in

Emin Alper’in “Kurak Günler” Filmine Verilen Bakanlık Destek Fonu Faiziyle Geri İstendi: “Sansür Mekanizması İşletiliyor”

Emin Alper’in prömiyerini Cannes Film Festivali’nde yapan “Kurak Günler” filmi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan verilen destek fonu, faiziyle geri istendi.

Kurak Günler - Bakanlık Desteği Fonu - Emin Alper
- Reklam -
- Reklam -

Emir Alper, sosyal medya hesabı üzerinden paylaştığı duyuruda yeni filmi Kurak Günler için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen destek fonunun faiziyle geri istendiğini açıkladı.

Başrollerinde Ekin Koç ve Selahattin Paşalı’nın yer aldığı film, dünya galasını 23 Mayıs’ta Cannes Film Festivali’nde yapmıştı. Sidney, Münih, Kudüs, Melbourne ve Helsinki’nin ardından 4 Ekim’de Antalya Attın Portakal ile Türkçe açılışını ödülle yapan; uzun süren festival yolculuğundan 18 ödülle dönmeyi bilmişti.

9 Aralık 2022 tarihinde Türkiye’de vizyona girmeye hazırlanan Kurak Günler filmi hakkında, yayın tarihinden bir gün önce beklenmedik bir darbe geldi.

- Reklam -

Alper, Bakanlık tarafından sağlanan desteğin 20 ay sonra faiziyle geri istendiğini açıkladı. Bir süredir çeşitli medya kuruluşlarında ve sosyal medyada filmin senaryosu hakkında paylaşılan kimi yanıltıcı iddiaların ardından, Kültür ve Turizm Bakanlığı bir ilke imza atarak verdiği desteği geri çekme kararı aldı.

Kurak Günler - Bakanlık Desteği

Emir Alper, Kurak Günler Filminden Desteğini Çeken Bakanlığı Eleştirerek İzleyicileri Salonlara Davet Etti

Emin Alper, dolaylı sansür mekanizmasına dikkat çekerken Bakanlığın senaryo değişikliğinden habersiz olduğu iddialarını da açık bir dille yalanladı.

“Kısa süre önce bakanlık resmi olarak filme verdiği parayı geri istedi. Öncelikle şunu belirteyim, birtakım yandaş medya kuruluşlarında çıkan yalan yanlış haberlerin iddiasının aksine biz bütün formel prosedürlere uyduk. Yani senaryo başkaydı, film başka çıktı diye bir şey söz konusu değil. Zaten bu sürecin başka türlü işlemesi de çok zor çünkü bu destekler üç taksitte veriliyor. İlk kabul aldığınızda, çekimleri tamamladığınızda ve kaseti teslim ettiğinizde. Evet daha önceki başka mecralarda söylediğim gibi senaryo değişti. Senaryolar her zaman değişir. Benim arkadaşlarımın da senaryoları sürekli değişiyor. Başka türlüsü zaten imkansız. Senaryo sette de değişir, kurguda da değişir. Bunu herkes bilir. Zaten bunu bütün fonlar bildiği için dünyanın hiçbir yerinde fonların senaryoda ne değişmiş görmek için kullandıkları bir denetleme mekanizması yok. Destek projeye verilir, senaryoya verilir. Ondan sonrasına karışılmaz.

“Ama bizde bu yönetmelik maddesinin niye getirildiğini biliyoruz. Kazara istenmeyen unsurlar filme girmesin diye, yazar yönetmenler oto-sansür mekanizmasını yaratım sürecinde de hep devrede tutsunlar diye getirilmiş bir madde bu. Bu film sayesinde ilk kez uzun metraj bir film için ’parayı geri isteme’ örtük tehdidi hayata geçirildi.

“Daha önce de belirttiğim gibi biz senaryonun bütün değişiklikleri içeren nihai halini sete çıkmadan önce Bakanlığa teslim ettik. Sete çıkmadan önce bu senaryonun okunduğunu da biliyoruz. Ama hiçbir zaman bize resmi bir yanıt verilmedi. Ne zaman Cannes’a kabul edildik, ‘Queer Palm’ adaylığı oldu yandaş medyada yazılar çıkmaya başladı. Ardından Antalya Film Festivali’nde yapılan konuşmalar, yine yandaş medyada çıkan yazılar…

- Reklam -

“Herhalde bakanlığa gelen baskılar artmış olmalı ki yirmi ay sonra dilekçemize cevap verildi. Dolaylı bir sansür mekanizması işletilerek paramız geri isteniyor şu an. Bu çok tehlikeli. Bütün yönetmenleri şu an tedirgin eden bir sürece imza atmış oldu maalesef bakanlık. Çünkü bize iletilen yazıda hiçbir gerekçe de belirtilmiyor. Dolayısıyla bu muazzam bir keyfiliğe kapı aralamış durumda şu an. Herkes şu tedirginliği yaşayacak bundan sonra: Ya benim de senaryomdaki değişiklikler tamamen keyfi bir şekilde beğenilmezse… İki gün sonra Yeni Akit’te çıkan bir yazı, şahsıma yönelik bir kampanya, benim senaryomdaki değişikliklerin de “beğenilmemesine” yol açarsa… Çok çok tehlikeli bir içtihadın kapısı aralanmış durumda.”

Emin Alper’in hem senaristliğini hem de yönetmenliğini üstlendiği Kurak Günler, Cannes Film Festivali’nde Queer Palm kategorisinde yarıştıktan sonra; kimi kesimler tarafından asılsız iddialarla birlikte anılmıştı.

Kurak Günler - Bakanlık Desteği Fonu Geri İstendi - Emin Alper

Kurak Günler, Balkaya adlı küçük bir kasabaya yeni atanan genç savcı Emre’nin bir cinayet soruşturması sırasında kendisini siyasi bir çatışmanın içerisinde bulmasını konu alıyor.

Kurak Günler filmi 9 Aralık 2022 tarihinde vizyona girecek.

Siz bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz? Düşüncelerinizi Kayıp Rıhtım Forum’da bizlerle paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Emin Alper

Eda Aydın

1992 yılında Bursa'da doğdum. Radyo, Sinema ve Televizyon Bölümü mezunuyum. Filmler, kitaplar hakkında inceleme ve görüş yazıları yazıyorum. Tanpınar'ı seviyorum.

2 Yorum BULUNUYOR


  1. Avatar for collona collona dedi ki:

    Emin Alper’in filmlerini çok severim özellikle Abluka’yı ama bu konuda çok masum olduğunu düşünmüyorum.

    Daha film çıkmadan filmin Lgbt konusunda cesurca bir tavır takındığı medyada bolca yazılıp çizildi. Fakat Cannes gösteriminden sonra özellikle yabancı izleyiciler eşcinsel ilişkinin filmde olmadığını sadece ima edildiğini söyleyerek Alper’i epey eleştirmişti. Hatta bu eşcinsel ilişki içki içildikten sonra yaşandığı için sanki eşcinsel ilişki sarhoşluğun getirdiği bir hata olarak gösterilmiş diye eleştirdiler.

    Filmi henüz izleyemesem de Cannes da göstermediği-sildiği Lgbt sahnelerini Türkiye’de göstereceğini hiç sanmıyorum. Ayrıca Cannes sonrası medyada bu tartışmalar dönerken kendisi hiçbir zaman Lgbt hakkında bir konuşma yapmadı. Hatta bu haberlerin doğru olmadığını söyledi. Cemi cümlemiz bu filmin bir lgbt hikayesi olduğunu bilirken bakanlık için filmdeki sahneleri sildiğine değdi mi? Keşke ödül töreninde Ukrayna’ya destek mesajları vermek yerine filmini filmdeki eşcinsel karakterlerini daha cesurca savunsaydın.

Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.

Black Adam 2 iptal edilebilir

Black Adam 2, İlk Filmin Gişede İstenen Performansı Göstermemesi Sebebiyle İptalin Eşiğinde

Bilinen En Eski DNA Örneği - Grönland

Bilim İnsanları “Pandora’nın Kutusu” Demişti: Grönland’da 2 Milyon Yıllık DNA Gün Yüzüne Çıkarıldı