Teorik parçacık fiziği doktorası sonrası Kaliforniya Üniversitesi-Irvine’de araştırmacı olarak görevine devam eden Dr. Şeyda İpek, Kayıp Rıhtım okurlarına feminist okuma önerileri içeren kıymetli bir liste hazırladı.
Türkiyeli bilim kadınlarını bir araya getiren Bilim Kadınları ekibinin de bir parçası olan Dr. İpek, fizik doktorasını Washington Üniversitesi’nden aldı. Balzan Bursu ile Oxford’da bulundu. Fermilab’daki iki yıllık tecrübesi sonrası Kaliforniya Üniversitesi-Irvine’deki görevine başladı.
Standart model ötesi parçacık fiziği alanındaki çalışmalarıyla dikkat çeken Dr. İpek, karanlık madde nedir ve evrende niçin antimaddeden çok madde var, sorularının cevaplarını arıyor.
Adalet için Parçacıklar oluşumunun da bir parçası olan Dr. Şeyda İpek, akademide cinsiyetçiliğe karşı mücadelesini sürdürüyor.
İşte Dr. Şeyda İpek’ten mutlaka değerlendirmeniz gereken 10 feminist okuma önerisi!
Bir kız/kadın olarak dünyada erkeklere göre daha farklı, daha kısıtlı bir yer işgal ettiğimi öğrendiğim anı hayal meyal hatırlıyorum. Sanırım 6-7 yaşlarındaydım. Babam beni Karabükspor maçlarına götürürdü. O zamanlar Karabükspor B ligindeydi, maçları ucuz ve tenha olurdu. Bir hafta sonu yine ben maça gitmek için hazırlanırken -bir torbaya minder sığdırmaya çalıştığımı hatırlıyorum- annem mutfaktan gelip, “Bekir kız kısmının futbol maçında ne işi var Allah aşkına!” diye söylenmeye başlamıştı. Üniversitedeyken gittiğim bir Ankaragücü maçı dışında stadyumda izlediğim son futbol maçı olmuştur. Keşke o anın önemini anlayıp daha iyi sindirmiş olsaydım. İnsan özgürlüğünün ne zaman elinden alındığını bile fark edemiyor bazen.
Özgürlüğümü kaybettiğim anı tam kestiremediğim gibi feminizm ile gelen kişisel güçlenme anımın da ne zaman olduğunu tam bilemiyorum. Hatırımda olan ilk şey “kadının adı yok” kavramının bir şekilde annemin de dahil hepimizin diline düşmüş olması bir şekilde. Duygu Asena kitabı olduğunu öğrenmem günlük kullanmaya başlamamdan çok sonra olmuştur mesela. Bu şekilde bilinçlenmem yavaş ve eksik oldu diye düşünüyorum.
Kendime feminist demekten çekinmeyen bir insanım. Fakat feminist okuma listesi yapma teklifi alınca, “Ne haddime düşer?” diye de sordum kendime. Sonrasında ise, “Bunu bir erkekten isteseler hemen ahkam kesmeye başlardı,” diye düşündüm. Ben ise ahkam kesmek yerine kendi feminist görüşlerimin yontulmasında benim için önemli yeri olan kitaplardan bahsetmeye karar verdim. Bu liste aynı benim düşünce sistemim gibi eksik, fakat her zaman büyüyen, değişen ve gelişen bir liste.
Feminist Okuma Önerileri – Kitap Listesi
1. Kadın Haklarının Gerekçelendirilmesi - Mary Wollstonecraft (Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları)
Mary Wollstonecraft, Frankenstein yazarı Mary Shelley’nin annesi. Bu kitabında Fransız Devrimi sonrası yeni bir eğitim sistemi kurulurken kadınların eğitiminin gereksiz olduğunu savunan bir Fransız filozofa karşı kendi düşünce yapısını kuruyor Wollstonecraft. Kadınların, maddi güçleri ne olursa olsun, aynı erkekler gibi bir eğitim alması taraftarı. Hatta bunun Tanrı vergisi bir hak olduğunu savunuyor. Bu eğitimin topluma yararlarını da sıralıyor sayfalar boyunca. Şimdi düşününce ‘gerekçelendirme’ aslında kaygan bir zemin gibi geliyor bana. Niye erkeklere altın tabak içinde sunulan bir şeyin bizim de hakkımız olduğunu ispatlamak zorundayız? Ama tabii ki Wollstonecraft’ın argümanları şimdi bile işimize yarayacak nitelikte ve her kadının elinin altında bulunması gereken bir düşünce sistemi çiziyor. Kitapta sadece gelişigüzel yazılmış ama beni çok etkileyen bir kısım, Wollstonecraft’ın dönemdeki bazı kadınların - diyet yaparak veya korseler ile olacak- kendilerini fiziksel olarak küçük göstermeye özenmesine olan şaşkınlığından bahsettiği paragraftı. Bir insan büyük/güçlü/kuvvetli olmak yerine niye zayıf/küçük/narin olmak ister diye merak ediyordu filozof.
2. Kötü Feminist - Roxane Gay (Martı Yayınları)
Bacak kıllarımı almak iyi bir feminist olmama engel midir? Peki ya cinsiyetçi küfürler kullanmak? Peki ya erkeklerden gerçekten çok hoşlanmak? Peki ya hayatımı çocuk yapma ve yetiştirmeye adamak? Bu ve bunun gibi daha birçok ikilemi kendi deneyimlerinden yola çıkarak anlamaya çalışıyor Roxane Gay. Feministliği felsefe ötesi pratik bir yaşam biçimine sokarken çoğulcu kişiliklerin de işin içine girmesiyle tek bir basmakalıp ‘iyi feminist’ kavramının ne kadar kapsayıcılıktan uzak olduğunu gösterdi bana bu kitap.
3. The Seven Necessary Sins For Women and Girls - Mona Eltahawy
Mona Eltahawy Mısır’lı bir feminist yazar. Ona göre kadın ve kızların bilmesi ve iştirak etmesi gereken yedi gerekli günah şöyle:
1- Öfke: Kadın ve kızlar olarak adaletsizlik, suistimal, taciz, tecavüz karşısındaki içimizin derinliklerinden gelen öfkeyi beslemeli, onu dinlemeyi öğrenmeliyiz.
2- Gösteriş: Alçakgönüllü olmak yerine hakettiğimiz ilgiyi koparıp almalıyız, dünyadaki önemimizi görmeliyiz.
3- Küfürbazlık: Erkek egemen dünyada kadınları zarifleştirmek adına onları güçsüzleştiren bir diğer kısıtlama da dil. Kadınlar olarak dolu dolu “ataerkilliğin içine sıçayım” demeliyiz.
4- Hırs: Hırs erkeklerde gerekli bir özellik gibi görülürken kadınlar için bir günah. Daha yüksek bir mevki, daha iyi bir ilişki, daha çok para… kadınlar hırslarını sivriltmeli ve daha çok şey istemeliler.
5- Güç: Ataerkilliğin önümüze attığı güç kırıntılarını değil, ataerkiyi yıkıp kendimiz yaratacağımız gücün peşinde koşmalıyız.
6- Şiddet: Erkeklerin kadınlara, sadece kadın olduğumuz için, yaptığı şiddeti neden biz de ataerkiyi yıkmak için kullanmayalım? Uğradığımız bu şiddet salgını, bu cinskırım karşısında bizim de erkeklere karşı savaş açmamızın yeri gelmedi mi?
7- Şehvet: Kendi vücudumuza sahip çıkıp, istediğimiz (ve bizi isteyen) kişi ile istediğimiz zaman, istediğimiz yerde sevişmeliyiz. Arzularımızı istediğimiz şekilde yaşamalıyız.
4. Örgü Grubu: Tecavüzcüleri İmha Timi - Derrick Jensen, Stefanie McMillan - (Patika Kitap)
Bu kitap kurgu bir roman. Bir grup kadın her hafta buluşup örgü örüyorlar. Bir süre sonra fark ediyorlar ki hepsi taciz ve tecavüze uğramış zamanında. Suçlulara ise hiçbir şey olmamış. Adaletin iplerini kendi ellerine -ve şişlerine- almaya karar veriyor bu kadınlar. Tek tek tecavüzcülerini bulup imha ediyorlar. Kullandıkları silah örgü şişleri. Bu akıma dünyanın dört bir yanından diğer kadınlar da katılıyor. Gerçek hayatta tecavüzcüsüne şiddet uygulayan kadınlar -Nevin Yıldırım’ı hatırlayalım- adalet sistemi tarafından tecavüzcülerden daha çok ceza alıyorlar. Bu kurgu roman bize alternatif bir dünya sunuyor. Özellikle bir önceki Mona Eltahawy kitabının ardından okunması iyi olacak bir kitap.
5. Gaflet: Modern Türkçe Edebiyatın Cinsiyetçi Sinir Uçları - Kolektif (Metis Yayınları)
Kadınlar edebiyat dünyasından sadece yazar olarak değil, çoğu kez karakter olarak da siliniyor. Bu derlemelerde çok sevdiğim İhsan Oktay Anar’dan Atilla İlhan’a kadar birçok yazarın eserlerindeki kadın boşluğu ele alınmış. Sadece kadınların olmaması değil tabii ki sorun. Kadın karakterler nasıl ele alınmış, nasıl geliştirilmiş? Bunlar da önemli detaylar. Okuduğunuz diğer kitaplara eleştirel bir bakış açısı sunması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.
6. Kendine Ait Bir Oda – Virginia Woolf
Woolf kadınların fiziksel olarak çalışabilecekleri bir yere ve imkanlara, aynı zamanda metafor olarak erkek egemen edebiyat dünyasında bir konuma duydukları ihtiyaçtan bahsediyor. Bu kitabın önemini ne kadar belirtsem az. Erkek egemen bir alan olan fizik dünyasında kendime yer edinmeye çalışıyorum. Mentorlarımdan bir kadına zamanında abartısız olarak, “Sana verecek yerimiz yok, eşinin ofisinde çalış,” denmiş dünyaca ünlü bir fizik merkezinde. Benim kendi ofisim var en azından, ama kendi yerim var mı gerçekten? Kendi ihtiyaçlarına bakabilmek için babamın işe gitmesini bekleyen annemin evimizde kendine ait bir yeri oldu mu? Özellikle bu salgın döneminde kadınların kendine ait bir odası kaldı mı?
7. Invisible Women: Data Bias In A World Designed For Men – Caroline Criado-Perez
Emniyet kemerlerinden ses tanıma cihazlarına, traktörlerden kapı kollarına kadar her şeyin erkek bedeni baz alınarak dizayn edildiğini biliyor muydunuz? Kadınlar olarak erkeklerin rahatlığı için düzenlenmiş bir dünyada yaşıyoruz. Kadınların bedenleri sanki erkek bedeninin normalinden kayan bir anomali olarak görülüyor. Bunun yan etkilerini ise yaşamımızla ödüyoruz. Mesela kullandığımız neredeyse bütün ilaçlar sadece erkek denekler kullanılarak üretiliyor. Emniyet kemeri takarken memelerini veya hamile göbeğini nereye sığdıracağını düşünmemiş kadın var mıdır? Nedeni arabaların erkekler için dizayn edilmiş olması. Criado-Perez detaylı bir şekilde birçok alandaki bu hayati eksikliği irdeliyor.
8. Bana Bilgiçlik Taslayan Adamlar – Rebecca Solnit (Encore)
Açüklamak (mansplainig), yani erkeklerin her konuda kendilerini uzman belleyip karşılarındaki kadınların hiçbir şey bilmediğini düşünerek onlara bilgiçlik taslamaları her kadının yaşadığı bir deneyimdir. Rebecca Solnit böyle bir deneyimden yola çıkarak kadınların nasıl sessizleştirildiğini, erkeklerin nasıl güçlerini artırdığını tartışıyor bu kitapta.
9. Feminizm Kendi Arasında – Aksu Bora (Ayizi Kitap)
Aksu Bora ile tanışıp bir kahve içmeyi, muhabbet etmeyi o kadar çok isterim ki! Bu kitap Bora’nın çeşitli dönemlerde yazdığı yazıların derlemesi. Özellikle Avrupa ve ABD feminizminin Türkiye ile karşılaştırılması benim için önemli olmuştu. Kadınlığını sevmek, kız kardeşliğe bakış açısı, kadın olarak kişisel hareketlerimizin nasıl aslında politik olduğu… Çok kapsamlı yazıları barındırıyor bu kitap.
10. Kadınsız İnkılap – Yaprak Zihnioğlu (Metis Yayınları)
Listemin son kısmına kişisel okuma listemde olup henüz elime alamadığım bu kitabı koymak istedim. Hepimize öğretilen şöyle bir doğma var: Cumhuriyet ile Atatürk kadınlara birçok hak verdi. Peki Osmanlı ve genç Türkiye Cumhuriyeti’nde kadınlar ne yapıyordu, neler için savaşıyorlardı? Onların adları niye, nasıl tarih kitaplarından ve tarih eğitimimizden silindi? Okumayı, yazmayı, giyinmeyi… her şeyi yeni öğrenen, medeniyet dünyasında adeta olan bir bebek olan Türk kadını resmi nasıl çizildi? Kadının hakları mücadelesi Nezihe Muhiddin ve Kadınlar Halk Fırkası nezdinde bu konuları irdeleyen bir kitap. Okumayı iple çekiyorum!
Dr. Şeyda İpek
İşte Dr. Şeyda İpek’in sizler için derlediği feminist okuma önerileri bu şekildeydi. Listede sizin de kütüphanenizde olan kitaplar var mı? Bu çalışmaya hangi eserleri ekleyebilirsiniz? Kayıp Rıhtım Forum yorumlarında önerilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
Çok güzel bir liste olmuş, teşekkürler. En merak ettiğim kitapların çevirisi olmaması ise üzücü.
Umuyorum hepsi çevirilir yakın zamanda. Invisible Women hakkında üç bölümlük uzunca bir yazı yazmıştım başka bir site için: Erkekler İçin Dizayn Edilmiş Bir Dünya 1 | 5Harfliler.com
Bu yazınız da bayağı ilgimi çekti. William Gibson’ı yedirmeyiz diye forumda savunucuları çıkabilir:) Murakami’nin kadın karakterleri beni de hep rahatsız etmiştir. Gerçeklikle hiçbir ilgileri yoktur, tamamen yazarın fantezi dünyasından çıkıp gelmiş gibidirler.
Feminist edebiyat diye bir şey varsa onu en iyi kullanan yazar bence Marge Piercy’dir. Okumadıysanız tavsiye ederim; özellikle Küçük Değişimler kitabı bir başyapıttır.