On sekizinci yüzyılın sonlarında Londra’da ilk kadın hakları savunucularından biri olan feminist yazar Mary Wallstonecraft ve dönemin siyasetçilerinden William Godwin’in kızı olarak dünyaya gelen Mary Shelley, henüz 20 yaşındayken Frankenstein gibi derin ve sağlam bir başyapıt ortaya koyabilecek donanıma sahipti. İnsan soyunun tanrıyı oynama konusundaki önlenemez hırsını ilmek ilmek işleyerek kurgusal bir düzleme yediren Shelley, ömrünün büyük bir kısmını kitaplarla geçirmiş, bir rivayete göre de kitap okurken ölmüştü.
Şimdi de yazarın İthaki Yayınları’nın Karanlık Kitaplık Serisi ile yine bir kitap sayesinde onu daha yakından tanıyabileceğiz. Seriye 12. kitap olarak katılacak olan Mathilda’nın tanıtım bülteni şu şekilde:
Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley’nin, öldükten sonra ardında müsvedde halinde bıraktığı bütün romanları ve öyküleri arasında tamamlanmış yegane eser olan Mathilda, ilk kez Türkçede.
1819’da yazılmasına rağmen aksaklıklar sebebiyle yayımlanamayan ardından da unutulan bu gotik novella ilk kez 1959 yılında okur karşısına çıktı. Mary Shelley’nin tüm yazılarında olduğu gibi yine pek çok otobiyografik öğe barındıran eser, muhtemelen Shelley’nin kendi hayatından en çok esinlendiği eseri.
Mathilda, yazarın annesi Mary Wollstonecraft, babası William Godwin ve eşi Percy Bysshe Shelley ile olan ilişkilerini anlamak için önemli bir belge niteliği taşıyor. Bir babanın kızına olan aşkı, toplumdan soyutlanma ve ölüm gibi anlatması zor konular hiçbir şekilde otobiyografik olmayan olaylar üzerine kurgulansa da, üç ana karakter açık bir şekilde Mary’nin kendisi, Godwin ve Percy Shelley olarak görülebilir ve kitap içerisindeki rolleri de kolaylıkla gerçeklere tekabül edecek şekilde yorumlanabilir.
Bu kitapta Mathilda ile birlikte, kitabın ilk taslağı olan Hayaller Âlemi de okur karşısına çıkıyor.
Kitap, daha önce Washington Irwing’in Uykulu Kuytu Söylencesi’ni de yine aynı seri kapsamında okurlarla buluşturan Nagihan Çakır tarafından Türkçeleştirildi. Editörlüğüyse Alican Saygı Ortanca‘ya ait. 14 Aralık tarihinde satışa çıkacak eser ön siparişe açıldı.
Okumak için sabırsızlananlara şimdiden iyi okumalar diliyor ve serinin 13. kitabını da büyük bir merakla bekliyoruz.
Kapağa her bakışta hayran kalıyorum.
Sırf kapağı için alınır demek isterdim fakat “kapak sevenleri linç edenler derneği” tarafından yadırganmamak adına bunun yerine kapağı A4 kağıt olsa bile alınır diyorum.
Fakat kapağın ne kadar güzel olduğunu söylemiş miydim?
Yeterince söylemişsiniz bile (: derneği göz ardı ederek kesinlikle size katılıyorum. İtiraf etmek gerekirse İthaki, bilimkurgu klasiklerinde de Türkçe Edebiyat’ta da çok güzel kapaklar hazırlıyor artık doğrusu.
Kapağın mürekkepli çalışması ne güzel yapılır. Boş bir vakitte denemeyi düşünüyorum. Garip bir çerçeveyle duvarda güzel olacaktır.
Yaparsanız bize de gösterin, Hamdi Bey’in hoÅuna gidecektir.
Konusu açılmışken aklıma geldi. Ben de şöyle bir şey yapmıştım zamanında. Yıldızları da eklemiştim sonradan ama bulamadım onu.