Olga Tokarczuk imzalı Son Hikâyeler raflardaki yerini aldı. Eser, Timaş Yayınları etiketiyle okurun karşısına çıkıyor.
2018 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Polonyalı yazar Olga Tokarczuk’un kitapları Türkçedeki yolculuğuna devam ediyor. Daha önce Timaş’tan Sür Pulluğunu Ölülerin Kemikleri Üzerinde ve Kadimzamanlar ve Diğer Vakitler kitaplarını okuma fırsatı bulduğumuz Tokarczuk’un dilimizde Koşucular, Aç Gözünü Artık Yaşamıyorsun ve Gündüzün Evi Gecenin Evi eserleriyle de tanınıyordu.
Tam adı Olga Nawoja Tokarczuk olan Polonyalı yazar, Koşucular kitabıyla Booker Uluslararası Ödülü’ne ve Polonya’nın en prestijli edebiyat ödülü Nike Ödülü’ne de değer bulunmuştu.
Orijinal adı Ostatnie Historie olan Son Hikâyeler, ana dilinde ilk olarak 2004 yılında yayımlandı. Odağına ölüm temasını alan eser, okura parçalı bir masal deneyimini sunuyor. Ayrıca Tokarczuk’un edebiyatında dünya çapında ses getiren sonraki eserlerine dair izler de taşıyor.
Son Hikâyeler – Olga Tokarczuk | Arka Kapak Tanıtım Yazıı
Nobel Edebiyat Ödülü sahi yazar Olga Tokarczuk, Son Hikâyeler’de insan için en evrensel, en temel gerçeği ele alıyor: Ölüm. Okurunu tanıştırdığı üç hikâye var bu kitapta, yakınlıkları ile rahatsız eden ve hayal gücüne giderek daha derinden hükmeden üç dünya, yalnız ve kendini arayan üç kadın. Uzun bir aradan sonra eve dönen ama tanıdıkların anılarıyla teselli bulmak zorunda kalan Ida; keçisiyle dağlarda yaşayan Pareskewia; ve son olarak Ida’nın kızı, Pareskewia’nın torunu, Maja. Başlangıçta bağımsız gibi gözüken bu üç hikâye, aslında üç kuşağın ruhunun en gizli köşelerini son derece renkli bir şekilde temsil ederler. Tamamen farklı üç dünya, tamamen farklı üç geçmiş ve kaçınılmaz bir gerçek. Son Hikâyeler, Tokarczuk’un diğer romanlarından daha yumuşak, daha düşünceli ve hatta daha samimi. Tanıdık, özgün ve sofistike kadın karakterleri üzerinden insan hayatını ve geçen zamanı incelikle sorguluyor. Olga Tokarczuk bu parçalı masalında yine insanı kendiyle çarpıştırıyor, gerçekle yüzleştiriyor ve yine kendiyle sağaltıyor.
Son Hikâyeler Hakkında Ne Dediler?
“Işık ve gölgelerle oynayan yazar, olağanüstü bir beceriyle üç kadının hareketli portrelerini çiziyor – sonsuz hüzünlü bir manzaraya karşı portreler.” – Le Figaro
“Olga Tokarczuk, uzun zaman önce başarıya ulaştı, şöhret için çabalamıyor ve edebiyatı bir çeşit sohbet olarak ele alıyor. Ve konuştuğu odak okurlarını öyle etkiliyor ki. En zor olanı yapabiliyorr: Gündelik yaşamdaki gizli cevheri ortaya çıkarıyor. Onun edebiyat gündelik hayat yoğunluğunu, içsel karmaşıklığını, anlamını ve dramını yeniden kazanıyor.” – Przemysław Czapliński, Gazeta Wyborcza
“Son Hikâyeler, ölümden bahsederken hayatı da anlatıyor. Olga Tokarczuk, şiirsel hayal gücü ve dilin güzelliğiyle şeylerin ve deneyimlerin kaybolmasına karşı çıkıyor.” – Die Tageszeitung
“Rahatsız edici, ilgi çekici, dokunaklı hikayeler.” – Focus
Toplamda 272 sayfadan oluşan eserin Lehçe aslından Türkçeye çevirisi, yazarın Timaş Yayınları’ndan çıkan diğer kitaplarında olduğu gibi Neşe Taluy Yüce imzasını taşıyor. Ekim 2021 tarihinden itibaren raflardaki yerini alan kitabın kapak tasarımı Barış Şehri’ye ait.
Olga Tokarczuk eserleri ve Son Hikâyeler hakkındaki görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!