Lana Wachowski, Neo ve Trinity’yi 4. Matrix Filmi için Hayata Döndürme Sürecini Anlattı

Lana Wachowski, The Matrix 4 filminde Neo ve Trinity’yi hayata döndürmeyi neden seçtiği ve bu aşamada kendisine nelerin ilham verdiğini açıkladı.

Matrix’in Kasım 2003’te gösterime giren Revolutions filminde hem Neo hem de Trinity ölmüş olmasına rağmen, gelecek olan 4. film ile yeniden hayata dönecekler. Uzun süredir hakkında teoriler üretilen yapımda, ikilinin nasıl hayata döneceği merak konusu oldu. Resurrections’ın üçüncü filmden 20 yıl sonrasını konu aldığı bilindiği için, bu sorunun cevabı daha da merak konusu oldu. Neyse ki, geçen hafta yayınlanan filmin ilk fragmanı ile birlikte hayranlar, ikonik ikiliyi bir kez daha yan yana görme fırsatı elde ettiler.

Yayınlanan ilk fragmanda, ikilinin henüz birbirini tanımadıkları ve bir çeşit amneziden muzdarip oldukları görüldü. Neo’nun filmin başlangıcında önceki yaşamı olan Thomas Anderson rolüyle karşımıza çıkacağı da anlaşıldı.

İkilinin dördüncü adım için nasıl geri getirildiği belli olmasa da, nasıl geri döneceklerine dair filmin duyurulmasından bu yana spekülasyonlar devam ediyor. Bazı hayranlar, Neo’yu uzaklaştıran makinelerin hayatını kurtarmak için onu Matrix’e geri bağladığını iddia ederken, bazıları da Ajanların orijinal üçleme boyunca yaptıklarına benzer şekilde ev sahibi bedenleri ele geçirdiklerine inanıyor. Ne olursa olsun, sevilen ikili yeniden dirildi ve dönüşleri hayranlar tarafından oldukça olumlu karşılandı. Şu anda herkes heyecanla Neo ve Trinity’yi nasıl maceraların beklediğini merak ediyor.

Lana Wachowski: “Neo ve Trinity tartışmasız olarak hayatımdaki en önemli iki karakter”

Berlin Uluslararası Edebiyat Festivali’nde senaryo yazımı üzerine bir panelin parçası olarak konuşan Lana Wachowski, devam filmi Resurrections için Neo ve Trinity’yi geri getirme kararından bahsetti. Yönetmen hem anne babasını hem de yakın bir arkadaşını kaybettikten sonra, onların yokluğunun kendisine ilham olduğunu açıkladı.

“Önce babamı kaybettim, daha sonra yakın arkadaşımı ve sonra annem öldü. Bu tür bir kederi nasıl atlatacağımı gerçekten bilmiyordum. O kadar yakından yaşamamıştım… Hayatlarının bir gün sona ereceğini biliyorsun, yine de böyle bir şeyi kabullenmek hâlâ çok zor. Beynim hep hayal gücüme ulaşmayı başarıyor. Ağlamaktan uyuyamadığım bir gece beynim resmen patladı ve bu hikâyeyi ortaya çıkardı. Anneme ve babama yeniden sahip olamayacağımı biliyordum ama birdenbire hayatımdaki tartışmasız en önemli iki karakter olan Neo ve Trinity’ye sahip olabileceğimi anladım. Benim için bu iki karakteri tekrar canlı hale getirmek oldukça kolay ve rahatlatıcı bir karardı. Şöyle diyebilirsiniz: ’Bu iki insan öldü, tamam. Peki tekrar bu iki insanı hayata geri döndürdün. Bu sana iyi hissettiriyor mu?’ Evet, tabii ki! Sanatın ve hikâyelerin de yaptığı şey tam olarak bu, bizi rahatlatmak ve teselli etmek.”

Wachowski’nin bu ifadeleri filmin adının arkasındaki anlamın derinliğine katkıda bulunacak cinste. Resurrections (Dirilişler), hem geri getirilmekte olan seriyi hem de yeniden hayat bulan karakterlerle ilgili olarak okunabilir.

Yönetmenin açıklamalarını sizler nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu tür bir geri dönüş, hayranları tatmin edecek cinste bir alt yapı sunabilecek mi? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.

Kaynak: Screen Rant