Nobel mevsimi hızlı başladı. Kimya ve Fizik kategorilerinde verilen ödüllerden sonra, bugünkü Nobel Edebiyat Ödülü ile yola devam edildi. Bu seneki edebiyat ödülü ise bir ilke imza atacak cinstendi. 2018 ve 2019 yıllarının ödülleri, bu sene birlikte verildi.
2018 yılı, İsveç Edebiyat Akademisi büyük bir skandalla çalkalanmıştı. Ortaya çıkan taciz skandalları nedeniyle de o yılın edebiyat ödülü verilememişti. Skandallar sonrası kaybedilen güveni tazelemek isteyen Nobel Vakfı, o yılın ödülünü es geçme kararı almış ve birtakım düzenlemeler yapmıştı. İsveç Kralı’nın konuya müdahil olarak değiştirdiği yasalar neticesinde, komite yeniden çalışabilmeye başlamıştı.
Ödüller Olga Tokarczuk ve Peter Handke’e Gitti
İki ayrı Nobel Edebiyat Ödülü’nün verilecek olması ise ödülü olduğundan daha dikkat çekici bir hale soktu. Yaşanan gelişmeler, çeşitli teorilere neden oldu. Örneğin ödüllerden birisi kadın, diğerinin ise erkek yazara gideceği görüşü oldukça yaygınlaştı. Bir başka teori ise bir yaşlı, bir de genç yazar ihtimaliydi. Nihayetinde sonuçlar açıklandı.
2018 Nobel Edebiyat Ödülü Polonyalı yazar Olga Tokarczuk’a gitti. Tokarzcuk’u ilk defa 2016 yılında Türkçemize kazandırılan Koşucular kitabı ile tanıma fırsatımız olmuştu. Yazarın öykü kitabı Aç Gözünü Artık Yaşamıyorsun ise 2018’de bizlerle buluşmuştu. Yazarın Prowadź Swój Pług Przez Kości Umarłych isimli kitabı da 2020 yılı içerisinde Lehçe aslından Timaş Yayınları tarafından dilimize kazandırılacak.
Bu yılın Nobel Edebiyat Ödülü’yse Avusturyalı Peter Handke’in oldu. Kendisi, Tokarzcuk’a göre ülkemizde biraz daha tanınan bir isim. Kitaplarını çeşitli yayınevlerinden okuma fırsatımız olmuştu. Handke’in Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi kitabı yazarın dilimizde en çok bilinen eseri. Mutsuzluğa Doyum, Çocuğun Öyküsü ve Solak Kadın gibi kitapları da Türkçeye kazandırılmış durumda.
Haruki Murakami, Yu Hua, Milan Kundera ve Margaret Atwood gibi isimlerin öne çıktığı ödüllerde kazanan isimler Polonya ve Avusturya’dan gelmiş oldu.
Yine mi Murakami’ye vermemişler?
Hiç Handke okumamıştım, belki vesile olur.
Man Booker ödülleri mi daha değerli sizce yoksa Nobel mi? Bu arada juri ile ilgili yaşanan olaylardan sonra bu şekilde karar almaları bayağı duyarlı bir gelişme gibi geliyor bana.
Adı sanı duyulmuş ödüllerde edebi niteliklerinden ziyade konuları olduğunu düşünüyorum.
Bireyin yalnızlığı, bohem hayat, kadın erkek eşitliği, ırkçılık gibi.
Son zamanlarda yalnızlık ve boşluk temalı eserler rağbet görüyor.
(Dedi çok bir şey bildiğini sanan çokbilmiş.)
Herkes en az bir ödülün kadın yazara verileceğinden emindi, bahis şirketlerinin favorisi de Margaret Atwood’du sanırsam. Twitter ve Reddit’teki yorumlara baktım, özellikle Handke seçimi bayağı bir eleştirilmiş. Sebebi de özellikle 90lı yıllarda Sırp Komutan Miloseviç’in ateşli bir savunucusu olması. Nobel edebiyat ödülü gibi burnu polemiklerden çıkmayan bir ödülün yine gidip tartışmalı bir figür bulması ilginç geldi bana.