in ,

Tıp Tarihinin En Önemli Kitabı İncelendi

İbn-i Sina’nın yazdığı El-Kanun fi’t-Tıb yani Tıbbın Kanunu, şimdiye dek yazılmış en önemli tıp kitabı olarak görülüyor.

İbn-i Sina Tıp
- Reklam -
- Reklam -

İbn-i Sina’nın 11. Yüzyılda yazmış olduğu El-Kanun fi’t-Tıb yani Tıbbın Kanunu, şimdiye dek yazılmış en önemli tıp kitabı olma özelliğini koruyor. Eser, aynı zamanda William Osler’ın Yale Üniversitesi’nde dediği gibi uzun süre tıbbın incili olarak düşünülen bir kitap da oldu.

M.S. 980 yılında doğan Fars filozof ve tıp insanı İbn-i Sina, İslam dünyasında ve Avrupa’da Helenistik düşüncenin tekrar canlanmasında önemli bir rol oynamış ve sıra dışı kariyerinin başlarında da tıp ile ilgili çalışmalar yapmıştır.

1025 yılında tamamladığı bu kitap ise Yunan, Roma, Arap, Hint ve Çin tıbbını beş kalın ciltte bir araya getiriyor. İçerdiği bilgiler, Galen’in teorileri ile verilmiş ve İbn-i Sina’nın ilk öğretmen dediği Aristotales’in sistematik felsefesi ile yapılandırılmıştır.

- Reklam -

Yüzyılda Latinceye çevrilen ve genelde düzenlemeler yapılmış olan Kanun kitabı, 17. Yüzyıla dek Avrupa üniversitelerinde verilen tıp eğitiminin temelini oluşturdu. Kitaptan alınan bazı bölümlerin kopyalarının da 15. Yüzyılda İrlanda diline çevrildiği bulundu. Bu da Orta Çağ İrlanda’sı ve İslam dünyası arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor. Bu nedenle İbn-i Sina’nın orta çağ Avrupası ile modern Avrupa’nın ve Arapça konuşulan ülkelerin entelektüel kültürü üzerindeki etkisinin yadsınamayacağını söyleyebiliriz.

Eser, içerdiği bilgiler ile önemini 21. yüzyılda da koruyor

Tıbbın Kanunu kitabındaki pratik bilgiler ise temelini yüzyıllarca kullanılmış olmasından alıyor. Testlerin insanlarda yapılması gerektiğini söyleyen, vakalar arasında tutarlı sonuçlar alınması için birden fazla deney yapmanın önemini belirten ilaç testi kuralları da kitapta mevcut. Pek çok bilimsel klasik metinde olduğu gibi bu kitap da deneysel gözlemleri metafizik, teoloji, skolastik düşünce ve özellikle yazıldığı dönem ve zamandaki kültürel yargılar ile bir araya getiriyor. Ancak genel hatları ile içinde yer alan tıbbi bilgiler bu eski biçimin önüne geçiyor.

- Reklam -

Journal of the Royal Society of Medicine, kitabın tıp ve cerrahiyi bir arada incelediği bir eser olduğunu belirtiyor. Ayrıca bin yıl önce yazılmış olmasına rağmen halen 21.yüzyılda saygı duyulan bir eser olmasının İbn-i Sina’nın başarısını gösterdiğini de ekliyor. İlaçların etkilerini değerlendirmek için yazdığı rehbere ek olarak İbn-i Sina, herhangi bir uzuv kesme işlemi yapmadan sağlıklı bir dokunun sınırına nasıl karar verileceğini de okuyucularına anlatıyor. Bu da şimdiye dek sayısız hayat kurtardı diyebiliriz.

Tabii kitapta yer alan birçok tıbbi teorinin doğru olmadığı kanıtlanmış olsa da, Tıbbın Kanunu tıp tarihi konusunda ilgi çekmeye devam ediyor.

Melin Arda

1990 doğumluyum ve İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum.Mitoloji başta olmak üzere edebiyat, müzik ve yabancı diller ile ilgileniyorum. Çeviri yapmak ve dizi/film seyretmek bu alanları bir araya getirdiği için oldukça keyifli geliyor. Bunları yaparak ve seyahat ederek farklı hayatları ve bakış açılarını görmeyi seviyorum.

4 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for drmkb drmkb dedi ki:

    Merhaba efendim,

    İbn Sina ve Kanun Fit Tıb konulu haberinizi az önce okudum.
    Haberinizde “Fars” milliyetinden olduğunu belirttiğiniz İbn Sina bir Türk bilim insanıdır.
    Saygılar

    Dr. M. Kürşat Bozkurt

  2. Avatar for ilteriskagan ilteriskagan dedi ki:

    Bu veriye bir kanıtınız var mı? Samaniler devrinde yaşamış Belhli bir adamdan bahsediyoruz çünkü.

  3. Avatar for birisi43 birisi43 dedi ki:

    Konu ile ilgili bende birşeyler yazayım.
    İlgili kişinin yaşadığı dönem ve bulunduğu coğrafya dikkate alındığında çeşitli kavimlerin bir arada yaşadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bahsi geçen dönemmde kişiler tanımlanırken ırkları ile değil din ve geldikleri yere göre genellikle tanımlandığından bu kişiler hakkında ırk bilgisine ulaşmak oldukça zordur. Başka örnekler verecek olursak harezmi., ebu hanife, biruni de bu duruma örnektir. İbni sina özelinden konuşacak olursak anlattığım durum yine geçerlidir. Buna göre ırk tespiti yapılamayacaktır. Ancak ibni sina hakkında türk demek ne kadar doğruysa bu durumda fars demekte o kadar doğrudur.

    Ufak bir not: son dönemlerde özellikle yabancı kaynaklarda erken dönem islam alimlerinin bu durumu fırsata çevrilerek şüpheli olan herkes hakkında bu türk değil fars bunlar demeye başlamıştır. Bunun ardından da türklerin islam medeniyetine bir katkısı yok propogandası yapılmaktadır. Özellikle türk olmayan müslüman ülkelerde bu uygulanıyor. Wikipedia da son birrkaç yılda kaynaksız olarak bu kişilerin ırk bilgilerini türk yazarken fars olarak çevirmiştir.

  4. Avatar for Blackheart Blackheart dedi ki:

    Ben de İbn-i Sina’nın Türk olduğunu biliyorum

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Antarktika Buz

Geçmiş Buzul Çağlarının Araştırılması Sürüyor

Jurassic World 3

Jurassic World 3, Aslının Devamı Olacak