evleri” çizimlerinin yer aldığı Ada takviminden yola çıkan Kiltablet yazarları, artık sadece fotoğraflarda, çizimlerde ve Adalıların hafızalarında yaşayan evlere içeriden baktılar, değişik dönemlerde geçen öykülerinde bu evlerin yaşamlarını yeniden kurguladılar.
Evler, Aşklar, Göçler | Arka Kapak Tanıtım Yazısı
“(…) Yıllardır yaşadığım Heybeliada’da uzun yürüyüşler yaparken, çürüyüp yıkılmaya terk edilmiş, harap, çoğu ahşap evlerin önünden geçtiğimde, sesler duyar gibi olurum bazen. Yabani otların bürüdüğü, ağaçların geçit vermediği bahçelerden uğultular gelir. Rüzgârla hareketlenen çalılıkların sesi, evlerin hikâyelerini anlatmaya, duyurmaya uğraşıyordur sanki. Bahçenin kuytularında görünüp kaybolan gölge, neşeli bir şarkı mırıldanan esmer bir Rum kızıdır belki. Az ilerdeki fısıltının sahibi, Ada’nın göz bebeği balıkçı delikanlı, imkânsız aşkın öteki yarısıdır. Ardından bir çığlık yükselir, sesler birbirine karışır, uğultular artar, bir aşk daha yarım kalır. Hangi dilde olduğu belirsiz bir ağıt böler geceyi. (…) Evler, Aşklar, Göçler’deki öyküler, bu evlerin iç seslerini duyulur kılıyor.”
Ayşe Sarısayın
Adalı Yayınları, Kiltablet ekibi yazarlarının Akillas Millas’ın “Heybeliada’nın Yitip Giden Evleri” çizimlerinden yola çıkarak yazdıkları öyküleri okurla buluşturuyor…
Heybeliada Halk Kütüphanesini Koruma Derneği ve Adalı Yayınları ile iş birliği ile hazırlanan kitabın önsözünü Ayşe Sarısayın hazırladı. Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi’nden tanıdık isimlerin de yer aldığı kitapta öyküsü bulunanlar ise şöyle: Arif Kâmil Olgun, Billur Akgün, Canan Kuzuloğlu, Dilek Yılmaz, Elvan Arpacık, Meltem Uzunkaya, Nezir Suyugül, Nurdan Atay, Özkan Binol, Sultan Deliklitaş, Yasemin Pforr, Yeşim Narter, Yurdagül Şahin ve Zeki Paralı.
Evler, Aşklar, Göçler Alıntıları
Sesler kesildi, bir ıssızlık çöktü Ada’ya. Bahçeye yanımıza geldik- lerinde derin bir keder ve hüzün vardı hepsinin gözlerinde. Büyükannem daha fazla dayanamadı, ağlamaya başladı. Büyükbabam ıhlamur ağacını gösterdi.
“Bu annen!” Diğer tarafına döndü, ceviz ağacını gösterdi. “Bu da ben!”
Bastonunu iki eliyle birden tuttu, ayakta zor duruyordu.
“Bu ağaçları sökebilir misin toprağından?” Sesi titriyordu. “Söktün diyelim, götürdüğün yerde kök salabilir mi yeniden?”
Yurdagül Şahin’in “Bir Eylül Akşamıydı” adlı öyküsünden
“Çocukluk aşkı işte. Kali de ne yapar eder büyükbabamın su getireceği saatlerde etrafta olurmuş. Veysel büyükbabam tenekeleri küplere boşaltırken, yoldan mevsimine göre topladığı çiçekleri, öğretmenlere çaktırmadan bir köşeciğe bırakırmış. Kali de okuldaki diğer kızlarla birlikte akşamüstleri Ada’da gezintiye çıkarmış. Kaşla göz arasında, kuyu başında, hâlâ durur, değirmi bir taş var, gezintiden topladığı çiçeklerden birkaçını onun üzerine, büyükbabama bırakırmış. Büyükbabam eve her akşam Kali’nin bıraktığı çiçeklerle dönermiş.”
Elvan Arpacık’ın “Büyülü Su” adlı öyküsünden
144 sayfadan oluşan kitap Mayıs 2021 itibarıyla raflardaki yerini aldı. Sizler de Heybeliada hakkındaki anılarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.
Çok teşekkür ederiz desteğiniz için. Umarız başka kitaplarda da buluşuruz. Kayıp Rıhtım’ı seviyoruz. Nurdan Atay