Aquaman geçtiğimiz hafta bile piyasaların galibi olmayı sürdürdü. Memleketinde 259,7 milyon dolar, dünya çapında ise 940,7 milyon dolar ile DC Sinematik Evreni’nin öncüsü olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Forbes‘in verilerine göre balıklara fısıldayan adam, Aquaman Amerika’da yaptığı hasılat ile Justice League, Doctor Strange, Fantastic Beasts and Where to Find Them, X-Men: The Last Stand ve X-Men: Days of Future Past‘ı geride bıraktı.
Noel arifesinde çıkan bir film için belki de tartışılamaz bir başarı. Ancak şu anda ve geçmişte rekabet ettiği filmlere baktığımızda kazandığı popülarite ile güzel bir işe imza atıldığı anlaşılıyor. Filmin Amerika’da 300 milyon dolar hasılatı aşacağına kesin gözüyle bakılıyor. Dünya çapındaysa büyük ihtimalle 1 milyar doları geçecek. Başarabilirse eğer 2014 Paramount yapımı Transformers: Age of Extinction‘dan beri bunu başarabilen ve Walt Disney yapımı olmayan tek film olacak.
Siz hâlâ bu filmi izlemediniz mi? İzleyip izlememek arasında gidip geliyor, karar veremiyor musunuz? Belki spoiler vermeden yaptığımız inceleme veya hazırladığımız ön bakış videosu size yardımcı olur.
Tartışmasız Dc’nin bugüne kadar ki en iyi flmi. Marvel ile yarışmayı bırakıp kendi işlerine bakınca ortaya böyle şahane yapımlar çıkıyor. Görsel efekt olarak, süper kahraman filmleri içinde bana göre tek. 1 Milyarı çok rahat geçer, Black Panter’i bile geçebilir diye temenni ediyorum. Dc’nin öznümüzdeki günlerde vizyona girecek Shazam, WW ve Joker filmleri için çok iyi bir referans olacak bu film. Hatta, Flash, Süperman ve Batman hatta Green Lantern filmlerinin bile erken vizyon çalışması başlayabilir. Dc en başta yanlış yaptı, Justice League filmi için çok acale etti. Karakter solo tanıtımları ile başlamalıydı. Ama yine de geç kalınmış sayılmaz.
Ilk fragmanı çıktığında ne kadar dalga geçmişlerdi. Su altında film mi çekilir, Aquaman nasıl deniz atına degilde ejderhaya bindi gibi her şeye kulp buldular. Bu kadar önyargıdan sonra böyle başarı sağlamalarına sevindim.
Filmi Avrupa ve Amerika’dan önce Çin’de vizyoba sokmakla çok iyi ticari bir karar verdiler. Venom isimli slime şov bile sadece Çinde dünyanın geri kalanı dan çok daha fazla giçe yaptı. ( Anladığım kadarıyla adamlar kötü film seviyor.) Şu kadar izlendi denince de insanlar merak edip izliyor. Daha da çok kazanıyorlar. Çok satan kitapların hep çok satanda olması gibi. Film okuduklarım kadarıyla kötü ama kendim izlemedim. Boş bir adımda canım cgi şov ve aksiton çekince izlerim muhtemelen. Süper kahraman filmleri baydı artık anladık daha büyük ve renkli ışık atan kazanıyor.
Ciddi ciddi “1 Milyar Dolar Kulübüne katıldık!” diye bayağı bir kutlama yaptılar, videolar filan yayınladılar. Bana biraz ezikçe geldi. Sanki bugüne kadar içten içe hep zengin popüler çocukların grubuna katılamamış olmalarının ezikliğini yaşamışlar da, “sonunda katıldık!” diyerek bunu itiraf ediyorlarmış gibi gelmiyor mu kulağa biraz? “Sonunda biz de sizlerden biriyiz, yaşasın! Siz o kadar süpersiniz ki hep sizin gibi olmak istemiştik!” 1 milyar dolar kazanmak, iyi bir film yapmaktan daha önemli yani. 1,005 milyar dolar gişe yapmış The Dark Knight neredeyse kötü filmdi yani o zaman?
Tamamen formüle uygun, hiçbir özel yanı olmayan, heybe gibi filmler yapıp, içine ilgi çekebilecek her şeyi ağzına kadar doldurup ortaya atıyorlar ve haliyle kapışılıyor. Dünya çapındaki ortalama izleyiciyi yakalıyor bu, herkes bir şeyler alabiliyor o heybeden ve izleyici iyi film kabul ediyor bunu. Yapımcı için de kârlı oluyor bu. Bence “iyi film” çok başka bir şey ama neyse. Yani, iyi film var, iyi film var.
The Dark Knight 10 yıl öncede kaldı, ciddi ciddi onu izlemeden büyümüş bir nesil yetişti. Artık ona ulaşmaları için özel bir çaba göstermeleri gerek, güncel bir şey değil. Altın tepside önlerine konmayacak, sosyal medyada onun reklamı dönmeyecek. Haliyle her klasik filmin başına geleceği gibi onu izlemiş olmak için özel bir çaba sarf etmek gerekecek ve herkes bu çabayı sarf etmeyecek. Şu an güncel olan, haliyle reklamı yapılan Aquaman. O da bu kadar oldu işte. Eski bir Disney animasyonundan çok da farkı yok.
Ben de çocukken o animasyonları izlerken tüm yaşıtlarım ve dünya ile beraber çok heyecanlanıyordum, şimdi de güzel olarak hatırlıyorum. Ama bugün nostaljiyi aklımdan silip onları tekrar izlesem aslında çok da bir numaraları olmadığını görürüm emimin. Çünkü ben büyüdüm. Aquaman de böyle. Gereken formüle harfiyen uygun. Bu neslin çocukları da onu görerek büyümüş oldu, heyecanlandı, sevdi. İleride de “çok iyi filmdi” diye hatırlayacak. Çocukken izlenmiş bir şeyi kolay kolay yenemezsiniz. Artık anılarınız haline gelmiştir. Kötü olduğu zamanla idrak edilebilir ama güzel hatırlanmaktan, sevilmekten pek vazgeçilmez. İnsan hafızasının, beyin gelişiminin güzelliklerinden biri. Yoksa yaşananları olduğu gibi algılayıp, geçmişi hep olduğu gibi hatırlamaktan kafayı yerdik. Popcorn sineması da bu açıktan beslenir, o sayede vardır aslında. Çok yeni bir fikir olmadıkça ortaya kayda değer pek bir şey çıkmaz ama güzelce kaydedilmiştir bir kere.
Bu 90’larda da böyleydi, o zaman da popcorn filmler yapılıyordu, 2020’lerde de böyle. Biz büyüdük sadece. Bırakalım çocuklar eğlensin. O zaman olduğu gibi bugün de güzel filmler çekiliyor. Sadece teknolojiyle birlikte o filmleri bulma mecraları biraz farklılaştı. Eskiden güzel bir fikir sinemada gösterilebilmek için yeterdi. İnsanlar birçok şeyi daha ilk kez görecekleri için sinemaya her halükarda gelirlerdi, bu filmleri çıkartmak hala kârlıydı. Zamanla “kârlı olan” değişti. Esas çok para getiren Star Wars’tan bu yana “sıradaki Star Wars ne olacak” diye aradıkları formül iyice çözüldü, efekt yapmak hızlandı ve kolaylaştı. Artık franchise’lar dönemindeyiz. Sinemaya dinozor görmek için değil, dinozor franchise’ı görmek için gidiliyor. Anılarda kalmış bir şeyden besleniyor. Yeni bir fikir sadece franchise olma potansiyeli varsa sinemalara geliyor, dağıtıma giriyor, büyük stüdyolar tarafından içine her şeyi doldurma baskısıyla çekiliyor. Diğer filmlerin bunların arasında görünür olabilmesi zor. Daha özgür, güzel, iyi filmleri başka mecralarda biz bulacağız.
Bu kadar felsefe yapmaya gerek yoktu aslında. Box Office diye bir şey var. Belli listeleri var. Filmler de kendi adlarını bu listelere sokmak istiyorlar. 1 milyar limiti de oluşturulan bu suni listelerden biri. Bunun altında kalmak filmleri kötü yapmadığı gibi üstüne çıkmak da çok muhteşem yapmıyor. Altı üstü süper kahraman filmi nihayetinde. Fakat başarılı yapıyor.