Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, geçtiğimiz günlerde Hasan Âli Yücel Klasikler ve Modern Klasikler serilerine bir yenisini eklemişti. Türk Edebiyat Klasikleri adıyla duyurulan ve günümüz Türkçesiyle edebiyatımızın klasiklerini biz okurlara sunan bu serinin ilk konuğunun Hüseyin Rahmi Gürpınar olduğunun haberini yapmıştık. Her yönüyle takdir edilen yayınevi, bu güzide seriye iki yeni kitapla devam ediyor.
Serinin üçüncü kitabı, Hüseyin Rahmi Gürpınar‘ın “Efsuncu Baba“sı. Yaşadığı toplumun bunalımlarını, gelenek ve göreneklerini, değerler ve inançlar arasına sıkışmışlığını nevi şahsına münhasır bir mizahî dille anlatan eserin tanıtım bülteni şu şekilde:
Efsuncu Baba büyüyle, simyayla, tılsımla uğraşan; define aramak, madeni altına çevirmek, yıldıznamelerden âlemin sırrını çözmek gibi heveslere kapılmış bir zat-ı muhteremdir. Onun dünyasını batıl inançları şekillendirir, her adımını bu hurafelere göre atar. Eline yeni bir kitap geçer, İstanbul’un bütün defineleri şifreli halde bildirilmiştir bu kitapta. Defineye ulaşmak için tılsımı kaldırması gerekir, bu da Binbirdirek’teki anahtarı ve kendisine yardımcı olacak insan suretinde iki meleği bulmasına bağlıdır. Böylece Kirkor ve Agop’la tanışırız. Karın tokluğuna çalışan, ortaoyunundan fırlama bu iki komik tip Efsuncu Baba’nın karısı ve kızıyla yaşadığı konağa taşınır. Entrika giderek tüm aileyi sarar.
Hüseyin Rahmi sofu görünümlü budala karakterlerinden birini daha insanlığın en büyük derdi olarak, gülmeceyle süslü serüvenli bir dille canlandırıyor.
Serinin dördüncü kitabı, Vatan Şairi olarak bilinen, fikirleriyle Mustafa Kemal Atatürk de dahil olmak üzere birçok insanı etkilemiş Namık Kemal‘den. Lise edebiyat derslerinde sürekli “ilk edebî roman” olarak duyduğumuz “İntibah“, Namık Kemal’in bilinmeyen önsözü ve günümüz Türkçesiyle artık bizlerle. Kitabın tanıtım bülteni şu şekilde:
“İnsan vicdanındaki sırları, kalbin en gizli köşelerine ulaşmadıkça bulmak imkânsızdır…” Arka fonunu Osmanlı sosyal yaşamının oluşturduğu İntibah, İstanbul’un Çamlıca ve mesire yerlerinde geçer. Kalburüstü bir ailede, iyi bir eğitim ve terbiyeyle yetişen Ali Bey’in hayatı Mehpeyker adlı hafifmeşrep bir kadına âşık olmasıyla değişir. Maddi manevi yıkıma sürüklenen bu genç adamın iç dünyasını Namık Kemal, eski edebiyatımızla yeni edebiyat arasında köprü kurarak tahlil ediyor. Edebiyatımızın ilk edebi romanı kabul edilen İntibah’ı, Namık Kemal’in bilinmeyen Önsöz’üyle birlikte sunuyoruz.
Türk Edebiyat Klasikleri serisi, yerli edebiyatın incileriyle tanışmak isteyenler için bire bir ve görüldüğü üzere Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları eşsiz bir iş çıkarmakta. Şimdiden iyi okumalar diliyoruz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!