Bir yanda Katniss Everdeen’in hayatta kalma mücadelesini anlatan, distopik seri Açlık Oyunları (Hunger Games), diğer yanda gün ışığına çıkınca parlayan ve insan kanı içmeyen genç vampir Edward Cullen’in sıradan bir genç kız olan Bella Swan’la aşkını konu alan Alacakaranlık (Twilight). İster sevin ister sevmeyin, her ikisinin de hem kitap hem de film olarak dünya çapında çok büyük bir ilgi gördüğü ve hemen her seferinde gişe rekorlarına imza attıkları, yapımcılarına milyarlarca dolar kazandırdıkları yadsınamaz bir gerçek. Hâl böyle olunca uyarlanacak kitaplar tükenmesine rağmen yapımcılar hâlâ daha fazla para… aman, şey… daha fazla film çekmenin derdinde.
Lionsgate’in CEO’su Jon Feltheimer, Variety‘ye verdiği bir demeçte Stephenie Meyer ve Suzanne Collins’i ikna edebildikleri takdirde ufukta bizleri daha çok Açlık Oyunları ve Alacakaranlık filmleri beklediğini söyledi. Üstelik bunlar illaki ana serinin devamını konu alan yapımlar olmayacakmış. CEO, her iki evrende de anlatılabilecek çok fazla hikâye olduğunu, serilerin öncesinde yaşananlara (prequels) veya yan karakterlerin hikâyelerine (spin-offs) odaklanan yapımlar ortaya koymak istediklerini belirtmiş. Sizin anlayacağınız iki eseri de iyice sağmanın derdindeler…
Bununla birlikte oyuncular ve yazarlar aynı görüşte değil gibi. Örneğin Katniss’i oynayan Jennifer Lawrence yeni bir Açlık Oyunları filminde oynamaya sıcak bakmadığını pek çok kereler dile getirmişti. Stephenie Meyer ise son kitabı Kimyager ile başka sulara yelken açmıştı. Aynı şekilde, her iki serinin de son filmi açılış haftalarında iyi bir gişe hasılatı toplasalar da eleştirmenlerden hiç de iyi notlar almamışlardı. Hatta Alacakaranlık: Şafak Vakti 2 çekildiği yıl En Kötüler Oscarı olarak da anılan Rezzies’de “ödül yağmuruna” tutulmuştu.
Yeni konu bulamayan film stüdyolarının sevdiğimiz serilerin suyunu çıkarmaya çalışmalarına ilk defa şahit olmuyoruz. Ne yazık ki geçmişteki örnekleri de hiç iç açıcı değil. Belki de bazı şeyler tadında bırakılmalıdır. Siz ne düşünüyorsunuz?