Karanlık Çökerken Dehşet Dolu Öyküler Başlıyor

Çeşitli altkültürlerden eserleriyle tanıdığımız Olcay Şeker bu kez de bir korku öyküleri derlemesiyle karşımıza çıkıyor. Daha önce Hiçbir Zamana Ait Olmayan Adam, Avcı, Kasaba, 7 Pencere gibi kitaplarıyla tanıdığımız yazar, kalemini cesurca sallamaya devam ediyor.

Birbirinden bağımsız 6 gerilim hikâyesinden oluşan “Karanlık Çökerken” kitabında sizleri neler mi bekliyor?

Sorunun yanıtı hemen şurada:

“Hayatı boyunca tek isteği babasının sevgisini ve takdirini kazanmak olan gencin karanlık öyküsü, BABALAR GÜNÜ; havalandırma boşluğundan gelen garip seslerin kaynağını bulmaya çalışan adamın hiç beklemediği esrarengiz sonu, HAVALANDIRMA BOŞLUĞU; ormanın içerisinde tek başına yaşayan cücenin tuhaf arkadaşlarının hikayesi, CÜCE VE DOSTLARI; 4 maceracı gencin metal mezarlığına dönmüş, terk edilmiş lunaparkta kendilerini bekleyen kötü sürprizin anlatıldığı LUNAPARK; küçük bir kız çocuğunun ebeveynlerine bir türlü anlatamadığı tuhaflığın hikayesi, DOLABIN İÇİNDEKİ ŞEY ve 2 uyuşturucu satıcısının teslimat için geldikleri yerde karşılaştıkları kanlı sonu anlatan TESLİMAT, bu kitapta sizleri bekleyen atıştırmalık gerilim çerezleridir.”

Öykülere kısaca değindikten sonra, dilerseniz gelin bir de kitabın arka kapağına göz atalım:

“Herkesin korkuları vardır” dedi adam sakin bir ses tonuyla.

“Kimisi yüksekten korkar, kimisi asansörde kapalı halde birkaç dakika kalmaktan…” Sigarasından derin bir nefes alıp devam etti, “Karanlıktan korkar bazısı, karanlıklara saklı şeylerden… Yaratıklardan, uzaylılardan, canavarlardan, vampirler ve kurt adamlardan, yaşayan ölülerden korkar. Ama birçoğu bu korkusunu gizler. Çünkü bu korku, diğer korkulara benzemez. Yüksekten korkan, yüksek bir yere çıkmayarak; uçak korkusu olan uçağa binmeyerek bu sorunu çözebilir. Kapalı yerde kalma korkusu olan, 12 katlı bir binanın en üst katına yürüyerek çıkar. Ama karanlıklara saklı şeylerden korkanların bir ilacı yoktur. Gece yarısı geldiğinde ve karanlık çöktüğünde; uykunun en tatlı yerinde ziyaret edileceklerinden emindirler. Görmek istemezler. Bu yüzden birçoğu inkar eder. Korku, gözbebeklerinden taşar yine de inkar ederler.”

Masanın üzerinde duran bir bardak suyu bir dikişte içtikten sonra elinin tersiyle ağzını sildi ve “Şimdi size hikayeler anlatacağım” dedi gülümseyerek. “Siz, korkmuyormuş gibi davranacaksınız. Ama ben gözbebeklerinizden anlayacağım.”

Yazarın diğer kitapları gibi, yine Cinius Yayınları’ndan çıkan eser 216 sayfadan oluşuyor. Şimdiden keyifli okumalar diliyoruz!