J.K. Rowling son yıllarda kitaplarından çok sosyal medyadaki açıklamaları ya da eski eserlerindeki bazı tercihleri nedeniyle gündeme geliyor. Emmy ödüllü sunucu Jon Stewart, bir podcast programında Harry Potter serisindeki Gringotts bankasında çalışan “cincüce”lerin, karikatürize edilmiş Yahudiler gibi tasvir edildiğini öne sürerek eski bir tartışmayı tekrar gündeme taşıdı. Stewart, daha sonra yaptığı başka bir açıklamada yazarı herhangi bir şeyle suçlamadığını da ifade etti.
İngiliz yazar J.K. Rowling, toplamda 7 kitap ve 8 filmden oluşan Harry Potter’ın ilk kitabı Felsefe Taşı’nı 1997 yılında yayımladı. O tarihten beri Wizarding World devasa bir marka hâline geldi. Milyonlarca okur ve izleyici, seri ile unutulmaz bağlar kurmayı başardı.
Rowling, kitapları noktaladıktan sonra yaptığı kimi açıklamalarla eski okurlarını zaman zaman kızdırsa da son dönemlerde odağını yine aynı evrende geçen Fantastik Canavarlar filmlerine vermişti. Ancak diğer yandan Robert Galbraith takma adıyla kaleme aldığı polisiye roman serisi ve bu sırada sosyal medyada yaptığı açıklamalarla eleştirilerin odağı olmuştu. Trans karşıtı olduğuna dair eleştirileri kabul etmeyen yazar, yeni romanında kadın elbiseleri giyen erkek bir seri katil de kullanınca işler farklı bir boyuta ulaşmıştı.
Bugün ise trans karşıtlığı eleştirilerinin yanına, daha önce de gündeme gelmiş olan antisemitizm de eklendi.
Bir Podcast Programı, J.K. Rowling Hakkındaki “Yahudi Karşıtlığı” Tartışmalarını Tekrar Alevlendirdi
Eski The Daily Show’un sunucusu Jon Stewart, The Problem with Jon Stewart adlı podcast programında Harry Potter dünyasına dair açıklamalarda bulundu. Stewart, Gringotts bankasında çalışan cincücelere dair kafa karışıklığını dile getirdi.
Kendisi de bir Yahudi olan Stewart programda şunları kaydediyor:
“Yahudilerin hâlâ eskiden olduğu gibi tasvir edildiğini buradan görebilirsiniz. İnsanlarla konuşurken şunu söylüyorum, ‘Hiç Harry Potter filmi gördünüz mü? Gringotts bankasındaki sahnelerinde bankayı yönetenlerin kim olduğunu biliyor musunuz? Yahudiler! Rowling, ’Bu adamların bankamızı yönetmesini sağlayabilir miyiz?’ gibiydi… Bu bir büyücülük dünyası… Ejderhalara binebiliriz, evcil bir baykuşunuz olabilir… Ama bankayı kim yönetmeli? Yahudiler…
“Sana sadece bir karikatür göstermek istiyorum denildiğinde, ‘Ah, şuna bakın, bu Harry Potter’dan’ gibi bir karşılık alıyorsunuz ama hayır, bu Yahudi karşıtı bir edebiyat parçasından bir Yahudi karikatürü”
Stewart ayrıca 1903 tarihli The Protocols of the Elders of Zion kitabındaki illüstrasyonlarla Potter dünyasındaki cincüceleri de kıyaslamıştı.
Jon Stewart Daha Sonra Yaptığı Açıklamada Konu Hakkındaki Görüşlerini Netleştirdi
Programın ilgili kısmının sosyal medyada pek çok kullanıcı tarafından paylaşılmasından sonra, Jon Stewart konu hakkındaki görüşlerini biraz daha netleştirdi. Stewart, Rowling’i antisemitizm ile suçlamadığının altını çizdi.
Jon Stewart, viral olan video hakkında konuşmalarının yalnızca belirli bir kısmının aktarıldığını belirtti.
“J.K. Rowling’in antisemitik olduğunu düşünmüyorum. Ona böyle bir suçlama yöneltmedim. Harry Potter filmlerinin de antisemitik olmadığını düşünüyorum. Onları çok seviyorum. Muhtemelen, benim yaşımdaki bir beyefendi için biraz fazla seviyorum.”
Stewart, Rowling’den bir cevap beklemediğini kaydederken sözlerini şöyle noktaladı:
“Hiçbirisine cevap vermesine gerek yok. Harry Potter filmlerinin hiçbir şekilde sansürlenmesini istemiyorum. Bu sadece samimi bir sohbetti.”
Bu sırada Harry Potter hayranları, serinin ilk filmi Felsefe Taşı’nın 20. yılını Return to Hogwarts belgeseli ile kutluyor.
Stewart’tan gelen bu iki farklı açıklama ve J.K. Rowling eserleri hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Variety
Ben anlamadım bunun Rowling’le ilgisi ne? Filmin kostüm ve makyaj tasarımcısına sormak lazım bunu. Aslında şahane kepçe kulaklar, sipsivri bir burun ve ciddi yüz ifadeleriyle bence Musevi’den çok cincücelere benziyorlar.
Ona bakarsanız eli sopalı zeka özürlü goblinleri Vikinglere, ev cinlerini de peştemalımsı giysileri ve ezik halleri ile bir zamanlar İngiliz imparatorluğunun kök söktürdüğü Hint halkına da benzetmek mümkün.
Belki de popülerliğini kaybeden Rowling’i tekrar pazarlamaya çalışan PR’cıların bir numarasıdır kimbilir.
Musevilerin sürekli olarak kendilerini ön planda tutma çabası, benim açımdan kabak tadı vermeye başladı … Neredeyse her şeyden kendilerine bir gönderme - paye çıkarma - alıntılama vs. yapmalarından dolayı, aslında kendilerinin anti-semitizmi körükleme çabası içinde olmaya başladıklarını düşünmeye başlayacağım neredeyse … “Acaba, kendilerinin bildiği ve bizim anlamadığımız bir planları mı var ?” diye düşündürmeye başlayacaklar artık …
J.K Rowling: Hakkımda her gün öyle iddialar çıkıyor ki ben dünyanın en kötü insanıyım.
Ben iğrencim, rezilim, pespayeyim. Homofobiğim, transfobiğim (böyle bir şey var mı?) faşistim, naziyim, anti semitistim, androfobiğim.
Yeter ki kitaplarımı okuyun.