Asıl adı Eric Arthur Blair olan ve gerçeği görmenin yetmediği okuyucu kitlesine olası gelecekleri de göstermeye çalışan, bizim bildiğimiz ismiyle George Orwell’ın bir kitabı daha Türkçeye çevriliyor. Daha önce John Steinbeck, Elias Canetti, Eduardo Galeano, Tim Morisson ve Truman Capote gibi pek çok değerli yazarın da eserlerini yayımlayan Sel Yayıncılık, şimdiye dek yayımlamış olduğu Orwell külliyatına bir yenisini ekliyor: Savaş Günlükleri
Adını en çok “1984” ve “Hayvan Çiftliği” kitaplarıyla andığımız George Orwell’ın bu kez okuyucularla buluşacak olan kitabının çevirisi, aynı yayınevinin önceki Orwell kitaplarından da bazılarını çevirmiş olan Levent Konca tarafından yapılmış. Savaş Günlükleri, İkinci Dünya Savaşı’nın kıta Avrupa’sında meydana getirdiği kaotik ortam üzerinden savaş psikolojisini ve etkilerini anlatıyor.
1 Eylül’de ön siparişi başlayacak olan kitabınsa tanıtım bülteni şu şekilde;
“George Orwell’ın hayatındaki önemli anları ve dönemleri kayıt altına aldığı Günlükler’inin ilk kitabı Savaş Günlükleri, İkinci Dünya Savaşı’nın tüm yerküreyi altüst eden ilk yıllarında hem gündelik yaşama hem de genel politik atmosfere dair bir panorama sunuyor.
Hitler faşizminin engellenemez gibi görünen ilerleyişinin ardından Fransa’nın teslim olmasıyla değişen dengeler, Londra üzerinde aylarca süren bombardıman ve Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne saldırması gibi pek çok kritik sürece tanıklık ederken notlar tutan Orwell, uluslararası politika kadar işgal beklentisi içindeki bir halkın psikolojisini de gözler önüne seriyor.
Yurt savunması için milis kuvvetlerine katılan, ardından antifaşist propagandaya katkı sağlamak üzere BBC’de çalışmaya başlayan Orwell’ın dönemin pek çok önemli edebiyatçısı ve siyasetçisine dair izlenimlerini ve yorumlarını da içeren Savaş Günlükleri, savaşın yarattığı psikolojinin hayatın her alanını nasıl etkilediğini gösteren bir belge niteliğinde.”
Eylül ayında tüm kitapçılarda ulaşabileceğimiz bu kitapla, yazarın pek çok yazın türünde vermiş olduğunu eserlerden oluşan koleksiyonumuza bir de günlüklerini ekleyebileceğimiz için Levent Konca’ya ve Sel Yayıncılık’a sonsuz teşekkürler.