Güncelleme: Yayınevi yetkilerinden aldığımız bilgiye göre, serinin sıralamasında herhangi bir sorun bulunmuyor. Yayınevi yazarın birinci ve ikinci kitabını birleştirerek “Fırın” adı altında tek bir ciltte toplamış. Haberimize konu olan “Fırın: Kaçaklar” ise serinin üçüncü ve dördüncü kitaplarının bir araya getirilmesinden oluşuyormuş. Yani gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz.
Asıl Haber: Agapi Yayınları tarafından 2017’de dilimize kazandırılan ve hem içerdiği gerilim unsurları hem de distopik öğeleriyle okurların beğenisini kazanan Fırın serisi, bir süredir beklenen devam kitabına nihayet kavuştu. Ancak görünen o ki yayınevi serinin ikinci ve üçüncü kitabını atlayıp direkt olarak dördüncüden devam etmeye karar vermiş. Çünkü serinin ikinci kitabı Solitary yerine karşımızda dördüncü cilt olan Kaçaklar (Fugitives) var.
Seri, işlemediği bir cinayet yüzünden “Fırın” denilen bir ıslahevine atılan Alex’in buradan kaçma girişimini ve başına gelen gerilim dolu maceraları konu alıyor. Fırın: Kaçaklar’ın arka kapak yazısı şöyle:
Alex’in Fırın Islahevi’nden ikinci kaçış girişimi de başarısız olmuştu. Bu sefer cezası öncekinden çok daha kötü olacaktı, çünkü hapishanenin gizli, kanlı laboratuvarlarında bir canavara dönüştürülecekti.
Başgardiyan, damarlarına şeytani, karanlık Nektar’ı pompalarken, Alex en korktuğu şeye, Fırın’ın süper insan kölelerinden birine dönüşecekti. Karanlık içindeyken nasıl kaçabilirdi? Kendisini kaybettiğinde, özgürlüğe giden yolda nasıl liderlik edebilirdi?
Artık karanlığın tutsağı değilim, ancak karanlık hala içimde hapis durumda. Başardık, kapıları kırdık ve Fırın’dan kaçtık; ancak dışarıda olsak bile hâlâ özgür değildik. Şimdi bütün şehir tecrit altındaydı, yollar kapatılmıştı ve polisler bütün binaları didik didik arıyorlardı.
Üstelik bundan çok daha kötü şeyler, inanılamayacak bir öfkeyle dolu yaratıklar, Alfred Furnace tarafından yollanmış şeytani bir ordu tarafından avlanıyorduk. Tüm bunların arasında beni hayatta tutan tek şeyin içimdeki zehir olduğunu biliyordum. Ve onun, beni bir canavara dönüştürdüğünü de… Eğer gerçekten özgür olmak istiyorsam, karanlığın kalbine gitmem, beni bulmadan önce Alfred Furnace’ı bulmam gerekiyordu. Yoksa kısa sürede bütün dünya hapishanemiz haline gelecekti…
Serinin önceki kitabında olduğu gibi yine Elif Öykü Us tarafından çevrilen 590 sayfalık Fırın: Kaçaklar dün itibariyle satışa sunuldu. Ne diyelim… Dileriz yayınevi hatasından dönüp ikinci ve üçüncü kitabı da bir an evvel bizlerle buluşturur.
Bir seriyi yayınlayıp 2. ve 3. Kitapları atlayıp 4. Kitabı yayınlama kararını neden verdiler merak ettim.
Haberden anladığım kadarıyla yan kitap değil serinin 2. ve 3. Kitabı…
İlginç bir yayıncılık örneği.
Valla ben de anlamadım. Yayınevine ulaşıp bu soruyu ilettim ama cevap veren olmadı. Daha önce de başka bir yayınevi iki yeni seriye ikinci kitaplardan başlamıştı.
Eskiden olsa bu tür şeyleri fark etmezdik ama devir artık internet devri. Bilinçli okurun bunu kabul etmesi mümkün değil. Her biri 500 küsur sayfalık iki kitap kayıp. Orada yaşanan olaylar, yeni eklenen karakterler direkt dördüncü kitabı okuyan biri tarafından nasıl anlaşılacak, nereden bilinecek? Tuhaf gerçekten…
Ben arka kapak yazısını da beğenmedim. Gözüme çok sıradan göründü. Basit cümleler, birinci tekil şahıs anlatımı, artık kliseleşmiş konularla doluymuş gibi bir havası var.
İkınci ve üçüncü kitabı onlar da mı beğenmeyip dördüncüye atladılar acaba?
Hahaha Bilemiyorum artık…
Face’de yorum bırakmışlar: