Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Modern Klasikler ve Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi‘nden sonra yepyeni bir seriyle geliyor. Günümüz Türkçesiyle hazırlanacak olan Türk Edebiyat Klasikleri Serisi‘nin şu anlık sadece iki kitabı yayımlandı. Çeviri ve editörlüklerinden sıkça memnun kalınan yayınevinin, bu seride de çok güzel şeyler yapacağı düşünülüyor.
Serinin ilk iki kitabı Türk edebiyatının çok sevdiğimiz isimlerinden birisine, Hüseyin Rahmi Gürpınar‘a ait. Kendi öykülediği olayı eski İstanbul mahalle hayatına yansıtan Gürpınar, birçok romanında olduğu gibi bunda da döneminin özelliklerinden oldukça bahsetmiş. Yazarın seçme eserlerine serinin kalanında da yer verecekleri söyleyen İş Bankası Yayınları‘nın Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç için hazırladıkları tanıtım bülteni şu şekilde:
Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç Hüseyin Rahmi’nin pek çok romanında olduğu gibi ikili bir yapılanma sergiler: Bir yanda eski İstanbul mahalle hayatını yansıtan ve temelde mahallenin kadınları arasında geçen konuşmalardan oluşan renkli tablolar, diğer yanda yazarın öykülediği olay. Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç güncelden nasıl ustaca yararlanılabileceğine dair renkli bir örnektir.
Hüseyin Rahmi Gürpınar (1864-1944) Dönemini ve çevresini romanlarında yaşatıp, genç yaşlarından itibaren geniş halk kitlelerince sevilerek okunmuş Hüseyin Rahmi, edebiyatımızın benzeri az bulunur şahsiyetlerindendir. Kitaplarında İstanbul yaşamının özel inanışları, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, kadın erkek ilişkileri gibi konular halkın özgün konuşma biçimleri korunarak, çok defa gülünç, bazen hüzünlü olarak işlenir. Romanımıza “mahalli renk” ilk kez onunla girer. Yazarlık yaşamına 1883’te Tercüman-ı Hakikat gazetesinde başlar. 1896’da İkdam gazetesinde roman ve öyküleri tefrika edilirken üne kavuşur. Döneminin en çok okunan yazarı olur. Tüm kazancı yazarlıktan gelir. Bu sayede Heybeliada’da şimdi müze olan köşkünü alır. 1908 Meşrutiyet’inden sonra Ahmet Rasim’le Boşboğaz adında bir mizah gazetesi çıkarır. İlk soruşturmaya böylelikle uğrar. Gazetesi kapanır. İkinci kez Ben Deli miyim? romanıyla mahkemelik olacak ve yine beraat edecektir. Çoğu roman olmak üzere öykü, tiyatro, makale ve eleştiri türünde altmışın üzerinde kitabı bulunmaktadır. Yazarın seçme eserlerine Türk Edebiyatı Klasikleri Dizimizde yer vermeyi sürdüreceğiz.
Serinin ikinci kitabı Gürpınar‘ın bir başka sevilen eseri, Mürebbiye. Paris’in kenar mahallelerinden İstanbul’a gelip, Dehri Efendi’nin mürebbiyesi olan Anjel’in konaktaki insanlarla olan olaylarını konu alan Mürebbiye’nin tanıtım bülteni de şöyle:
Matmazel Anjel, doğup büyüdüğü Paris’in kenar mahallelerindeki sefil hayatını geride bırakıp, zengin bir ailenin hanımı olmak konusunda kararlıdır. Anjel’in kaderi İstanbullu Dehri Efendi ailesinden birkaç masumun eğitim ve terbiyesinden sorumlu öğretmen olarak atanmasıyla değişir. Mürebbiyelik Anjel’e istediği kazancı sağlamayınca, evin en küçüğünden en büyüğüne bütün erkeklerini fethetmek için hazırladığı dehşetli programı derhal uygulamaya girişir. Anjel’in odasının bulunduğu koridorda gölgeler dans etmeye başlar. Ev ahalisi giderek birbirine düşer, sınırlar zorlanır ve finalde büyük bir sürpriz beklemektedir. Kendi döneminin Avrupalı romancılarını, filozoflarını yakından takip eden Hüseyin Rahmi, Mürebbiye’de geniş bir kültürel coğrafyaya referanslarla kurgusunun katmanlarını derinleştiriyor.
Türk Edebiyat Klasikleri gibi kıymetli bir seriyi emin ellere bırakmak oldukça güzel, umarız ki serinin geri kalanları da hızlı bir şekilde yayımlanmaya devam eder. Seriyi yakından takip edecek olanlara şimdiden keyifli okumalar diliyoruz!
Seri için daha önce açılmıŠkonusu.
Takip edecekler buradan takip edebilir.
Sıkıntı yok, portal haberi bu
Sizinki forumumuzun demirbaşı olarak devam ediyor
Zaten Fortknoxt’un açmadığı listeler yadırganır oldu. Foruma nasıl bir büyü yaptınız
(iyi ki de yaptınız)
Bu arada çok sevindiğim bir gelişme oldu. Yayınevleri arasında İş Kültür’ün yeri benim için çok ayrı. Biraz geç kalmış bir dizi oldu belki, ama iyi ki geldi.
Uzun zamandır, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın kitaplarını okumak istiyordum ama kararsızdım: Yabancı edebiyatın klasiklerini hangi yayın evlerinden okuyacağıma karar verebiliyordum ama bu durum kendi edebiyatımızın klasiklerinde kısır bir döngüye dönüşüyordu. Bu döngü okuma isteğimin gelmesi, yayın evi araştırmaya başlamam, kendime kötü bir başlangıç sunmama isteğimin ortaya çıkması, okuma isteğimi dizginlemem ve tekrar gelmesi şeklindeydi. Sanırım, artık aklımdaki düşünceleri ve kararsızlıkları sonlandırıp isteğimi dizginlemem gerekiyor. Ve döngüyü kırmam… Ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın kitaplarını okumam… Ve güzel haber
Ellerine sağlık.
Seri gibi seri. Umarım kitaplığımızda büyükçe bir yer kaplar.
Tavsiye eden var mı acaba türk edebiyatı sevmem de ? Galiba çok okumadığımdan