Burak İpek
Disney sonu yokmuşçasına büyümeye devam ediyor! Öyle ki koca bir canavar gibi diğer şirketleri teker teker bünyesine katıyor. Bunlardan en sonuncusu 21st Century Fox ve Fox’a ait diğer birçok şirket oldu.
Disney’in 21st Century Fox’u satın alacağı zaten bir senedir konuşulan bir şeydi. Ancak işler bugün yayınlanan basın bildirisi ile resmileşmiş oldu. Bu birleşme ile birlikte akıllarda sorular oluşmaya başladı. 20th Century Fox’un stüdyolarına ne olacak? Kendi işlerini yapmaya devam edecekler mi? 20th Century Fox ve Disney sinemada iki büyük isimdi. Ancak bu satın alım piyasayı tekelleştirdi diyebiliriz. 20th Century Fox bizlere Alien, 20 Days/Weeks Later, Die Hard, Planet of the Apes gibi tarihe adlarını yazdıran nice filmleri sunmuştu. Bu filmlerin bir kısmı Disney’in standartlarına uymuyor. Peki bu filmlere ve kategorilerine, ardıllarına neler olacak?
Bu birleşmeyle birlikte Disney’e geçen şirketler şöyle: 20th Century Fox, 21st Century Fox, Fox Searchlight, FX, FXX, NatGeo, hulu’nun % 60’ı… Göreceğiniz gibi liste epey kabarık!
Mevcut Projelerin Akıbeti Ne Olacak?
Elbette bu birleşme bazıları için mutlu edici bir haber oldu. X-Men ve Fantastic Four yıllar sonra evlerine dönmüş oldu. Marvel sinematik evreni hayranları için bu şahane bir haber. X-Men filmlerinden memnun olsak da Fantastic Four filmleri ne yazık ki daima vasatın altında kalıyorlardı.
Ayrıca Deadpool da Disney ailesinin bir parçası oldu. +17 bir proje olan Deadpool’un Disney’de nasıl karşılık bulacağı merak konusuydu. Disney’in CEO’su, Searchlight’ın çalışmalarına aynı şekilde devam edeceğini söyleyerek içimize su serpmeyi başardı.
Bu birleşimin sonuçları kafa karıştırıcı görünüyor. Ancak neler olabileceğini şimdilik sadece tahmin edebiliyoruz. Yeni haberler geldikçe sizlerle olacağız! Bu büyük olaya siz ne diyorsunuz?
Zaten yakında yiyeceğinin resmi olarak açıklanacağını biliyorduk. Yemiş, üzücü.
Stüdyolar içinde Fox’a ayrı bir sevgim vardı. Bilimkurgu, aksiyon türünde çok sağlam filmleri var Fox’un. Disney semirdikçe semiriyor. Ve Disney’in masalsı yönünden , her içeriği PG-13 yaş sınırlamasıyla üretmesinden artık tiksiniyorum. Azıcık yetişkin işi görmeyi hak ediyoruz bence.
O zaman Avengers’da bi Wolverin görsek şöyle efsane
Hayal ama artık bu mümkün…
Benim endişem X-Men filmleri ile ilgili. X-Men ton olarak diğer Marvel yapımlarından daha farklı. Filmleri Winter Soldier tonunda olmalı. Wolverine çatır çatır adam kesip biçerken kan çıkmayacaksa olmaz. R-Rated olsun demiyorum ama sürekli şakalı-komikli Marvel filmleri gibi de olmasın. Zaten X-Men ayrı bir evren gibi. Bir sürü çizgi roman serisi var. X-Men Cinematic Universe kursalar yeri var.
Dünyanın her geçen gün distopik filmlerde görmeye alışık olduğumuz devasa şirketlerin hüküm sürdüğü bir gezegene dönüşüyor oluşuna tanık olmak acayip bir duygu. Teknoloji şirketlerinin (Apple, Microsoft, Google ve Amazon vb.) büyüklükleri ve hayatımızdaki yerleri zaten ortada. Otomobil ve uçak gibi fabrika üretimine tabi şirketlerin ebatları da malumunuz…
Gıda sektörü de bundan nasibini alıyor elbette. Günümüzde Amerika’da ve dünyanın tüm genelinde tarımı ve hayvancılığı filmlerde gördüğümüz çalışkan çiftçi Sam, onun 5 kişilik çekirdek ailesi ve sevimli köpekleri Walter değil, gökdelen plazalarının çatı katındaki toplantı odasında yaşayan ve hektarlarca ekim alanı ve hayvan üretim fabrikası (evet fabrika) olan iş adamları yönetiyor. Bu firmaların ülkelere ürün satmak için yaptıkları lobi faaliyetlerin büyüklüklerini ve dönen parayı düşünmek bile kafayı yememize yeter…
Eğlence sektörünün de bu dönüşüme ayak uydurması uzun sürmedi elbette. Disney son derece ileri görüşlü bir şekilde, doğru kararları alarak yönettiği 15 yılda tekel olmayı başardı. Pixar, Lucas Films, Fox gibi firmaları tarihten sildi resmen. Düşünsenize, bu yıl yeni bir Star Wars filmi vizyona girecek ama hakkında en ufak bir haber bile duyamıyoruz. Neden? Çünkü Avengers’ın pazarlamasına zarar vermek istemiyorlar. Onun rüzgarı geçsin o zaman Star Wars’u ön plana sürecekler. Beyler bayanlar, bu nasıl bir güçtür? Eskiden rakip olduğu, bugün nal toplattığı (Parasal anlamda geride bıraktığı -fakat maalesef eninde sonunda parası olan kazanıyor, sanatı en iyi icra eden değil-) diğer stüdyoları ve firmaları da yiyerek gittikçe büyüyecek ve hayatımızın her anındaki tüm eğlence anlayışımıza yön veren firma haline gelecek. Çocuklarımız onların çizgi filmleri ile büyüyüp onların yetişkin-genç romanlarını okuyacak ve tüm olayların aynı evrende geçtiği filmleri izleyip sevdikleri kahramanların yeni maceralarına tanık olacak. Yani anlayacağınız, tarlada yetişen mısır, fabrikada sütü sağılan inek ve sinemada film izleyen çocuk aynı kaderi yaşamaya mahkum olup bu firmaya para kazandırmış olacak. Bu nasıl ileri görüşlü, para kazanma odaklı ve uzun vadeli bir planlamadır? Amacınız ne sizin?
Bu bakış açısından bakınca Elon Musk’ın yaptığı gibi insanlığı bir adım ileriye götürme amaçlı yapılan tüm yatırımlar çok değerli görünüyor gözümde. Onda da para kazanma amacı elbette birinci sırada ama bunu yaparken bizi diğerlerinin yaptığı gibi sütü sağılan ineğe çevirmeyip, geleceğe dair bir umut veriyor. Bilemiyorum, bana daha masum ve makul bir gerekçe gibi geliyor.
Ben çıkıp bir hava alsam iyi olacak…