Kitapsız üniversite kütüphaneleri dikkat çekti. YÖK tarafından yayımlanan rapor, akademideki kültür yaşantısına dair önemli ipuçları veriyor. Geçen yıllarda Türkiye’de bölünerek yeniden tasarlanan bazı üniversitelerde durum oldukça dikkat çekici. Bünyesindeki kütüphanede hiç kitap barındıramayan ya da öğrenci başına yalnızca birkaç kitabın düştüğü üniversiteler bulunuyor.
Türkiye’de ekonomik kriz etkisini her geçen gün artırıyor. Ancak işin bir de öteki tarafı var. Kültür ve eğitim dünyası da kendine has bir krizin ortasında. Akademi intihal haberleri ve liyakatsiz atamalar ile çorak bir alana doğru dönüşmeyi sürdürüyor. Yüksek Öğretim Kurumu’nun yayımladığı 2020 tarihli rapor, üniversite kütüphanelerine dair önemli bir veriyi daha ortaya çıkarttı. İç karartan rapor, bünyesinde tek kitap bulundurmayan ya da son derece komik sayılarda kitaba ev sahipliği yapan üniversiteleri gündeme taşıdı.
BirGün Gazetesi’nden Mustafa Kömüş’ün haberine göre üniversitelerde öğrenci başına düşen kitap sayıları dikkat çekti.
Kitapsız Üniversite Kütüphaneleri: Akademide Öğrenci Başına Düşen Kitap Sayısı Endişe Yarattı
YÖK tarafından yayınlanan 2020 tarihli Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu, okullarda öğrenci başına düşen kitap miktarını gün yüzüne çıkarttı. Bilhassa 2018 senesinde kalabalık öğrenci mevcudu gerekçe gösterilerek bölünen üniversitelerde durum endişe verici.
Süleyman Demirel Üniversitesi’nden ayrılan Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde öğrenci başına tek bir kitap bile düşmediği görülüyor. Bölünen üniversiteler arasında en çok kitap düşen üniversite 8.5 kitapla Malatya Turgut Özal Üniversitesi oldu.
Yayınlanan verileri değerlendiren Kütüphanecilik Bilim Uzmanı Aydın İleri, YÖK’ün 2014 yılında yayımladığı bir raporda üniversitelerde öğrenci başına en az 12 kitap hedeflediğini hatırlattı.
“Üniversitelerde Nitelikli Kütüphaneler Şart”
İleri yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Üniversite bölünmelerinde fiziksel olarak yetersiz alanların oluşturulması öğrencilerin kütüphane kullanımını olumsuz etkiledi. Kütüphanelerin geniş ve konforlu alanlarda hizmet vermesi üniversitelerin niteliğini artıran bir ölçüt. Tüm akademik unsurların bilimsel çalışmalar yaparken beslendiği en önemli yer üniversitelerin kütüphaneleridir. Ülkemizdeki akademik kütüphanelerin kitap sayısı, veri tabanlarına ayırdığı bütçe, kütüphaneye verilen önemi gösterir. Üniversitelerimizdeki akademik üretimden yoksunluk dünya üniversite sıralamasındaki yerimizi gösteriyor. Uluslararası sıralamalara giren üniversitelerimize bakın mutlaka temelinde nitelikli bir kütüphane kurduklarını görüyoruz.”
Bölünerek yeniden kurulan üniversitelerde, öğrenci başına düşen kitap sayıları şu şekilde açıklandı:
• Malatya Turgut Özal Üniversitesi: 8,5
• Kahramanmaraş İstiklal Üniversitesi: 5,14
• Tarsus Üniversitesi: 4,6
• Kayseri Üniversitesi: 3,05
• Trabzon Üniversitesi: 3,4
• İstanbul Üniversitesi -Cerrahpaşa: 3,2
• Eskişehir Teknik Üniversitesi.: 2,2
• Konya Teknik Üniversitesi: 1,4
• Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi: 1,2
• Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi: 1,2
• Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi: 0,8
• Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi: 0,5
• Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi: 0
Siz bu sayıları nasıl karşılıyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: BirGün Gazetesi
Yazıdaki istatistik sorunun ne derece büyük olduğunu göstermiyor bence. Kitap sayısının öğrenci sayısına oranı demişler. Bazı üniversiteler çok kalitesiz ve bunu bilen öğrenciler seçmiyor. Çok az sayıda öğrenci alıyorlar. Bu üniversitelerin kitap sayısı da çok az. Ama bu istatistiğe bakılınca öğrenci sayısı az diye iyi durumda görünüyorlar.
Ve şöyle de bir şey var, bazı ünilerde var kütüphane ama bir kısmı öğrencilere açık değil. Mesela İÜ Edebiyat Fakültesinin kütüphanesi normalde 4 ya da 5 katlı ama sadece birinci katı herkese açık, üst katlara görevli hariç girilmiyor.
Daha değerli, yıpranmasını istemedikleri eski kitaplar vs olduğu için olabilir, işleyişi bilmiyorum ama muhtemelen o katlarda olan kaynaklardan yararlanmak isteyen öğrenciye o kitapların kopyasını - fotokopisini talep edince veriyorlardır.
Alt katta da değerli kitaplar var eski. Onla alakalı olamaz ki zaten görevliler orada keyif çatıyor.
Öğrencisi olmayıp öğretim görevlisi olan da vardır. Bir silkelesen neler dökülür ortaya neler.