Gılgamış Destanı’nı orijinal dilinde dilinmeye hazır olun. Londra Üniversitesi, bu önemli eseri Akadca dili ile sese döküyor.
Bugün üzerinde yaşadığımız ve değerini bilmediğimiz bu güzel topraklarda tarih öncesi ya da tarihi dönemler fark etmeksizin pek çok medeniyet kuruldu, yaşadı ve sona erdi. Akadlar, Hititler, Sümerler, Frigler, Urartular ve Lidyalılar. İçlerinden Sümerler yazıyı icat ederek tarihi ve tarih kaydını başlattı. Batı sözlüklerinde “Yakın Doğu” adıyla geçen Anadolu ve Mezopotamya’yı kapsayan bölgenin kadim kültürüne ilgi artarken aynı oranda bilimsel çalışmalar da artıyor.
Daha önce sizlere Akadca sözlüğün haberini sunmuştuk. Akadca MÖ 2800’den MS 100 yılına kadar konuşulmuş bir dil, bu yönüyle oldukça uzun ömürlü bir dil olduğunu söyleyebiliriz. Şimdi ise yine Akadca dilinden ve Gılgamış Destanı’ndan güzel haberler var.
“Çivi yazısı bir dil değil, bir alfabedir. Antik yazının kama şekilli harfleri (cuneus Latince kama demektir, İngilizcede ‘çivi’ anlamına gelen cuneiform sözcüğü de buradan gelmektedir) yumuşak haldeki bir kile kamışın bastırılmasıyla işlenir. Sümerce, Akadca, Urartuca, Hititçe gibi pek çok Yakın Doğu dilinde bu çivi yazısı kullanıldı; elinizdeki kilin tarihine ve diline bağlı olarak alfabe yüzlerce harften oluşabilirdi. Sanki bu yeterince zorlayıcı değilmiş gibi çivi yazısında noktalama işareti (kısaca cümle ya da paragraf yok) kullanılmıyor, kelimeler ayrılmıyor, sesli harfler yazılmıyordu ve çoğu tablet ya parçalanmıştı ya da zamanın yıkıcı etkisiyle aşınmıştı.”
Bu sözler 1872 yılında “Sel Tableti”ni bulan İngiliz Asurolog George Smith’in aynı yıl The Telegraph gazetesine verdiği ve işin zorluğunu anlattığı demeçten. Alfabeyi çözümlemek gerçekten de zorluymuş. George Smith aynı gazetede tablet için, “İngiliz Müzesi’nde yaklaşık 20 yıldır rahatsız edilmeden bekliyordu,” diyor. Çünkü antik çivi yazısını okuyabilecek kişi sayısı çok azmış.
Gılgamış Destanı Dahil Pek Çok Kadim Metni Orijinal Dillerinde Dinleme Fırsatı
Londra Üniversitesi’nin internet sitesinde, Yakın Doğu Dilleri ve Kültürleri Bölümünün bazı akademisyenleri orijinal dillerinde Anzu Destanı’nı, Hammurabi Kanunları’nı ve Babilce metinleri meraklıları için seslendiriyor. Üniversite’nin internet sitesinde yer alan kayıtları buradan dinleyebilirsiniz.
Bölümün akademisyenlerinden Karl Hecker’ın Gılgamış Destanı’nın 11. tabletinin ilk 163. satırını okuduğu kaydı ise Türkçe altyazılı olarak hemen aşağıdan dinleyebilirsiniz:

Arkanıza yaslanıp kadim dillerin büyüsüne kapılmak için gerçekten güzel bir yol, öyle değil mi? Yorumlarınızı bizimle Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Open Culture
O kadar akustik bir dil ki bir süre sonra alt yazıyı açmayı unuttuğumu fark ettim
Gerçekten çok hoş bir keşif olmuş, dünya kültür mirasına yeni bir hazine kazandırmışlar.