Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk’un Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler adlı romanı Türkçedeki yerini aldı. Eser, Timaş Yayınları etiketiyle okurun karşısına çıkıyor.
2018 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Polonyalı şair ve yazar Tokarczuk’un eserleri Türkçede yer bulmaya devam ediyor.
Nobel öncesinde Man Booker ve Nike ödüllerini de kucaklayan; çoğunlukla Koşucular adıyla Türkçeye çevrilen eseriyle tanınan Tokarczuk, şimdi bir başka romanıyla karşımızda.
İlk olarak 1996 yılında Prawiek i inne czasy orijinal adıyla yayımlanan eser artık Türkçede.
Yazarın bir başka romanı olan Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde, geçen yıl yine Timaş Yayınları imzasıyla yayımlanmıştı. Yayınevi, yazarın külliyatını okurlarla buluşturmaya devam edecek.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler kitabından tadımlık bir ön okuma için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler – Olga Tokarczuk
Dört melek tarafından korunan Kadimzamanlar, evrenin kalbidir. Burada zaman farklı akar. Bu ne hükümetlerin, ne generallerin ne de başkanların tarihidir. Kadimzamanlar’ın her sakini kendi zamanının hikâyesini yazar: İnancını yitiren toprak sahibi Popielski, geçmişinden kopmak istemeyen Michał, kendini ormana hapseden Kötü Adam, savaşla birlikte vicdanını yitiren Ivan Mutka, dünyanın karmaşasını emen kahve öğütücüsü, deliliğin sınırlarında dolaşan ve kabul edilmeyen Başak, ölümün yaşamı olan mantar miselleri, ağlamayı unutan Paweł, değişimlerle çalkalanan insan karşısında hiç değişmez gözüken meyve bahçeleri… Peki kim yazmaktadır zamanın kaderini?
Dünya edebiyatının önde gelen seslerinden, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Olga Tokarczuk, Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler’de dünyanın bir mikrokozmosu olarak irdelenen bu mitsel Polonya kasabasından kesitler sunuyor; 1914’ten 1980’e kadar insanlığın değişimini, Kadimzamanlar’da yaşayan üç neslin arketip fertleri üzerinden anlatıyor. İki savaş arasındaki çöküşü, masalsı olduğu kadar vurucu bir tonda resmederek okuru varlık, hiçlik, zaman, modernite, fanilik üzerine düşünmeye çağırıyor.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler ve Olga Tokarczuk Hakkında Ne Dediler?
“Muhteşem bir yazar.” ― Svetlana Alexievich
“Tokarczuk ile birlikte, Nobel sadece bir kadın yazarı seçmedi, yüzyılının sesini seçti. Olga Tokarczuk, şiirsel üslubu ve akılda kalan hikâyeciliğiyle dönemine iz bırakan bir yazar.” ― Didier Jacob, L’Obs
“Merak uyandıran, dokunaklı bir roman.” ― The Independent
“Tokarczuk’un büyüleyici gerçeklikteki becerisi, hayranlık verici dengesiz bir evren ve unutulmaz bir hikâye yaratıyor: Kadimzamanlar, sadece güvenlik duygusunu değil, mekân ve zaman algısını da kaybettiğimiz bir yer.” ― Exberliner
“Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler garip bir şekilde sakinleştirici bir etkiye sahip. Güçlü ve uzun bir süre yankısı sürecek, unutulmayacak bir hikâye.” ― World Literature Today
Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde kitabında olduğu gibi, eserin Lehçe aslından Türkçeye tercümesinde Neşe Taluy Yüce ismi karşımıza çıkıyor. 320 sayfalık kitabın editörlüğünü Ayşe Tuba Ayman, kapak tasarımını ise Barış Şehri üstleniyor.
Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler Kitabından Tadımlık Alıntılar
“İki tür öğrenme vardır. İçeriden ve dışarıdan. Birincisi en iyi, hatta yegâne yöntem olarak kabul edilir. İnsanlar uzak yolculuklarla, izlemekle, okumakla, üniversitelerle ve derslerle öğrenirler –onların dışında olup bitenlerden öğrenirler. İnsan öğrenmek zorunda olan aptal bir yaratıktır. Bu nedenle kendine bilgi yükler, onu bir arı gibi toplar, daha fazlasını ekler, kullanır ve işler. Ancak içinde “aptallık” vardır ve öğrenmeye gereksinir, işte bu değişmez.”
“İnsanlar, hayvanlardan, bitkilerden ve de özellikle nesnelerden daha yoğun yaşadıklarını düşünürler. Hayvanlar, bitkilerden ve nesnelerden daha yoğun yaşadıklarını hissederler. Bitkiler, nesnelerden daha yoğun yaşadıklarını hayal ederler. Ancak nesnelerin ömrü uzundur ve bu ömür her şeyden daha çok canlıdır.”
“Düşlemek, özünde yaratıcıdır; madde ve ruhu uzlaştıran bir köprüdür. Özellikle yoğun ve sık yapıldığında. Sonra imge bir madde damlasına dönüşür ve yaşamın akımlarına katılır. Bazen yolu boyunca, içinde bir şey çarpıtılır ve değişir. Böylece yeterince güçlüyse, tüm insan arzuları gerçek olur –ancak her zaman tamamen beklendiği gibi olmaz.”
“Savaş sonsuza kadar sürer. İnsanlar her yerde olduğu gibi doğar, umutsuzca âşık olur ve ani bir ölümle kısa sürede ölürler. Ancak yaşam ne kadar fazla acı getirirse, onlar da o kadar fazla yaşamak isterler.”
“İnsanlar hayal kurar ve düşlerini, gerçek olarak düşündükleri şeyle karıştırırlar.”
“Tanrı görür. Zaman kaçar. Ölüm kovalar. Sonsuzluk bekler.”
Peki siz Polonya edebiyatını takip ediyor musunuz? Olga Tokarczuk kitapları hakkında ne düşünüyorsunuz? Yazarın dilimize kazandırılan son eseri Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler hakkındaki fikirleriniz neler? Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!