Devrim Beyaz
Mehmet Berk Yaltırık imzalı Karanlığın Şahidesi kitabı okurla buluşuyor. Tarihi korku türündeki eser İthaki Yayınları etiketiyle yayımlanıyor.
1987 yılında doğan tarihçi, yazar ve korku anlatıcısı Mehmet Berk Yaltırık, üniversite eğitimini Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamladı. 2014’te Genel Türk Tarihi alanında yüksek lisansını bitirdi. Şimdilerde doktora programına devam eden Yaltırık, edebiyat macerasına 2009’da Son Gulyabani’nin Yeri adlı kişisel blog sitesine başladı.
Ardından Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi dahil olmak üzere birçok mecrada öyküleriyle yer aldı. 2013’te GİO Hikâye Yarışması’nda ödüle layık görüldü. Aynı yıl Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği Bilimkurgu Öykü Yarışması’nda mansiyon kazandı.
İlk romanı Yedikuleli Mansur ile GİO Roman Ödülleri’nde dereceye girerken ikinci romanı Istrancalı Abdülharis Paşa ile GİO En İyi Roman Ödülü’nü kazandı.
Devrim Kunter’in Seyfettin Efendi çizgi romanlarının bazı ciltlerinde tarih danışmanlığı yapan Yaltırık, çeşitli öykü antolojilerine de çalışmalarıyla katkı sundu. Yazar, son olarak Kayıp Rıhtım’ın öykü antolojisi Tüm Panayırların Heyulası’nda Umacı adlı öyküsüyle yer almıştı.
Mehmet Berk Yaltırık’ın Karanlığın Şahidesi adlı üçüncü romanı, 1800’lü yılların İstanbul’unda geçiyor. Tarihi korku türündeki eser, yayınevinin yerli spekülatif kurgu eserlerini bir araya getirdiği Pangea Kitaplığı çatısı altında yayımlanıyor.
Karanlığın Şahidesi – Mehmet Berk Yaltırık | Arka Kapak Tanıtımı
Mehmet Berk Yaltırık okurlarının aşina olduğu zenginlikte karakterleriyle, ürperten atmosferiyle, renkli diliyle kendine özgü bir roman Karanlığın Şahidesi.
1800’lü yılların başlarındaki İstanbul’un eğri büğrü sokakları ve türlü türlü ahşap evleri arasında, kâh insanların kâh cinlerin âleminde savrulup duran Periveş’in serüveni… Hayata gözlerini “esirenin kızı” olarak açan Periveş’in “kız harami”ye ve hatta “zorba azrail’i”ne dönüşmesinin, kaderinin hem fettan hem de cazgır Ecelyandı Ateş Behiye’ninki ile hemhal oluşunun hikâyesi…
“Kendisini göz açıp kapayıncaya kadar bir çukurda, Gülfem’le yan yana yatarken buldu. Kesik başı suratına doğru kaldıran başsız beden, yeniden çığlıkları boğazını yırtan Periveş’e doğru kahkahalarla karşılık verirken, tepelerinde toplanan cinlerin onları mezara gömmeye başladığını fark etti. Avuçlarca toprak boğazına dolmaya başlarken Periveş, bir anlığına kesik başın gözlerinde o Azim İfrit’in cehennemi gözlerini görür gibi oldu.”
Toplamda 232 sayfadan oluşan eserin editörlüğünü Ceyhan Usanmaz üstleniyor. Kitabın kapak illüstrasyonu ise Ebrahel Lurci imzasını taşıyor. Roman, ağustos ayının son haftasında raflarda olacak.
Pangea Kitaplığı’nda yer alan diğer eserlere buradan göz atabilirsiniz.
Mehmet Berk Yaltırık eserleri ve yazarın yayımlanan son romanı Karanlığın Şahidesi hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
“ayakdaş” kelimesini galiba ilk kez duyuyor / görüyorum ve “yoldaş” hatta kime hitap edildiğine göre “cürüm” hitapları ile aynı anlama sahip galiba.
Hocam “eş”, “yoldaş” amiyane tabirle “yancı” manasında kullanılıyor diye biliyorum. Suça yoldaşlık halinde ister istemez “suç ortağı” (cürümdaş) oluveriyor diye düşünüyorum.