in

Mendirek Yayınları’ndan Yerli Fantazya Alanına 3 Yeni Eser

Mendirek ailesi şimdi 3 yeni fantazya eserini yayın dünyasıyla tanıştırdı.

mendirek ust
- Reklam -
- Reklam -

Mendirek Yayınları küçük yayınevlerinden biri. Ancak onların farkı, büyük oranda yerli yazarlara yer veriyor olmalarında saklı.

Mendirek ailesi şimdi 3 yeni fantazya eserini yayın dünyasıyla tanıştırdı. 96 doğumlu genç yazardan, küçüklüklerinden beri birlikte olup fantastik bir dünyayı yıllar içinde inşa etmiş iki yazara ve 86 doğumlu bir başka yazara kadar farklı yazar profilleriyle karşımıza çıktılar.

Her biri yeni birer serinin başlangıcı olan eserlerden ikisi fantastik türündeyken, biriyse bilimkurguya daha yakın bir yol izliyor. İşte bahsettiğimiz kitapların tanıtımları şöyle:

- Reklam -

Kader Yoldaşları (Kızıl Sancak Serisi #1) – Baran Yavuz

Bin yıllar boyunca tek bir sancak için savaşanların destansı mücadelesi; tükenmeyen zamanın, nice hükümdarlıkların, kanlı tarihlerin yer edindiği bir dünyanın devasa toprakları.karder-yoldaslari

Bu dünya üzerinde, beklenmedik bir anda gelen bir yıkım tüm her şeyi sona çeviriyor. Böylece neşe yerini kedere, başlangıç yerini ayrılığa bırakırken, karanlığın hüsran edici gücü zaferi yenilgiyle bitiriyor.

- Reklam -

Arkada kalanlar yitip giderken; uzun bir yolculuk, kardeşlik, fedakârlık ve bir arayışın hikâyesi başlıyor…

İki cesur komutanın halkı uğruna yaptıkları… Gezgin bir bilgenin ardında bıraktığı gizli mesajları… Umutsuz bir savaşın eşiğinde kalanları… Öldürdüğü insanların kanıyla yıkanan bir adamın çaresizliği… Bir tarafta kadim zamandan bu yana karanlığın batıl ve hilekâr oyunlarına karşı savaşan iyiliksever insanlar… Diğer tarafta tamahkâr ve şer yaratıkları…
Ve tek bir gerçek: Bu dünyaya hükmedecek olan o değerli nesne!

Sothis’in Batışı (Ayza #1) – Çağla Örücü, Ela Arslanayza

“Ölümümden 500 yıl sonrasına… İki kız çocuğu doğacak, bedenleri farklı, ruhları bir olan. Görülmemiş böylesi, yaşamamış onlar gibisi. Bir yanı karanlık diğer yanı ışığa bakan… Kötülük ve iyiliği içinde barındıran, gecenin tüm karanlığına aldırmayıp inadına ışık saçan ay ve yıldız gibi… Karanlıkta yaşayan ama ışığa hizmet eden ay ve yıldız… Gündüz kaybolup gece karanlığından güç alan iki ışık hizmetkârı! Yarısı güçlü bir cadı diğer yarısı mükemmel bir peri olan iki kız çocuğu doğacak. Birinin saçları ay ışığı, gözleri altın… Diğerinin saçları gece karası, gözleri alevden!
Ben Mira Muyen; antik çağ büyücülerinin güçlerini kullanabilen dört büyük büyücüden biri olarak bu iki kızı varislerim ilan ediyorum. Güçlerim, silahlarım, bedenim ve hatta ruhum onlarındır. Zaman gelecek hepinizi şaşırtacaklar, umun ki meleklerim şeytanı alt etsin, yoksa benim yaptığım hatayı canlarınızla ödeyeceksiniz. Benim onlar için ödeyeceğim gibi…”

Karanlık Fısıltı – İlknur Uğur

“Gözlerimi kapatıp bir hayale dalmakla, gözlerimi açıp o hayalin güzelliğinden mahrum karanlik-fisiltikalmak arasında sıkışıp kalmıştım. Bir tarafta gerçeklik, diğer tarafta aklımın sınırlarını zorlayan hayallerim vardı. İşin güzel tarafıysa her ikisinde de onun olmasıydı.”

Yaren, beklenmedik bir kaza sonucu ailesini kaybetmiş, uzun bir bunalımın ardından yeni bir hayat kurmak için büyük bir köşkte yaşayan Sümeyye Hanım’ın bakıcılığını üstlenmiştir.
Ne var ki yeni hayatı göründüğü kadar sakin geçmeyecektir. Çünkü Yaren’in ölen babası Turgut Artul, gizli biyoloji savunması alanında çalışan bir bilim adamıdır ve bütün insanlığı etkileyecek bir buluşa imza atmıştır. Koruyucu adı verilen bu buluş, insan DNA’sına etki ederek üstün bireysel korumayı sağlayacaktır.
Yaren birdenbire kendini korkunç çıkar ilişkilerinin, büyük bir tehlikenin ve bir o kadar da büyük bir aşkın ortasında bulacak, olaylar hızla gelişecektir.
Nefes kesecek bir fantastik üçlemenin ilki olan Karanlık Fısıltı’yı severek okuyacaksınız.
İlk kitaplarına imza atan yeni yazarlarımıza bu yolda başarılar diliyoruz. Kalemlerinin ve hayal güçlerinin bu yolda giderek geliştiği, giderek ustalaştıkları nice eserlerle bizlerle olurlar umarız.


Yeni haberler için bizi Google News’ten takip edebilirsiniz.

Hazal Çamur

2009 yılında Kayıp Rıhtım'a elimi verdim, sonra da ruhumu kaptırdım. Bu yolun devamında çeşitli gazetelerin kitap eklerinde kitap incelemelerim, TRT Radyo 1'de canlı yayın konuğu olarak katılıp kurgu edebiyatını anlattığım 2 yayın, 5 yıldır süren Kahramanın Yol Türküsü adlı kendi edebiyat temalı radyo yayınım, kitap inceleme videoları serim Kayıp Rıhtım İnceliyor ve bir de bonus olarak Oyungezer Dergisi'nin kültür sanat sayfalarında düzenli yazarlığım oldu. Tüm bunların yanı sıra, gerçek hayatın sıkıcılığında, bir bilgisayar mühendisi olarak yaşıyorum. Ama biz ona Clark Kent kimliğim diyelim.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

yabani 7 ust

Yabani Dergi’nin 7. Sayısı Raflarda

oyku gazetesi 3

Öykü Gazetesi #3 Çıktı!