Ensar Çırak
The Matrix serisinin yaratıcısı Wachowski Kardeşler’den Lilly Wachowski Hollywood’daki geleceği ve bir trans bireyin sinemada yer edinimi hakkında konuştu. 2016 yılında trans kadın olarak dünyaya açılmadan önce Andy Wachowski olarak bilinen ve daha sonrasında Lilly adını alan ünlü yapımcı, senarist ve yönetmen Hollywood’daki yerini bir ayağı kapıda olarak görüyor. Sektördeki 25 yıllık kariyerinin ardından vaktini artık daha çok LGBTQ hikâyelerine ayırmak istediğini söyleyen yönetmene göre film çekimi bir zaman makinesi gibi.
“Endüstriye dargınım çünkü özel zamanımı boşa harcamış gibi hissediyorum. Film çekimi bir zaman makinesi gibi; içine giriyorsun, itilip kakılıyorsun, ortalama bir, bir buçuk sene sonra da dışına çıkıyorsun.”
The Matrix üçlemesinden sonra 2012’de Cloud Atlas filmini çeken; ardından Netflix dizisi Sense8 ile uğraşan Wachowski’ye göre, kendisi bu süreçte film çekiminin yaratıcı etkisine dair ilgisini kaybetti. Sinemaya girdiğinde filmin zirvede olduğunu söyleyen Wachowski, daha sonra yöneticilerin ve pazarlamacıların filmleri didiklemeye başladığını belirtti.
“En nihayetinde bütün o insanlar ve kurumlar seninle aynı odada bitiyor. Özellikle de senaristin arkasından, lensin arkasından kurgunun arkasından bakmaya başlıyorlar. Bu tablo kişisel olarak bende stres yarattı. Taşma noktasına geldim ve bunlardan uzaklaşmam gerekti.”
Lilly Wachowski: “Matrix, Kapitalizme Karşı Doğan Öfke ve Sinir”
Sense8 sonrası sektöre bir süre ara veren Lilly Wachowski bu süreçte Chicago Sanat Okulu’nda ders almaya ve trans kişiliğini kazanmaya başladı. Windy City Times gazetesine yazdığı mektupla yaşadığı bu süreci tüm dünyayla paylaşan yönetmen; trans bireylerin seslerini daha çok duyurmaya başlamasıyla filmlerinin taşıdığı etkinin arttığına inanıyor.
“Artık dünyaya açılmış yaşamını sürdüren bir trans kadının canlı örneği olduğuma göre, trans insanlar filmlerimi translığımı yansıtan bakış açılarıyla ve kendi translıklarıyla görebilirler. ‘Tanrım, bu filmlerin dünyaya açılmama ve kendi hikâyeme çok büyük katkısı oldu.’ diyebilme imkanına sahipler. O insanlara bunu verebildiğim için çok minnettarım.”
Matrix’i, “kapitalizme, onun yarattığı tekelleşmeye ve baskı formlarına karşı doğan öfke ve sinir” olarak tanımlayan Lilly Wachowski, “İçimde sürekli biriken ve kabaran öfke baskı aracımdı, kendimi sanki bir dolabın içinde tutmaya çalışıyordum,” dedi.
Lilly Wachowski verdiği aradan Showtime dizisi Work in Progress ile geri döndü. Abby McEnany’nin canlandırdığı, ’şişman, kuir lezbiyen’ bir kadının trans bir erkeğe âşık olmasını anlatan dizi ikinci sezon onayını da aldı. Dizi hakkında konuşan Wachowski, bir trans kadın olarak kendisini tanıttığını ve dizinin temasına dair yanlış anlaşılmaya artık yer olmadığını vurguladı.
Lilly’nin son açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kendisini yeni gelen The Matrix 4 projesinde yer almasını ister miydiniz? Yorumlarınızı Kayıp Rıhtım Forum’da paylaşabilirsiniz.
* Matrix 4 Çekimlerinin Yeniden Başlama Tarihi Belirlenmiş Olabilir
Kaynak: Hollywood Reporter
Henüz yorum yok. Forum'a gelip sohbete katıl.