Fantastik edebiyat sonsuz bir derya. Bu zamana kadar yerli ve yabancı pek çok örneğine şahitlik ettik. Ancak bugün karşımızda başka bir mesele var. Novel Günleri sitesinde yayınlanan Çin ve Kore fantastik romanları, sizlere yeni bir deneyim yaşatacak. Öyleyse sözü fazla uzatmadan mikrofonu kendilerine uzatalım ve neymiş bu mesele, hep birlikte öğrenelim!
2006-2007 zamanlarında Çin ve Kore’de başlayan fantastik akımlar, okuyuculara daha önce görmedikleri ve deneyimlemedikleri tecrübeleri sunmaya başladılar. Buna öncülük eden fantastik kurgu türleri ise iki ana dala ayrıldı.
Xianxia-Xianhuan (Mistik Fantazi)
Kelime anlamıyla Xuanhuan ‘Mistik Fantazi’ anlamına gelmektedir. Bu türdeki kitaplara örnek vermek gerekirse Saf Kanın İlahi Tahtı ve Yüce İblis Hükümdarı adlı iki kitap serisinden bahsedebiliriz. Xuanhuan türü, Çin’in wuxia dövüş sanatlarıyla batı fantazyasını birleştiren bir türdür. Genelde zayıf bir ana karakterle başlayan bu serilerde ana odak güçlenerek, vahşi dünyada hayatta kalmaya çalışmaktır. Şüphesiz ki bu romanların dünyaları gerek Yüzüklerin Efendisi’nden gerekse Harry Potter serisinden daha geniştir. Her ne kadar yazarlar Tolkien kadar ince ve usta işlemeler yapamıyor olsalar da, daha çok karakter odaklı yazdıkları için insanı alıp götüren romanlar haline gelmişlerdir. Xuanhuan türünü okurken, daha önce bilmediğiniz ve ilk başlarda garipseyeceğiniz birçok elemente tanıklık edeceksiniz. Güç seviyelerini görecek ve ilk başlarda “8. Alem’in 19. seviyesi diye bir şey olur mu arkadaş?” diye soracaksınız. Yine de bu soru işaretlerinizin yanında, ister istemez aklınızda şöyle bir soru oluşacak: “Bir sonraki bölümde ne olacak?”
İşte işin en can alıcı kısmı da bu. Çünkü bu türün kitapları öyle normal kitap gibi elinize alıp okuyabileceğiniz şeyler değildir; zira hepsi internet üzerinden yazılır. İlk başta çoğu kitap tutkunu, “Öyle şey mi olur canım? Ben elimin değmediği şeyi okumam!” diye düşünebilir; ancak genelde ilk birkaç sayfadan sonra ne olduğunu bile anlayamadan kitaba kapılıyorsunuz. Çünkü karşınızda küçük bir evren olmayacak. Hayır, tam tersine bambaşka bir dünyaya adım atacaksınız. Çin-Web Romanları’nın ortalama kelime sayıları 1.5-2 milyon civarlarındadır. Kısa bir hesapla bu romanlarda toplamda 5000 sayfalık bir kitap dünyasına adım atıyorsunuz.
Xuanhuan türünü biraz daha inceleyelim. Uçan kılıçlar, eski teknikler, elementleri kontrol etme özellikleri, dünyalar arası yolculuklar, yıldızları ve hatta dünyaları yok edebilen karakterler, yeni dünyalar yaratabilecek güce sahip olan karakterler, antik Çin Mitolojileri, Batı Mitolojileri, bazı zamanlar harem kuran karakterler ve bazı zamanlar da tek eşliliği seçen karakterler. Doğanın enerjisini manipüle ederek güç seviyelerini artıran ve nihayetinde ölümsüzlüğe erişmeyi hedefleyen ana karakterler!
Bahsetmesine bahsedelim ancak, böylesine devasa dünyaları 3-5 kelimeyle anlatmanın mümkünatı yok. Bu yüzden, şansınızı denemeden tam olarak neyi kaçırdığınızı anlamayacaksınız!
Xianxia (Ölümsüz Kahraman)
Xianxia türü zamanında Xuanhuan’dan daha az popüler bir tür olsa da, zamanla bu tür de hızlı bir yükselişe geçmiştir. Xuanhuan’dan farklı olarak Xianxia türü Taoist ve Budist felsefelere dayanır. Ana karakterlerimiz evrenin kurallarını, toprağın ve gökyüzünün kadim sırlarını, insanın özünde yatan enerjiyi, doğanın hayat verdiği yaşam formlarını ve daha nice şeyleri öğrenecektir. Taoist Mitoloji’nin temel olarak alındığı bu romanlar, beklentinizin aksine felsefi ağırlıklı değil, mücadele ve olay odaklıdır. Türün en popüler serilerinden Issız Çağ ve Tılsım İmparatoru ikilisi kesinlikle denenmelidir.
Xianxia türü Xuanhuan türünden daha derin ve daha gizemli evrenleri gözlerimizin önüne serer. Özellikle de Xianxia türlerinde, ana karakterin Xuanhuan’daki karakterlere kıyasla daha da güçlendiğini ve daha çok yer keşfettiğini görebilirsiniz. Aynı şekilde uçan kılıçların, kadim ejderhaların, dünya kanunlarının, Tao Elementleri’nin, eski ritüellerin, Tarikatlar’ın, Okulların, Ülkelerin ve İmparatorluklar’ın bulunduğu geniş evrenlere sahiplerdir. Ölümsüzlük olgusu Xianxia türünde daha sağlam bir yere sahiptir. Ölümsüzlük, Taoist Mitoloji’ye göre Gerçeğe Ulaşmak anlamına geldiğinden, ana karakterlerimiz dünya kanunlarını keşfederek şehirleri ve dağları tek bir el hareketiyle yok edebilecek güçlere erişecektir. Xianxia türündeki güç seviyeleri Xuanhuan’dakilerin aksine 1-2-3-4 diye gitmez. Daha çok Houtian (Beden) Alemi, Xiantian (Ruh Alemi) vs. şeklindedir. Ayrıca Qi Yoğunlaştırması, Temel Oluşturma gibi alemlere de sahip olabilirler. Göz atmayanın pişman olduğu bambaşka bir evrene istediğiniz şekilde ulaşabilirsiniz.
Son çılgınlıktan bahsedelim – VRMMORP ve LitRPG
MMORPG, çok oyunculu rol yapma oyunları olarak bildiğimiz bu oyunlar, gençlik çağlarında herkesin oynadığı ve hâlâ oynamaya devam ettiği oyunlar arasındadır. Knight Online, World of Warcraft, Metin 2, Silkroad gibi oyunların da içinde yer aldığı bu tür, milyonlarca insanı etkisi altına almıştır.
İşte son zamanlarda, gerçek dünyamızda emekleme aşamalarında olan Sanal Gerçeklik olgusu, Web-Romanlar sayesinde hayata geçmiş durumdadır.
Türün en ünlüsü Sword Art Online adlı anime/manga/light noveldır. Lakin, Sword Art Online’nın aslında o kadar da iyi bir roman olmadığını biliyor muydunuz? Bu buz dağının sadece görünen kısmıydı!
Zhan Long… İşte türün asıl devlerinden biri bu seridir! Oyun dünyalarının hayalini mi kuruyorsunuz? O zaman beklemenize gerek yok, hemen bu romanlara başlayarak ana karakterlerin yolculuğuna katılabilirsiniz.
LitRPG ise “Literary Role Playing Games” yani “Rol Yapma Oyunları’nın Gerçeğe Dönüşmesi” olarak çevrilebilen bir türdür. Bu türde, normalde oyunlarda görmeye alışkın olduğumuz karakterlerin gerçeğe dönüştüğüne ve oyun dünyalarının bir anda hayata geçtiğine tanık oluruz. Bir nevi kendimizi ‘Knight Online’, ‘World of Warcraft’ gibi oyunların içinde buluruz.
Bu türde ise Gece Korucusu ve Herkes Büyük Şeyler Sever ikilisi kesinlikle denenmelidir.
Olabildiğince bu dünyaları size anlatmaya çalıştık. Ancak, kelimeler onları ne kadar iyi kullanıyor olursanız olun bazı şeyleri ifade etmeye yetmeyebiliyor. Dolayısıyla, bu dünyaları bizzat tecrübe etmeniz hem Türkiye’ye yepyeni bir tür kazandıracak hem de sizlere yeni ufuklar açacaktır.
Novelgunleri.com’a hepinizi bekliyoruz!
Biraz inceledim de bayağı ilginç bir şeye benziyor. Takipte kalacağım.
Ne kadar ilginç, Uzakdoğu’dan bir fantastik türü çıkıyor ve içinde Taoist, Budist elementler var. Kendi dövüş sanatlarından (vuşu) ilham alıyorlar. Batı fantastiğiyle birleştirmişler. Yani adamlar Tolkien’ı, Rowling’i vs okumuş ve onların yazdığının aynısını yapmaya öykünmek yerine kendi kültürlerini de işin içine katmışlar. Allah bilir kendi kültürlerinden de utanmıyorlardır! Yani ne bileyim bunu gören de yerli fantastiğin kendi kültürümüzden beslenen örneklerinin daha başarılı olduğunu, Vikont Roedgrey’in feodal maceralarının ise dosya aşamasında çöpe gittiğini falan sanar. İnsan gerçekten hayret ediyor.
“Şüphesiz ki gören gözler için ironi her yerdedir.”
Yalnız ortalama 1.5-2 milyon kelime sayısına da “brüsst” diyorum.
Deniz bañımı açsana koala ben"
Ben bunu tam olarak anlamadım. Tamam çok geniş bir dünya var ama ne yapıyorum? Sadece okuyacak mıyım? E-book olarak mı bakacağım yoksa benim seçimlerime göre mi şekilleniyor hikaye? Role Play mi yapacağım? Merak uyandırıcı olmasının yanı sıra ücretli olması büyük problem. En azından kavrayana dek bir deneme sürümü olmasıni isterdim. 7 gün dahi yeterli. Çoğu yeni sistem çıktığında kullanıcıları çekmek için ücretsiz bir deneme hakkı tanıyor.
Eğer sadece telefon üzerinden ya da tablet, pc üzerinden okuma yapacaksak ben işkence olarak görüyorum milyon kelimelik bir şeyi okumayı. Gözlerim zaten 4.5 numara gittikçe kör olmak gibi bir niyetim hiç yok. Yeterince bozuk zaten.
Benim anladığım ücretsiz üyelere günde bir bölüm okuma izni veriyor. Daha fazla okumak isterseniz paket almak zorundasınız ama paketler ne kadar o konuda bir bilgi yok.
Bir iki bölüm okudum siteden, öyle çok da fazla hoşuma gitmedi. Çok yüzeysel anlatılmış, hikayenin geri kalanında da kahramanlar oradan oraya koşturacak gibi geldi.
Bir de kafama takılan şey çevirmen ve editörün gerçek isimleri yerine takma isimler var. Bu da bende yaptıkları işi çok baştan savma yapıyorlar da isimlerini bunlarla lekelemek istemiyorlarmış hissi uyandırdı. Yayın periyodları da haftada 10 veya günde 3 bölüm gibi. Bu tempoda özenli işler çıkmaz gibi.