Genç-yetişkin türünde kaleme aldığı bilimkurgu ve distopya serileri Genç Elitler ve Efsaneler’le (ikisi de Pegasus Yayınları dâhilinde ülkemizde yayımlandı) dünya çapında ün kazanan Marie Lu‘nun en son serisi Warcross’un ilk kitabı Warcross: Bir Sanal Gerçeklik Oyunu, Yabancı Yayınları etiketiyle geçtiğimiz sene yayınlanmıştı.
Kitapta tasavvur edilmiş gelecek, yazarın sadık hayranları ve genç-yetişkin türünde distopik serüvenlere tutkun okurlarca büyük beğeniyle karşılanmıştı. Seri, günümüzde emekleme aşamasında olan Arttırılmış Gerçeklik gibi teknolojiler ile hayatımıza yeni girmiş E-Spor aktivitelerini konu alıyor. Üstün teknoloji gözlükler/lensler sayesinde hayalin ötesine geçerek, hayatı baştan aşağı değiştirdiği sıra dışı gelecekte geçiyor.
İlk kitabın hikâyesi, Emika Chen adındaki genç “hacker”ın, global çapta kullanıcıya sahip sanal gerçeklik evreni Warcross’u çökertmeye çalışanların peşine düşmesiyle başlıyordu. Bir dizi olay sonrasında boyundan büyük bir işin içine çekildiğini anlayan Emika, zor mu zor denecek Warcross oyununda hayatta kalmaya ve olayların perde arkasını aralamaya çalışır. Devam kitabı “Wildcard: Joker Oyuncunun Hikayesi” ilk kitabın kaldığı yerden devam ediyor. Kahramanımızın göreviyse öncekinden daha da zor. Öğrendiği gerçekler ve karşılaştığı zorluklar sonrasında, şüphenin gölgesinde ilerleyen kedi-fare oyununu sürdürerek, global tehlikeyi engellemeye ve bunu yaparken yine hayatta kalmaya çalışıyor.
Kitabın ilk romanı okumayanlar ve seriye başlamak isteyenler için sürprizbozan (spoiler) sayılacak arka kapak yazısı şöyle:
Rövanş Zamanı
Her şey mümkün. Bu sefer hayatları pahasına bir oyun başlıyor.
Emika Chen, Warcross Şampiyonası’ndan sağ çıkmayı zar zor başarmıştı. Artık Hideo’nun yeni NöroLink algoritmasının ardındaki gerçeği bildiğinden, bir zamanlar hayranlık duyduğu, kendi tarafında olduğunu sandığı kişiye güvenemiyordu.
Hideo’nun planlarını durdurmak için Emika ve Anka Süvarileri bir araya gelecekti. Fakat bilmedikleri bir şey vardı: Tokyo’nun neon ışıklı sokaklarını tehdit eden yeni bir tehlikeyle karşılaşacaklardı. Birileri Emika’nın başına ödül koymuştu ve Emika’nın hayatta kalmak için tek şansı Sıfır ve acımasız Kara Zırhlar’dı. Ancak Emika, Sıfır’ın aslında göründüğü gibi biri olmadığını çok geçmeden fark edecek ve koruması altına girmenin bir bedeli olacağını öğrenecekti.
Bir ihanet zincirinin ortasında, özgür iradenin geleceği tehlike altındayken Emika, sevdiği adamı durdurmak için ne kadar ileri gidecekti?
“Lu’nun gelecek için çizdiği dünyanın insanı içine çeken teknolojisi fazlasıyla gerçekçi. İnanılmaz hareketli fakat aynı zamanda duygusallık barındıran bir hikaye.”
– Publishers Weekly
“Kurgu fevkalade. İlk kitapta olanlara bağlanan bir sürü ufak detay var. Zorlama gelmeyen sürprizler ve karakterlerin gelişiminden gelen bir gücü var hikayenin. Akıcı, yoğun ve muhteşem bir kitap.”
– Kirkus Reviews
“İnanılmaz ihanetlerle dolu, sürükleyici bir hikaye. Seri okumayı sevenler bu kitaba bayılacak.”
– Booklist
Çevirmenliğini ilk kitaptaki gibi yine Onur Kınacı Birler‘in üstlendiği kitap raflarda yerini aldı. Şimdiden keyifli okumalar dileriz.
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!