Ayşenur Ütnü
Kanada okul kütüphaneleri, öğrenciler ve personel için “zararlı kabul edilebilecek” bazı kitapları raflarından kaldırıyor.
Waterloo Bölgesi Okul Yönetimi uygun olmayan kitapların tespit edilip kütüphanelerden çıkarılması için bir çalışma başlattı.
Kuzey Amerika’daki okullar ve kütüphaneler, ifade özgürlüğü ile ırksal ve sosyal eşitlik kavramlarını masaya yatırdı. Toronto’nun batısındaki Waterloo Bölge Okul Kurulu’nda ırkçı kabul edilen ve eşitlik düşüncesine zarar verdiği düşünülen kitapların kaldırılması talep ediliyor.
Waterloo Bölgesi Okul Yönetim kurulu, okul kütüphanelerinde yer alan kitapların tekrar incelenmesi ve personel ve öğrenciler için zararlı görülen eserlerin müfredatta yer verilmemesini istiyor.
Okulların 2021-2022 planlamalarını masaya yatıran yönetimin ele aldığı bir diğer konu kütüphaneler oldu. Yönetim, ilk ve ortaokullardaki kütüphaneleri nasıl gözden geçirdiklerinden bahsetti.
Kanada Okul Kütüphaneleri, Raflarındaki Kitaplarda Bazı Kriterler Arayacak
Çalışmaya başkanlık eden Graham Shantz şu ifadeleri kaydetti:
“Eşitlik düşüncesine ve ırkçılık karşıtlığına yönelik bilincin artmasıyla, bazı metinlerin bu anlayışa uygun olmadığını fark ettik.
“Yıllar boyunca eklediğimiz yeni koleksiyonlarla hem çeşitliliği artırdık hem de öğrenci ve toplulukları daha ileri bir noktaya taşıyarak harika işler yaptık. Fakat ihtiyacımız olan pedagojik yapıya uygun olmayan metinlerin kaldırılması için yeterince çaba göstermedik.”
Kütüphaneler üzerindeki bu çalışmanın ders olarak okutulan edebiyat kitapların ve diğer materyalleri içermediğini ifade eden Shantz, okul kütüphanelerinde yer alan eserlerin gözden geçirilmesi adına öğretmenlerin adım atması gerektiğini söyledi:
“Bu çalışma, öğretmenlerin bilinç düzeylerini artırarak, sınıflarında neye sahip olup olmadıklarını değerlendirmelerini sağlayacak.”
Çizginin Nereden Çekilmesi Gerektiği Tartışma Konusu
Öte yandan okulun mütevellilerinden Mike Ramsay, çizginin nereden çekilmesi gerektiği konusunda endişelerini dile getiriyor. Bunun bir tür sansür ya da ’kitap yakma’ işine dönebileceğini kaydeden Ramsay, kitap yasaklama kriterlerinin yalnızca seçilmiş birkaç kişinin elinde olmasını eleştiriyor.
Bu yılın başlarında yine Kanada’da yer alan Ottawa-Carleton Bölgesi Okul Yönetimi’nin danışma kurulu, bir öğrencinin William Golding’in Sineklerin Tanrısı romanında yer alan temaların çağ dışı, çok fazla “beyaz” odaklı olduğu ve erkek egemenliği barındırdığı üzerine olan düşüncelerine katıldığını belirtmişti.
Sineklerin Tanrısı romanının yanında, Harper Lee’nin Bülbülü Öldürmek, John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar ve Margaret Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü romanlarının ırkçı, homofobik ve kadın düşmanlığına ait temalar içerdiği belirtilmişti.
Bunun yanında, Peel Bölgesi Okul Yönetimi bu eserlerin de yer aldığı, dikkat edilmesi gereken kitapların olduğu bir bildiri hazırlamıştı.
Daha önce böyle bir kısıtlamaya tabi tutulan eserler arasında romanı olan Margaret Atwood ise, haberi Twitter hesabında paylaşmıştı. Atwood’un Damızlık Kızın Öyküsü kitabı 2009 yılında Toronto Bölge Okul Kurulu tarafından gözden geçirildi ve yalnızca 12. sınıf öğrencilerinin okuyabileceği raflar arasında tutulmasına karar verildi.
Sizler Kanada’daki okulların aldığı bu karar hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Cambridge Today, National Post
Dünyada fikir özgürlüğünü,eşitliği veya özgürlüğü savunan akıma mensup kişilerin kendi düşüncesine göre olmayan eserleri sakıncalı bulup sansürlemesi çok ironik. Bahsi geçen kitapları sakıncalı bulup yasaklamak en hafif tabirle bilgisizliktir.
Sen de mi Kanada !!!
Yasaklayarak hangi fikri yayılmasını engelleyebilirsiniz? Veya tarihte yasaklayarak hangi fikrin tekamülünü engelleyebildik? Eğer ortada yanlış fikirlerin olduğunu, bu fikirleri zikreden kitapların bulunduğunu düşünüyorsanız işbu fikirleri çürütmek için uğraşmalısınız, yasaklamak için değil.
Kitap yasaklama haberi görünce kendini kaybeden kitleden bıktım. Okul çağında okunulan kitaplar çoğunlukla kurgudur ve ‘ulu fikirleri’ değil birtakım insanların dramını anlatır. Kendi zamanımda gençlere zarar veren değil onları küçük düşürücü durumlara sokan kitaplar gördüm. Politik-kurgu okuyup dünya siyaseti hakkında komplo bulamacı olmuş erkekler ve gotikli,vampirli romanlarına aşık olmuş kızlar hatırlıyorum.
Haberde adı geçenlerden bir tek Fareler ve İnsanlar’ı okudum, o da mükemmel bir hikayedir. Keşke ortaokul, lisede okusaydım derim.
Kimse okul çağındaki çocuklara müfredat gereği Yatmadan Önce 100 Fırça Darbesi’ni okutmuyor zaten. Hayır, beyefendilerin alıp veremedikleri Bülbülü Öldürmek gibi hümanist bir şaheserle.
Bırakalım da insanlar hangi kitabı okuyacağına kendileri karar versin. Hangi politik kurguyu okuyup hangi komplo teorilerinden etkileneceklerine, hangi vampire aşık olacaklarına karışmadığımız kalmıştı bir de.
Gençler o kadar da saf değiller, kendi değer yargıları var. İyi ve kötüyü ayırt edebiliyorlar. Bunların hepsi olgunlaşmanın bir parçası.