Trudi Canavan’ın dünya çapında pek çok fantastik edebiyat tutkununun gönlünü kazanmış serisini, bu defa özündeki gibi üçleme olarak okuyacağız. 2007 yılında Laika Yayınları seriyi dilimize kazandıracak adımı atmış ve bizlere seriyi 6 kitaplık bir formatta sunup tüm kitaplarını tamamlamıştı. 2010 yılındaysa Kyrhos Yayınları seriye al atmış, ancak devamını getirememişti. Böylece tamamlanmış Laika baskısı tükenmiş ve bu zamana kadar da sahaflarda özel alıcılarını bekler olmuş, üzerini tozlar kaplamıştı. Şimdiyse serinin alevini güçlendirmek için Pegasus Yayınları öne çıktı.
Büyücü Loncası adını taşıyan bu ilk kitapla birlikte başkarakterimiz Sonea‘nın peşine düşüyoruz. Çırak ve Yüce Lord adlı devam kitaplarında da Sonea‘nın büyünün tekinsiz yollarındaki yükselişine şahit olacağız. Tabii bu sırada kendisiyle birlikte etrafındaki her şeyi yok etmezse. Ama ondan da önce, bırakalım da kitap kendini bizlere anlatsın.
Bakın arka kapak ne diyor:
Imardin’li büyücüler şehirde istenmeyenleri kovmak için her sene bir araya gelerek yaptıkları işten nefret eden ayaktakımından korkmadan, büyülerinin koruması altında dilediklerince hareket ederler… Ta ki öfkeli bir genç kızın nefret duyulan istilacılara fırlattığı taş büyülü kalkanlarını rahatlıkla delene dek. Büyücü Loncası’nın uzun zamandır korktuğu olay gerçekleşmiştir. Lonca dışında, tahmin edilemeyecek kadar büyük bir güce sahip biri vardır ve yakalanıp henüz kontrol edemediği gücü eğitilmelidir… Kendisiyle birlikte tüm şehri yok etmeden önce.
Yazar Trudi Canavan‘ın bu üçlemeye daha sonra devam da etti. Kendisi ana üçlemenin başlangıcını anlatan bir başka üçlemeyle seriyi pekiştirdi. Acaba olayların öncesini anlatan bu kitaplar da dilimize çevrilir mi dersiniz?
Biz düşüne duralım, bu sırada Pegasus Yayınları etiketini taşıyan kitabın çevirisinin Mert Dengiz tarafından üstlenildiğine de değinmiş olalım.