İrlanda doğumlu Andrew Hughes, Dublin’deki Fitzwilliam meydanı üzerine yaptığı sosyal tarih araştırmalarının sonucunda “Lives Less Ordinary: Dublin’s Fitzwilliam Square, 1798-1922“ adlı bir kitap yazar. Bu eser aynı zamanda yazarın John Delahunt’un gerçek hikâyesiyle karşılaşmasına vesile olur ve Hughes’un kaleme alacağı ilk kurgusal romanın da temelini oluşturur.
Polisiye ve tarihi kurgu sevenler için ilgi çekici olan bu kitap, Can Yayınları aracılığıyla dilimize “John Delahunt – Bir Cinayetin Hikâyesi” (The Convictions of John Delahunt) adıyla çevrildi. Kitabın konusundan kısaca bahsedecek olursak, 1841 Dublin’de öğrenci ve muhbir olan John Delahunt, işlediği cinayetten dolayı hüküm giydiği hücresinde idam gününü beklerken hikâyesini yazmaya koyuluyor.
Tanıtım bültenine bakalım:
Dublin, 1841. Aralık ayında soğuk bir sabah. Küçük bir oğlan çocuğu tatlı sözlerle kandırılıp annesinin yanından alınıyor ve vahşice katledilmiş olarak bulunuyor. Yoksulluk, eşitsizlik ve siyasal istikrarsızlığın egemen olduğu kentte işlenen onlarca elim cinayetten biri, ama diğerlerinden farklı olarak halkı galeyana sürüklüyor. Çünkü John Delahunt adında sorumsuz bir öğrenci olan katil, aynı zamanda Dublin Kalesi’ndeki istihbaratçıların ücretli muhbiri. İşin tuhafı, katil ne işlediği cinayetten pişmanlık duyuyor ne de alacağı cezadan korkuyor. Hücresinde idam gününü beklerken serinkanlılıkla hikâyesini kaleme almayı seçiyor.
Tarihî bir araştırma yaparken tesadüfen bu olayın belgelerini bulan Andrew Hughes, 1841’de geçen hikâyeyi Dickens’vari bir atmosferde ve gotik edebiyata yaraşır bir dilde aktarmayı ustalıkla başarmış.
Romanın çevirmenliği Emre Can Sarısayın, editörlüğüyse Seçkin Selvi tarafından yapılıyor.
Herkese keyifli okumalar.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!