New York, Williamsburg’da bulunan Brooklyn Sanat Kütüphanesi (The Brooklyn Art Library) 50.000 adetlik eskiz defteri koleksiyonu ile dünyanın en geniş sketchbook arşivine sahip. Kütüphane, yeni başvurular almayı sürdürüyor.
The Brooklyn Art Library’de 15 sene önce başlayan The Sketchbook Project şöyle çalışıyor: Projeye katılmak isteyen web sitesinden girip başvuruyor, boş bir eskiz defteri alıyor. Sonra o defteri istediği temada istediği çizimlerle dolduruyor. Her şey tamamen dolduran kişinin yaratıcılığına kalmış. İsterse sayfaları katlayıp harita ya da labirent haline getirebilir. Katılımcıların defteri doldurmak için sekiz ayları var. Geri gönderdikten sonra defterler kataloglanıyor ve koleksiyona ekleniyor. Defterlerin büyük çoğunluğu kabul ediliyor.
Kabul edilmeyenler ya içinde fazla müstehcen içerikler barındırıyor ya da koleksiyondaki diğer defterlere zarar veriyor. Kütüphane, reddetmeye karar verdikleri sanat eserini de önce sanatçıyla tartışarak eserin detayları hakkında bilgi alıyorlar.
Eskiz defterlerinin fiyatı 30 dolar olarak belirlenmiş. Taranmış ve dijitale aktarılmış hali ise 65 dolar tutuyor. Koleksiyona göz atmak isteyenler Brooklyn’deki 2 katlı binayı veya internet sitesini ziyaret edebiliyor. İnternette bir sanatçının eserine bakıldığında kendisine bildirim gönderiliyor.
Kâr amacı gütmeyen projeyi 2006’da Steven Peterman Atlanta’da başlattı. 3 sene sonra New York’a geldi ve Brooklyn’de bir yer kiraladı. Nihayetinde koleksiyon da buraya taşındı. Şu anda 130 ülkeden fazla katılımcının 50.000’den fazla eseri koleksiyonda sergileniyor.
Eskiz Defteri Koleksiyonu Fikri Basit Bir Soru Neticesinde Ortaya Çıkmış
Peterman projeye dair şöyle konuşuyor:
“Bir eskiz defterine insan ne sığdırabilir, diye sorduk kendimize ilk başlarda. Zaman geçtikçe, hikâye kendi kendine şekillendi. Şimdi bu proje insanlara ilham oluyor.”
6 kişilik ekip projeyi daha geniş kitlelere duyurmak için The Brooklyn Art Library Podcast’ine başladı. Peterman ve Autumn Farina sanatçılarla konuşarak eskiz defterlerinin ardındaki ilhamı ve yaratıcılığı tartışıyor. Sanatçılardan biri, Linda Sorrone Rolon, evleri kasırga sırasında mahvolduğundan içinde biriken öfkeyi yatıştırmak için sanatını kullandığını anlattı.
Podcast’e ek olarak Peterman ve ekibi antolojiler oluşturmayı ve satmayı hedefliyor. Ayrıca projenin sergilerde yer alması için ön hazırlıklara da başladılar. Peterman, “Koleksiyonu herkese erişilebilir olmasını istiyoruz,” diyor.
“Herkes New York’u ziyaret edemez. Dünyanın farklı yerlerindeki sergilerle, internetle insanlara ulaşmak istiyoruz. Kim bilir bu daha neye evrilecek?”
Bu projeye benzer başkaları da var. Mesela Covid Diaries Project, insanların Koronavirüs pandemisi sırasındaki günlerini anlatan ses kaydı veya yazılı eserlerini topluyor. Londra’daki Great Diary Project de günlükleri ve dergileri bir araya getiriyor.
Sizin bu koleksiyonlara dair görüşleriniz neler? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da bizimle paylaşabilirsiniz.
Kaynak: Smithsonian Magazine
Forum üzerinden yorum yapıp sohbete katılmak için tıkla!