Türk kültürüne dair son yıllarda dikkat çeken çalışmalar okurla buluşmaya devam ediyor. Şimdiyse Türk Halk Kültüründe Su adlı çalışmasıyla Dr. Nagihan Baysal kültür dünyamızdaki önemli bir boşluğu doldurmaya geliyor.
Doktora eğitimini Ege Üniversitesi Türk Halk Bilimi Bölümünde tamamlayan Nagihan Baysal, daha önce “Gelenek ve Değişim Ekseninde Trabzon Halk Hekimliği Üzerine Bir Araştırma” ile okura ulaşmayı başarmıştı.
Baysal, yeni çalışmasında Türk boylarının mitolojilerinden edebi eserlerine kadar birçok alanda karşımıza çıkan “su”yun yerini ortaya çıkartmayı hedefliyor.
Türk Halk Kültüründe Su – Dr. Nagihan Baysal | Arka Kapak Tanıtımı
Dünya tarihinin ilk gününden itibaren doğada var olan her şeyin hayatta kalması için ihtiyaç duyduğu başlıca unsur sudur. Susuz bir hayatın sürdürülebilmesi imkansızdır. Bu durum yaşamsal bir gereklilik olan suya diğer doğa unsurlarına kıyasla bir üstünlük sağlamıştır.
Bu üstünlük zamanla kutsallığa dönüşmüş ve doğal bir gereksinim olan su, inançlara bağlı kültürel bir değer haline gelmiştir. Dünya kültürlerinin pek çoğunda suya bakış ve suyun işlevi benzerdir.
Su, hangi inancın öğesi olursa olsun daima yaratımın, arınmanın, kutsallığın, tanrısallığın ve ölümün simgesi olmuştur. Sahip olduğu bu simgesel anlamlar, suyu pek çok inanç sisteminin ana öğesi haline getirmiştir.
Dünya mitolojilerinde ve semavi dinlerde suyun üstlendiği roller ve bu roller dolayısıyla sahip olduğu anlamlar evrensellik kazanmış ve su simgeciliği denilen ve suyun bir kült olmasına yardımcı olan kavramı meydana getirmiştir.
Su, Türk dünyası için hem bir yaşam hem de bir kültür hazinesidir. Türk halk kültüründe suyun yerini konu edinen bu çalışmada, Türk inanç sistemine ait inanış ve uygulamalar üzerinden Türklerin suya bakışı tahlil edilmiştir. Bu eser, Türk boylarının mitolojilerinden edebi ürünlerine kadar birçok alanda suyun yerini ortaya koyma amacı ile hazırlanmıştır.
Dr. Nagihan Baysal’ın Türk Halk Kültüründe Su adlı çalışması, tıpkı önceki eseri Gelenek ve Değişim Ekseninde Trabzon Halk Hekimliği Üzerine Bir Araştırma’da olduğu gibi Gece Kitaplığı etiketiyle raflara çıkıyor.
506 sayfadan oluşan çalışma Nisan 2020 tarihi itibarıyla dijital kitap satış sitelerindeki yerini almaya başladı.
Esere ve buna benzer çalışmalara dair düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
İlginç ve güzel bir çalışma. Listeye aldım.