İstanbullular için harika bir haberimiz var. Kültür-edebiyata dair sayısız etkinliğin düzenlendiği kimilerin göre büyülü, kimilerine göre yaşanmaz bu şehir şimdilerde yeni bir kültür olayına hazırlanıyor.
Sırtını internetin bağımsız gazetelerinde t24‘e yaslayan Edebiyat Evi‘nin kendilerini anlattıkları satırlara birlikte göz atalım:
İşin kolayına kaçalım hadi ve bu diyarda imkânsız kılınmak istenen bir şeyi yapalım:
“Kırâat Arapça’da “okuma” anlamına gelir. Hâne ise yer, mekân demektir. Bu iki sözcüğün bileşimi “okuma yeri” anlamına gelir.”
Böyle diyor 2018 Türkiyesinin yasaklı Vikipedi’si.
Bizim Kıraathane’miz de işte her şeyden önce bir okuma yeri. Okuduklarımızı konuşma yeri. Birbirimizi dinleme yeri. Birlikte bakma, birlikte görme, aynı şeye bakarken farklı şeyler görme, bu farklılığın değerini bilme yeri. Kitaplarla, sergilerle, bazen müzikle uyanma, sarsılma, iyileşme yeri. Atölyelerde birlikte bir şeyler yapma, birlikte yazma çizme, birlikte ve birbirimizden öğrenme, öğrenirken üretme yeri. Yaşadığımız mahalleyi, şehri, ülkeyi, gezegeni doğasıyla dokusuyla daha iyi anlamanın, daha yaşanılır kılmanın, çocuklarımıza daha iyi bırakmanın yollarını birlikte arama yeri.
Bizim Kıraathane’miz kendi küçük gönlü geniş bir yer. Bizim Kıraathane’miz biz, yani siz, yani hepimiz nasıl şekillendirirsek öyle şekillenecek bir yer. Velhâsıl tek renkli, tek sesli, tek sözlü olması imkânsız bir yer.
Bizim Kıraathane’miz İstanbul’un ilk Edebiyat Evi. Edebiyatın kapsadığı her şeye, yani bütün bir hayata, hatıralarımızda ve hayallerimizde yeri olan her şeye kapısı açık bir ev. Bizim evimiz sizin eviniz. Hadi buyrun, içeri gelin.
Açıkçası sezon programına göz attığımızda heyecanlanmadık değil. Öyle ki 1 Ekim 2018‘de kapılarını açacak kültür evinin daha ilk ayında ağırlayacağı isimler İlhami Algör, Selahattin Özpalabıyıklar, Cem Erciyes, Burhan Sönmez… şeklinde devam ediyor.
Sözü daha fazla uzatmadan sizleri sezon programıyla baş başa bırakıyoruz. Kıraathane’nin resmi internet sitesineyse buradan ulaşabilirsiniz.
Dopdolu program
Program listesinin böyle dolu dolu olması ve şimdiden gideceğim isimler için not alabilme şansı verdikleri için ayrıca teşekkürü hak ediyorlar!
Kıraathane edebiyatseverlere bir kez daha hayırlı olsun.
Çok güzel bir haber.
Istanbul’da yaşamamak ne üzücü…
Ayrıca tanıtım metnini-kendilerini anlattıkları- kim yazdıysa muazzam derecede Le Guin’i hatırlattı, kurgu dışı eserlerindeki üslubunu hatırlattı…
Sezon gerçekten dopdoluymuş. Her hafta kontrol edeceğim
@Mustafaizmirli İstanbul’da yaşamak da üzücü… Sancaktepe’den Beyoğlu’na gitmek o kadar zor ki. Ancak ayda bir kere ve o da aralarından eleme yaparak gitmek gerekecek. İstanbul’da olup da mahrum kalmak daha zor
Umarım hedefledikleri kitleye ulaşmakta sıkıntı yaşamazlar ve tanıtım aşamasında doğru bir programla kısa süre içerisinde geniş bir kitleye ulaşılırlar. Bu tarz yapıların en büyük problemi anlaşılamamak oluyor bence. Edebiyatseverler için oldukça hoş zaman geçirilecek bir ortam olacağından hiç şüphem yok