Edebiyat Dergisi Notos, Kriz Nedeniyle 15 Yıldır İlk Defa Yeni Sayısını Yayımlayamadı

Notos dergisi sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, yeni sayısını ekonomik zorluklar nedeniyle yayımlayamadıklarını duyurdu.

Çağdaş edebiyatımızın dergicilik alanında önde gelen temsilcileri arasında sayılan Notos, 15 yıllık macerasında ilk defa hazırlanan bir sayının baskıya gönderilemediğini açıkladı.

Türkiye’de hayatın birçok alanında olduğu gibi yayın dünyası da ciddi bir krizin ortasında. Türk lirasının döviz karşısında değer kaybı kitap ve dergi sektörünü açmaza soktu. Yaşanan kur krizi sonrası “30 liralık kitapların 80 liralara kadar çıkabileceği” yönünde haberler gündemi bir hayli meşgul etmişti. Zamlar etiket fiyatlarına ağır şekilde yansırken kimi mecralarda ise iş yeni üretim yapamama noktasına kadar geldi.

Yayıncı ve eleştirmen Semih Gümüş’ün yayın yönetmenliğinde hazırlanan Notos da ekonomik sıkıntılar nedeniyle yayına ara verenler arasına katıldı.

Notos Dergisi Yeni Sayı Yayımlamakta Zorlanıyor

15 yıl önce yayın hayatına başlayan Notos, Ocak-Şubat 2022 tarihli 90. sayısını bir sayı atlayarak yayımlamaya karar verdi. Dergi, yaptığı açıklamada son birkaç ay içerisinde maliyetlerin ne ölçüde arttığına dikkat çekti.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

“Okurlarımız da izliyor. Bizim aklımıza sığmayan bir ekonomi-politika yüzünden, önce görülmemiş bir döviz kriziyle, sonra kaçınılmaz bir yüksek enflasyonla karşı karşıya bırakıldık. Son birkaç ay içinde neredeyse her şeyin fiyatı en az yüzde 100 arttı.

Belki gene bilmeyen okurlarımız vardır: Elinize aldığınız Notos’un ya da herhangi bir kitabın bütün girdileri, kağıdı, kartonu, tutkalı, mürekkebi, selofanı, iğnesi ipliği ithal, yani dövize, asıl olarak da Euro’ya bağlı. Euro ve dolar son dört ay içinde yaklaşık yüzde 50 arttı. Kitap ve dergi yayıncılığının girdilerindeki artışsa son iki ayda en az yüzde 100, son dört ayda bundan da yüksek.

Notos basıma hazırlanırken artık Euro karşılığı TL’nizin olmasının yetmediğini de görmeye başladık. Çünkü kağıt almak için TL kabul edilmemeye başladı, Euro ile ödeme yapmanız isteniyor. Hem de o anda. Matbaalar da peşin ödeme istiyor. Önceden bir ya da birkaç ay sonra yapabildiğiniz ödemeleri derginiz ve kitaplarınız basılmadan ödemeniz gerekiyor. Yoksa yok. Bir küçük yayınevi kaç derginin ve kitabın bütün maliyetini Euro ile peşin karşılayabilir… Öte yandan yayımlamak için bütün maliyeti hemen ödedikten sonra, o kitabın satışından gelecek paranın vadesi ne: Altı-yedi ay. Enflasyonla eriyerek ve çekleriniz karşılıksız çıkmazsa. Peki bir büyük ya da küçük yayınevi bunu ne kadar karşılayabilir…

Diyelim ki döviz hesaplarınız tıka basa dolu, çok paranız var. Ama peşin paranız olsa bile kağıt bulamayabiliyorsunuz. Çünkü ithalatçılar satmaktan kaçınıyor. Avrupa’daki kağıt üreticileri de artık Türkiye’ye istendiği kadar kağıt göndermiyor. Durum tam böyle, hem acıklı hem ürkütücü.

2022’nin sonunda rakamlar açıklandığında da yayımlanan ve satılan dergi ve kitap sayısında büyük bir düşüş olacağı şimdiden belli. Dergi ve kitap yayıncılığı bir toplumun en önemli kültür hazinelerindendir. Bundan yoksun bir toplumun geleceği olmaz, dergisiz ve kitapsız hayat da olmaz.

Notos’un Aralık 2006’da ilk sayısı yayımlandı, artık on beş yılı da geride bıraktık. Notos bu on beş yıl içinde bir tek gün bile gecikmeden yayımlandı. Ona verdiğimiz emek belki ancak özveri ve tutkuyla açıklanabilir. Üstelik popüler olanın bütünüyle dışında, yalnızca nitelikli edebiyatın izinden ayrılmadan geçti bu on beş yıl. Notos’un kağıdının fiyatı önceki sayıdakinin artık tam iki katı. Üstelik dövizdeki artışı da bunun üstüne bindirince, kağıdın TL fiyatında yüzde 150’ye varan artış söz konusu.

Bu koşullarda Notos’un Ocak-Şubat 90. sayısını atlatmaya, Mart-Nisan 90. sayısı olarak yayımlamaya karar verdik. Bu kararı Notos’un varlığının güvencesi olarak almak zorunda kaldık. Bu durumu bütün okurlara bildirmek istiyoruz. Notos’u yaşatmak için her zamanki gibi tek güvencemiz okurlarımız.”

Notos’un 90. sayısı Mart-Nisan 2022 tarihi ile baharda okurla buluşacak.

Siz bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.