in

Türkiye’deki Halk Kütüphanelerinin Sayısı Belli Oldu

Yapılan yeni araştırma Türkiye’deki halk kütüphanelerinin sayısını ortaya çıkardı. Bunların toplam kaç kitaba sahip olduğu da öğrenildi.

Türkiye'deki Halk Kütüphaneleri Sayısı
- Reklam -
- Reklam -

Ülkemizde kütüphane sayıları her ne kadar çoğu zaman yeterli bulunmasa da, konuya dair çeşitli araştırmalar yapılmaya devam ediyor. Gerçekleştirilen son çalışmaya göre Türkiye’de çocuk kütüphaneleri de dâhil olmak üzere toplam kaç halk kütüphanesi olduğu ortaya çıktı.

Medya takip kurumu Ajan Press’in yaptığı araştırmaya göre ülkemizde toplamda 1.182 halk kütüphanesi var. Tüm bu kütüphanelerdeki toplam kitap sayısı ise 20 milyon 742 bin 540 olarak açıklandı.

Ajan Press, aynı zamanda bu sene basın kuruluşlarına yansıyan kütüphane haberlerinin sayısını da inceledi. Dijital basın arşivlerinden derlenen bilgilere göre, bu yıl kütüphaneler hakkında basına toplam 11.774 haber yansıdı.

- Reklam -

Haberler arasında öne çıkan başlıkların da ayrıca incelendiği araştırmada, açık hava kütüphanelerinin gündemde olduğu ortaya çıktı. Ayrıca gezici kütüphanelerin de medyada bir hayli yer aldığı anlaşıldı.

Türkiye’de Geçen Yıl Halk Kütüphanelerini Kullanan Okur Sayısı 31 Milyon

Kültür ve Turizm Bakanlığı verileri üzerinden gerçekleştirilen araştırmada, 2019 yılında Türkiye’de hizmet veren halk kütüphanelerinin sayısal değeri öğrenilmiş oldu. Çocuk kütüphanelerini de katarsak toplam halk kütüphanesi sayısı 1.182. Kitap sayısı 20 milyon 742 bin 540. Halk kütüphanesini kullanan okur sayısı ise 31 milyon 451 bin 920 şeklinde açıklandı.

Tüm bu verilere ek olarak ülkemizde toplamda 53 gezici kütüphanenin bulunduğu, bu kütüphanelerin geçen sene 1.001 farklı yere uğradığı ve buralarda toplamda 423.511 okura ulaştığı gözlemlendi.

Türkiye’deki Halk Kütüphaneleri Sayısı

- Reklam -

Yapılan araştırma Türkiye’deki halk kütüphaneleri hakkında merak edilen bazı soruların cevaplanmasına neden oldu. Bu istatistiklere üniversite kütüphaneleri, okul kütüphaneleri, milli kütüphaneler ve özel araştırma kütüphanelerinin rakamlarının dâhil olmadığını hatırlatalım.

Peki siz bu sayıları nasıl karşılıyorsunuz? Sizce ülkemizde yeterli sayıda halk kütüphanesi bulunuyor mu? Yaşadığınız şehirde aktif olarak kullandığınız halk kütüphaneleri var mı?

Görüşlerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.


* Gaziantep’te 61 Yıllık Cezaevi Kütüphaneye Dönüştürüldü

Kaynak: İHA

Devrim Beyaz

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 2016'dan beri serbest editörlük yapıyor, çeşitli internet siteleri ve dergiler için haber ve incelemeler kaleme alıyorum.

6 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for azizhayri azizhayri dedi ki:

    Güzel bir haber olmuş. Bence ülkemizdeki halk kütüphanelerinin sayısı yetersiz. Aslında biraz haberde eksik sanki. Keşke bizim durumumuzdaki veya daha gelişmiş ve geri kalmış ülkelerin de kütüphane ve kitap sayılarını da haberleştirselermiş. Bir de ben olsaydım yani haberi yapan ben olsaydım ülkemizdeki kütüphane sayısını kahvehane sayılarıyla, çay bahçelerinin sayılarıyla karşılaştırırdım Yine de emeği geçenlere bir kere daha teşekkür ederim.

  2. Avatar for Mazotci Mazotci dedi ki:

    O 31 milyon kişinin içinde olmaktan gurur duydum . Geçen sene maddi durumlar yüzünden kütüphaneden kitap temini yapmıştım biraz. Senede bir bu istatistikleri görmek bence güzel ve moralini yükseltiyor insanın.

  3. Avatar for okanakinci okanakinci dedi ki:

    Geçenlerde bulunduğum ilçedeki halk kütüphanesine gittim. Yeni sayılabilecek bir kütüphane. Ben de elimdeki kitapların bir kısmını bağışlamayı düşünüyordum. Kütüphanenin beğendiğim tarafları olsa da kütüphane konusunda hayal kırıklığına uğradım. İçimden bir his bu gözlemimin sadece bir kütüphane değil, pek çoğu için geçerli olduğunu söylüyor. Belki sizler de aşağıda anlatacaklarıma rast gelmişsinizdir. Beni rahatsız edenin ne olduğunu paylaşmak için bu forumda aradığımda en uygun başlığın bu olduğuna karar verdim. Aslında hayal kırıklığım kütüphanenin kendisi değil, onun kullanılış şekli hakkında.

    Kütüphaneye gittiğimde içerideki masaların tıka basa öğrencilerle dolduğunu ve ders çalıştıklarını gördüm. Her gün sabah erken saatlerde gençler kapıda sıraya giriyormuş ve kapı açıldığı gibi boş yer bırakmayana kadar masaları dolduruyorlarmış. Akşama kadar da orada ders çalışıyorlarmış. Pek çok şey de düşünülmüş. Kitapların ve çalışma masalarının yanı sıra istenildiğinde kullanılması için bilgisayarlar da var. Ayrıca çay ve kahve makineleri herkesin kullanımına açık.

    Son yıllarda ne oldu bilmiyorum ama gençler artık okul, dershane gibi yerlerde olmadıkları saatlerde ders çalışmak için kafelere, kütüphanelere falan gitmeye başladılar. Her nedense evde ders çalışamıyorlar. Bu nedenle belediye ve özel sektör ders çalışmaya yönelik bir sürü kafe açtılar. Hatta bu mekânların bir kısmı kütüphane ismini de kullanıyorlar. Benim gittiğim yer ise bunların dışında gerçekten kütüphane olan, belediye tarafından açılmış halk kütüphanesi olan bir yer. Ama ders çalışılan kafelerle aynı şekilde kullanılır olmuş.

    Yanlış anlaşılmasın, gençlerin ders çalışmak için kütüphaneye gelmesinden kesinlikle rahatsız değilim. Kütüphane bilgi evidir, öğrenme yeridir, araştırma yeridir, ders çalışma yeridir bence de. Ancak bundan ibaret değildir. Oraya gelen gençlerde gördüğüm kadarıyla bir tanesi bile raflardaki kitaplara ilgi duymuyordu. Evinden getirdiği ders kitabıyla dersine çalışıyor, sınavlarına hazırlanıyor, testler çözüyor ve akşam olduğunda evine geri dönüyor. Oradaki kitapları okumayı bırakın, eğitimi için bile ondan faydalanmıyorlardı. “Gelmişken şu kitaplara bir göz gezdireyim” bile demiyorlardı. Beni asıl üzen şey bu oldu.

    Kütüphanede rafları dolaşıp kitapları incelemeye koyuldum. Harika kitaplar vardı. Bu sırada gençlerin uzaylı görmüş gibi bana olan bakışlarını fark ettim. Oradaki kitaplara ilgi duymanın bu kadar garipsenmesi, kütüphanenin asıl amacının hiç anlaşılmadığını gösteriyordu.

    Kütüphane sadece kitap okumak, araştırma yapmak, ders çalışmak için kurulu masa, sandalye ve koltuklardan oluşan bir ortam değildir. Bunlar her yerde bulunur. Kütüphaneler her şeyden önce belli bir miktarda kitap bulunduran ve insanların da bu kitaplardan faydalandığı bir yerdir. Kütüphaneler bilgiye ev sahipliği yapar ve insanlar da bu bilgiden faydalanır, insanlar kütüphanedeki kitapları okurlar. Her kitap okunmasa da bir gün okunmayı bekler.

    İçeriyi gezdikten sonra girişteki görevlinin yanına döndüm, biraz sohbet ettik. Benimle yaptığı sohbet onu da çok sevindirmişti. Anladım ki oradaki kitaplara gerçekten ilgi duyduğu için gelenler çok nadir. Kitap bağışı kabul edip etmediklerini sordum, kabul ettiklerini söyledi. Zaten içerdeki pek çok kitabın bağışla geldiğini söyledi. Kitap ödünç alma sistemi var mı diye sordum. Kimliğimi alıp sisteme kaydedebileceğini böylece ödünç alabileceğimi söyledi.

    Kısacası kütüphaneye çok sayıda insan gitse de gerçekte büyük bir kısmı oradaki kitaplar için gitmiyor. Aradıkları şey masa, sandalye ve görece sessiz bir ortamdır, oradaki kitaplar değil.

  4. Avatar for Vordue Vordue dedi ki:

    Hocam çoğu üniversite öğrencisi olabilir, üniversitelerin de vize/final dönemi denk gelmiş olabilir. Bu aralar pek takip etmiyorum, yakınım da kalmadı üni okuyan ama sanki final dönemi olabilir :slightly_smiling_face: .

    Bunu şu açıdan belirtmek istedim; evlerinden getirdiği kitapları diyorsunuz ya, bu çocukların maalesef evi yok :slightly_smiling_face: . Başka şehirde okuyup ev kiralayıp yaşamak o kadar pahalı hale geldi ki okuma amaçlı farklı şehirlere yerleşen çoğu öğrenci artık hep yurtlarda. Devlet/özel fark etmez iş sınav dönemi yurtta ders çalışmak oldu mu da maalesef ortam çok sıkıntı oluyor. Tahminimce kütüphane kalabalığının nedeni budur. Sınav dönemi geçtikten sonra tekrar bir ziyaret edin, belki daha sakin denk gelir.

    Ben okurken de yurtta kalanlar çalışamazdı hiç ama üniversite içerisindeki kütüphanemiz genelde bu kalabalığın çoğunu kaldırırdı. Bulunduğunuz yerde üniversitenin de sunduğu böyle bir alan yoksa sizin ziyaret ettiğiniz kütüphaneye geliyor olabilirler.

  5. Avatar for okanakinci okanakinci dedi ki:

    Doğrudur. Zaten kütüphane, üniversite öğrencilerinin ikamet ettiği bölgeye çok yakın. Ancak önceki mesajımda da belirttiğim üzere asıl mesele öğrencilerin kütüphaneye ders çalışmak için gelmesi değil. Bu kesinlikle karşı olduğum bir şey değil. Beni asıl üzen şey kütüphanenin raflarındaki kitapların ilgi görmemesi ya da çok az ilgi görmesi.

Bir Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Atiye 2. Sezon İnceleme

Atiye 2. Sezon Fragmanı: The Gift Yeni Bölümleri ile Yakında Geliyor!

The Stand Dizisi Fragmanı Yayın Tarihi CBS

The Stand Dizisi Yayın Tarihi Belli Oldu: Stephen King’in Mahşer’i Geliyor