Cem Altınışık
1967 doğumlu İskoç yazar Graeme Macrae Burnet, Kan İzlerinin Peşinde (His Bloody Project) adlı romanıyla ilk defa dilimizde MonoKL Yayınları aracılığıyla sahne alıyor. Man Booker finalisti kitap raflardaki yerini aldı bile!
Yazarın 2015 tarihli ikinci romanı olan bu kitap, önemli edebiyat ödülü Man Booker için 2016 yılında finale kalma başarısını göstermişti. Kitap 17 yaşındaki Roderick “Roddy” Macrae adlı üç cinayet işleyen karakterin kurgusal hikâyesini anlatıyor.
Gelin tanıtım bültenine bakalım:
Bir suç ve gizem romanının Man Booker Finali’ne kalabildiği olgusu karşısında herkes şaşkınlığa sürüklenmişti. Graeme Macrae Burnet, orijinal olduğu kadar sarsıcı da bir kurgu sunan Kan İzlerinin Peşinde romanıyla bu şaşkınlığın hiç de tesadüfi olmadığını sayısız kez ispat ediyor.
“Kelimeler yetersiz kalıyor: Sürükleyici, karanlık ve dahiyâne bir kurgu.”
– Edmund Gordon, Sunday Times
288 sayfadan oluşan eser, dilimize Aslı Dağlı tarafından kazandırıldı. Bu hafta itibarıyla da raflardaki yerini aldı.
Keyifli okumalar dileriz!
Bu kitabı çok merak ediyorum. Çevirmeni de @Asli_Dagli olunca hemen listeme, en önce alınacaklara ekledim
Bu kitabi alacaklara soyle bir onerim var. Bir kutuphaneye gitseniz, yuz elli yil once islenmis bir cinayetin ve onu takip eden durusmanin butun belgelerini bir dosya icinde bulsaniz basina oturup okur musunuz? Okurum diyorsaniz bu kitap tam size gore. Tanik ifadelerinden, adli tip raporlarina, durusma tutanaklarina bambaska bir okuma deneyimi sunuyor.
Kitap zaten düz polisiye olmadığı için ilgimi çekti en çok. Klasik Agatha Cristie tarzı polisiyeyi pek sevmem. Aslında genel olarak polisiye çok okumam. Okuduklarım Grange, Peter Straub’un Mavi Gül üçlemesinin ilk iki kitabı ve Camilla Lackberg’den Vaiz ve birkaç polisiye daha. Bu kitap tam benlik gibi duruyor. Aday olduğu ödüle bakarsak edebi yönü de kuvvetli gibi.
Kuvvetli. Orasi cok net. Roderick Macrae’nin gozunden anlatilan kismi cevirirken hep Yasar Kemal filan vardi aklimda:)))
Ama bu açıklama beni yüreğimden vurdu. Hiçbir kitaba bu kadar “Tam benlikmiş” dediğimi hatırlamıyorum. Çok merak ettim